Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
Hayatın kumaşı her birimize eş paydalarda biçilmemiştir pekala o yüzden yargılamakla değil, anlamakla mükellefiz daha çok... Lakin anlamak da o bir köşesine kıvrıldığımız lisana güvenmeyi gerektirir. Özellikle bir ortamda, kalemine, fikrine az çok denk düştüğümüz, şahit olabildiğimiz bir dünyaysa. Babamın Gözyaşları adıyla okurunu karşılayan satırlar tıpkı ismiyle münhasır bulunmayı isteyen bir hikaye sarmalı gibi. Kah satırların o çocukluk çağının altın hışırtısında buruşturulmuş bir köşede kalmış yanı, kah alalade karalanmış bir var olma zamanı. Ve dahi bu eksende de çarpıtılmış hayatlar... Çağlayan Aslan, heyecanıyla da örtüşebilecek olan bir kurgu-deneme dizgisi oluşturmak istemiş olabilir lakin edebiyat da sözün edebi niteliğini o vadede taşır. Yer yer değil, belli aralıklarlada, hikayelerde serpiştirilmiş, normal akışında, sohbet havasında Argo kelimeler... Ve elbet kadını o hep kurtarmaya yatkın "Süper Kahramanlar." :) Yaşı tutmamış ilişkilerde küçük sevgili olunan roller ya da mini bir etek giydiğinde, hani kazara tam o düşmesine yakın izleyen gözler... (Aysun, mini elbisesiyle yere düştü, bayıldı. Sayfa: 32) İnsan, uzanacak bir el de arıyor değil mi? Veyahut, Sibel Can'a benzerliği dolayısıyla ve elbet evli olduğu için ihanete uğradığını düşünen ve bu ihanet kelimesini özellikle vurgulayan bir çocuk. Öğretmeninin özel durumundan kendisine pay biçebilen bir çocuk... .... Biz kadınlar hakkında düşünülen en bariz ve en yanlış fikirlerden birisi de özgürlüğümüzün altının itinayla çizilmesi ve buna dair psikoloji sınırlarınıda zorlayan bir gayret... Kadın özgürdür, kadın güzeldir, kadının elinden her iş gelir; duruşu estetiktir, sanattır vb. Ya sonra? Sonrası nokta misali bir kafestir. Sonrası düşünülmemiştir. Çünkü esasında bir düşüncenin tekrarı yaşanmış ve düşünmek çoğunun da hissesine düşmemiştir... Misal, bir kurtarıcıya değil, Kendisine, kendi benliğini, ruhunu bilmeye ve bulmaya ihtiyacı vardır. Ve kendisini sevemezse mümkün değil bir erkeği olsun sevebilmesi. Aynı durum erkek içinde geçerlidir. Duygularını bizler kadar belli etmese de veya payına en çok bu düşüp, bunun altı çizilmiş olsa da hayatındaki hiçbir kadın onun ömrünün, gönlünün bir tekrarı değildir. Karşısındaki tıpkı onun gibi özel ve özgündür, o da bir bireydir. Ve Aşk, bir kalbe tahakküm kurmak değil; ona su misalinde akmak, onda yeniden bütün olmaktır... Bir dağın tepelerinden yüksekliklere ve tekrar düşüşlere, hayatın tümel kategorileriyle de bir yolculuktu. Ve özellikle de merak ettiğim husus şuydu ki: Bunca kelimenin olduğu yerde Argoya gerçekten gerek var mıydı? Sınırların bu denli aşılmasına? Edebiyatın incinme payına? Ve Okuru o rahatsız edebilme ihtimaline. Kişisel bir karalamadan, nottan çok, bir hisse düşsün istedim sözün payına ve dilerim bir katkısı olur bu hususta. Vaktiniz için teşekkür ederim.
Babamın Gözyaşları
Babamın GözyaşlarıÇağlayan Aslan · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202198 okunma
··
465 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.