Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum 39.betik [Kulca ayının 5.betiği]
Her ne kadar betiğin üzerinde "Ödüllü Fantastik Öyküler" yazılsa da betikte fantastik, bilimkurgu, korku-gerilim türlerinde öyküler yer aldığı için elimdeki betiğin türüne spekülatif öykü seçkisi desek yerinde bir karar almış oluruz. Konsepte uygun olmayan iki öykü yer alsa da o öyküler için de gerekli değerlendirmeyi yaptım. 2014 Yılında yapılan yarışmada Öznur Babur'u daha sonra İthaki Bilimkurgu Öykü Seçkileri'nde karşımıza çıkan bir kalemdir. Seçkide ismen olarak Öznur Babur dışında başka kalemleri tanıyamıyorum. Cenin Tarlası (2014 Mansiyon) (Gökten Çağrı AKTAN): Bora Aşık'ın Hasat öyküsüyle kıyasladığımda ayakları sağlam bir şekilde yere basan klon temalı bilim kurgu öyküsünde yanlış giden bir şey vardır. Birinci Mezopotamya Mitolojisi bir hayal ürünü olduğu için oradaki varlıklar da hayal ürünüdür. Yeşil'in klonu, cenin tarlasında değil bir donörün rahmine enjekte edilirse klon için gerekli ortam hazırlanmış olunur ve klon dört aylık olduğunda tanrı tarafında ruh verilir. Ölen kıza benzer ama ölen kızın ruhunu taşımaz. Farklı bir canlı gibi görünecek. Asıl gibi kısa ömürlü mü yoksa uzun ömürlü mü olacak. Orasını ancak Tanrı bilir. O.D.O.R (2014 İkincisi) (Erinç DURLANIK); Kadın parfümlerinde beni benden alan kokulara daha rast gelmedim. Kadın parfüm kokuları şekerimsi olduğu için bana çocukça geliyor. Erkek parfüm kokularından bir tanesi beni benden alıp uzaklara götürüyor. O kokuyu şu anki amirlerimden müdür yardımcısı kullandığı için o kokuya onun ismini veriyorum. Öyle bir koku ki sanki animelerdeki gibi gözbebeklerim kaybolup sadece irisler kalıyor ve o kokuyu sürenin yörüngesinde gezegen gibi onun etrafında dönüyorum. Yani beni öpse de hayır diyemem çünkü o kokudan dolayı. Bazen şehir dışında o kokuya rast gelince sanki orada o müdür yardımcısı geçtiğini hissine kapılıyorum. Öyküde bence distopik ortam yerine aşk algoritması kullanarak çöpçatanlık kurumu geliştirilebilirdi. İnsanlar koklaşa koklaşa aşık olacaklar. Siyahlı Ölü Adam (2014 Mansiyon) (Hanzade SERVİ); Yarım bırakılmış gerilim öyküsünde aslında medyum yerine psikyatrise gitmenin doğru olacağı mesajı veriyor okurlara. Soluksuz okuduğum öyküde siyahlı ölü adam aslında karakterin bilinçaltı tarafında oluşturulan bir hayali kahramanıdır. Belki de o beş yaşında kendisini kurtaran adama karşı bir vefa duygusu his etmiş olabilir. Ben de büyükbabamın bana yaptığım muskayı boynumda çıkarmayıp en kritik anlarda elime alıp gözlerime kapatarak Tanrı'ya dua edince içim huzurla doluyor. Kritik gördüğüm durum aslında lehime dönüştüğünü görüuyorum. Belkide duanın gücüne inandığım için de olabilir. Ayna (2014 Mansiyon) (Melda OYTUN); Aynaların gizemli kapılar olduğunu hep düşünmüşüm çünkü sen birebir yansıtıyor. Sanki aynanın diğer tarafında bir hayat varmış gibi. Ayrıca paralel evrenler olabilir çünkü alnımıza yazılan yazgıda yaptığım seçimlerin çeşitli seçenekleri mevcut olduğu için o seçeneklerden seçtiğimi yaşıyoruz. Bazen seçtiğimiz seçeneklerden diğerine geçiş yaptığımızı fark etmiyoruz. Rüyalarda da merak ettiğimiz seçeneklerin paralel evreni oluşturuyor. Onun için rüyalar aslında hayal ürünü değil de paralel evrenlerdir. Transformasyon (2014 Başarı) (Öznur BABUR); İnsanın soluğunu kesen bir bilimkurgu öyküsünde maalesef son oldu bittiye getirilmiş. Metafizik konularında uzman olmak için doyurucu bir şekilde izah edilseydi öykünün ayakları sağlam bir şekilde yere basardı. Bu öyküyü okuduktan sonra ben de çene düşüklüğümü verip yerine insan sarraflığı kazanmak isterdim çünkü insanların ne mal olduğunu bilip ona göre kimi seveceğimi seçerdim. Burada şu sonucu çıkarıyoruz; yakışıklı insanların aslında içi boş olduğunu ne akılı kullanabiliyor ne de karakteri vardır. Benim gözümde onlar birer matruşka gibidirler. 