Lise yıllarından beri sohbet ettiğim insanların önemli bir kısmının "İleride bir gün, bir köye yerleşmek, doğal ürünlerle beslenmek ve küçük bir kütüphane kurup ömrünün sonuna kadar kitap okumak" gibi hayalleri vardı. Benim de hakeza böyle bir hayalim var. Daha bu hayali gerçekleştiren ya da nasıl gerçekleştireceğine dair somut bir şeyler söyleyen kimseye pek denk gelmedim. İşte bu kitapta ana karakter bunu gerçekleştiriyor. Üstelik karakterin bizden biri olması ve güncel olması bizim de nasıl gerçekleştirebileceğimize dair güzel ipuçları veriyor.
Kitapta biraz polisiye tadı var. Birbirinden bağımsız iki olay var ve bunların sonunu merak ettirdiğinden dolayı sürekleyici bir kitap. Fakat bana göre olaylar baş karakterin tespitlerinin, psikolojik tahlillerinin gölgesinde kalmış. Tahlilleri o kadar gerçekçi ve güzel ki bence böylesi daha iyi olmuş. Diğer karakterler de çok iyi seçilmiş. Ama ana karakter bir başka olmuş. Herhalde 200 sayfa daha Ahmet'i anlatsa sıkılmadan okurdum.
Kitabın Türkçe olması benim için ayrı bir güzellik. Çünkü bir kitabı yazarın yazdığı dilde okumak, kurduğu cümlelerin direk o yazara ait olduğunu bilmek hissi okurken daha çok etkiliyor. Kısacası bu türde kitapları okuyorsanız Kardeşimin Hikayesini de okumanızı öneririm.