Eylül; Süreyya, Suat ve Necip karakterleri arasındaki aşk üçgenini konu alan bir roman. Çoğumuz kitabı bu şekilde bilsek de alışılmış yasak aşklardan çok daha farklı bir aşk söz konusu burada. İsminin kaynağı da eylülün ayrılığı ve acıyı simgelemesinden geliyor, ancak kitabın ortalarından sonra bunu anlıyoruz. Şimdi lakabı olan "ilk psikolojik roman" kalıbına ne kadar uyduğundan başlayarak görüşlerimi sıralayayım.
Her karakterin iç dünyasına az çok değinilse de kitabın geneli iki karakter etrafında dönüyor, Suat ve Necip. Suat ve Süreyya evli, Necip ise Süreyya'nın kuzeni olan bir dostları. Başta ailecek yaşanılan köşke Necip misafirliğe geliyor, devamında Suat ve Süreyya yalıya taşınıyor ve Necip de sürekli onlarla vakit geçirmeye başlıyor. Zamanla da Suat ve Necip arasında bir aşk filizleniyor, bu bizim yasak aşk denince aklımıza gelen ihanetlerden ziyade neredeyse sadece bakışmalarla ilerleyen bir aşk. Suat ve Necip birbirlerine karşı iki kelime söylemek için bile sayfalarca düşünüyorlar; bence bu sabırsız okuyucuları fazlasıyla rahatsız edecek bir unsur.
Yine de bu ağır düşünceler ve hisleri okumak bana çok zevk verdi, Mehmet Rauf'un anlatımı ve betimlemeleri fazla olmasına rağmen gayet anlaşılır. Kendisinin bundan önce iki tane polisiye kitabını okumuştum ama bu kitabın onlar ile uzaktan yakından alakası yok, yazarın aynı kişi olduğunu bilmesem inanmazdım. Serveti Fünun döneminin neredeyse bütün özelliklerini karşılıyor, sadece karakterleri bazı davranışları ile realizm değil de romantizme ait gibi. O dönemle tanışmamı sağlayan Mai ve Siyah'a bayılmıştım, bu kitapta da onunla benzerliklerini gördükçe mutlu oldum.
Yine de kitaptaki ve karakterlerdeki bunalım asla peşimi bırakmadı, özellikle son sayfalarda neye uğradığımı şaşırdım. Spoiler olmaması adına bahsetmek istemiyorum ama son zamanlarda okuduğum en etkileyici bitişlerden birisiydi, anlamak adına üst üste defalarca okudum.
İlk yarısı, ikinci yarıya kıyasla daha yavaş ve zaman zaman okuması zor bir kitap olsa da rahatlıkla çoğu kişiye tavsiye edebilirim, Türk edebiyatına başlamak için doğru eser olmasa da az çok hakim olanların seveceğini düşünüyorum. Mehmet Rauf, en merak ettiğim yazarlardan birisi ve zamanla diğer eserlerini de okumaya devam edeceğim. Başka kitaplarla görüşmek üzere.