Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Muharrem Ergin ile 26 Haziran 2017’de ilk defa tanışmıştım. Bu kadar uzun yıllar nasıl geçmiş hala hayret ediyorum diyebilirim. Tam bir çeviri ile Orhun Abideleri konusunda yaptığı çalışmalar neticesinde kendini kanıtlayan Muharrem Ergin yine iddialı bir çalışma ile karşımıza çıkıyor. Bu çalışmaların temelde iddialı olmasının iki nedeni var. Bunun biri Oğuz Türklerinin en eski ve epik destanı olması, diğeri ise 1300 veya 1400 yıllarında yazıldığına inanılan çok eski bir eser olması. Dresden ve Vatikan (ne kadar şaşırtıcı) nüshalarına son olarak Türkistan nüshası da eklenmiştir. Bizim okuduğumuz ise Dresden yazmasının çevirisi diyebiliriz çünkü içerisinde 12 kahramanlık öyküsü bulunmakta. Ayrıca Dresden yazmasında 12, Vatikan yazmasında 6, en son bulunan Türkistan yazmasında yeni bir destan ile beraber 13 kahramanlık öyküsü bulunmaktadır. Eğer kesinlik kazanırsa aynı zamanda en eski nüsha olacak olan Türkistan nüshasının ben de en eski nüsha olduğuna inanıyorum. Az çok kitaba hakimlik, en azından bir kulak aşinalığı olduğunu da düşünürsek hikayelerden çok verilen mesajlar ve kimlere verildikleri, günlük hayat ve iletişimde neleri kullanabiliriz neleri uygulayabiliriz bunların da fikrini sunmanın önemli olduğuna inanıyorum. Mesela, sorusu sorulabilir, hemen yanıt vermeye çalışalım. 3 farklı kısma ayırabiliriz verilen öğütleri ki bunlar da devlete, alplere ve halka verilen öğütler olarak yazılabilir. Devlete ve devlet adamlarına verilen en güzel öğütler arasında ekonomik güce sahip olmak ve hüner ile erdem sahibi olmak söylenebilir. Alplere yani kahraman savaşçılara verilenler ise mühim. Ahlak kuralları ve toplumsal normları uygulamak gibi. Ok atma yeteneği, ülkesini sevmesi ve sahip çıkması, zengin ve eli açık olması, açları yedirip yoksulları giydirmesi gibi özellikler belirtilmiş. Halka verilen öğütler de aslında toplumsal normlardan oluşuyor diyebiliriz. Devlete sadık olmak, misafirperverlik, dedikodu yapmamak, dürüst olmak, cesur olmak, iyi bir çocuk yetiştirmek, eşine sadık olmak, ana babaya hürmet etmek gibi... Muharrem Ergin aynı zamanda bizim nadir Türkologlarımızdan ve çok genç yaşta aramızdan ayrılmasa akademik çalışmalarıyla eğitim alanında bize muazzam katkılar sağlayacağı çok açık olan büyük bir araştırmacıydı. Bu sebeple onun eserlerini ve çalışmalarını ayrıntılarıyla okumak, ona dair her türlü eserden yararlanmak bizim borcumuz. Ona olan vefa ve saygı borcumuzu bu şekilde ödeyebiliyoruz. Gerçek anlamda bir Türkolog her zaman okunmalı, araştırmalara saygı duyulmalı. Tarihini bilmeyen bir nesil, bir toplum yetişmesi çok anlamsız olur. Bir yanımızda Orta Doğu diğer yanımızda başta Yunanistan olmak üzere pek çok dost (!!!!!!) ülke varken başka türlü bilinçlenemeyiz. Bolca araştırma okumalı ve öğrenmeliyiz. Hepimize iyi ve faydalı okumalar dilerim..
Dede Korkut Kitabı
Dede Korkut KitabıMuharrem Ergin · Devlet Kitapları · 19691,673 okunma
·
396 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.