2491 (2014 Üçüncüsü) (Can DEMİRER); Hayal dünyamız aslında başka evrenler olduğunu unutuyor. Kurgu diye kabul ettiğimiz eserler aslında başka evrenlerin fragmanı olabilir. Evren gizemlerle dolu bir kar küre gibidir. Bizde onun içinde nokta kadar küçüğüyüz. Karlar gibi oradan oraya savurulurken aslında evrenin gizemleri aklımızda çıkıveriyor çünkü döngü ve yaşam ortamlarımız sayesinde bu konulardan uzaklaşıyor. Geliştirmeye meyilli bir öyküdür. Bu haliyle de yine güzel duruyor. Acı (2014 Birincisi) (Hatice ARDIÇ): Yarışma birinciliğini hak etmeyecek ölçüde güzel ve ağız açık bırakan bir öykü değildir. Cesaretlendirmek için başarı ödülüne layık olabilir. Olaylar hızlı bir şekilde kurguda kopuklar göze çarpıyor. Bülent Bey'in neden Barkın'ı neden deneylerinde kullandığına anlam veremedim. Bir kaç soru havada asılı kaldı. Tek gözlü ve engelli olmakla kendini dışlanmak bence kendi kendine zarar veriyorsun. Sen kendini sevdikten sonra dışarıdakiler de seni sever. Bilgi Dalgacıkları (2014 Başarı) (Ümit ÇALIŞICI); Kurgu fena değildir çünkü yapay zeka temalı bilimkurgu öyküsünde insanların doyumsuzluğun sonucunda ürettikleri yapay zekanın kölesi haline gelmesini çok güzel bir dille anlatmış. Yabancı karakterli öyküleri sevmediğim halde Leh Slavı bilgisayar bilgini Joseph Strakowski'nin yaptığı arotizmalar nasıl bir teknoloji ürünü olduğunu betimlemeler anlatsaydı insanların akıllarında bir şekil oluşurdu. Strakowski'nin arotizması nasıl Roma kültüründe haberdar olup kendine Sezaryon adını seçiyor. Orası bana birazcık abartılı geldi. Denizler Altında Yirmi Bin Yıl (2014 Başarı) (Çağdaş YETKİN); İsmen olarak Jules Verne'nin romanın adına benzese de olaylar o kadar hızlı akıttığı için nasıl zamanda yolculuk yapıldığını anlamadım. Mantık yürüttüğümde denizaltıyla zamanda yolculuk yapıldığına kaanat getirdim. Ayrıca Grekçe ne zamanda beri en köklü dil olmuş ki Adem (AS) öncesinde yeryüzünde hüküm sürmüş. Mensup olduğun kültüre haksızlık ediyor. Türkçe, Grekçe'den daha eski daha köklüdür. Bu öykü gibi bir imkan olsaydı Adem (AS) döneminden başlayıp insanlık tarihinde yolculuk yapmak isterdim çünkü Adem (AS)'den önce insanlar var mıydı? Onun döneminde insanlık çoğaldığını öğrenmek isterdim. Bana bilmeyen daha cazip geliyor. Beyin Törpüsü (2014 Başarı) (Kayahan DEMİR); Kral Nemrut kıssasında esinlenerek yazılmış bir öyküydü. Ben bu çalışmaya anı demeyi tercih ederim çünkü bu seçkinin temasına uygun olmayan bir çalışma olarak görsem de okuması çok zevklidir. Korku-Gerilim ve Fantastik öğeleri de yoktur. Hangi gerekçeyle başarı ödülüne layık görüldüğünü merak ettim doğrusu. GelecekSEN (2014 Mansiyon) (Nursefa BİNGÖL); Bir kafa ütüleme öyküsü olduğu için mansiyon ödülüne layık görmesine anlam veremiyorum. İçerik olarak küresel ısınmayı anlattığı için ayakları sağlam bir şekilde yere basıyor. Ama uzaylı ırkının dili Latince olduğunu hangi kanıya varıyor. Evet gelecek biziz. Elimizde imkan varken küresel ısınmayı durdurmak için çabalamalıyız. Öykü seçkide yer alan on biri öykü okurken hiç sıkılmadım. İlk başta fantastik öykü seçkisi olduğu için biraz önyargılıydım ve doğru zamanda bu öykü seçkisini okuduğum zaman yanıldığımı gördüm. Fantastik seçkilerinde bakış açımız daha önce birkaç kez anlattığım için tekrardan değinmeye gerek bulmuyorum. Üç öyküyü beğenmediğim halde analitik yüksek bir puan verdiğim için öykü seçkisinde yer alan öyküler özenle seçildiğini görüyoruz. Ufak tefek hatalar istisnayı bozmadı. Okuduğumuz bu öykü seçkisini okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. #BetikEli #ÖlümsüzÖyküler #Kolektif #HiçYayınları #Kitapyorumu #ÖyküSeçkisi #OlayÖyküsü #DurumÖyküsü #SpekülatifKurgu #BilimKurgu #Fantastik #KitapTavsiyesi #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Ölümsüz Öyküler
Ölümsüz ÖykülerKolektif · Hiç Yayınları · 201412 okunma
·
490 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.