bu kitabı okumadan önce benim de kıbrıs hakkında tek bildiklerim, yavru vatan olduğu, bülent ecevit'in karaoğlan lakabını aldığı, orada askerlik yapanların getirdiği kıbrıs haritalı tepsi ve kahve fincanlarıydı. baf, limasol, karpaz, girne, magosa birer sözcükten öte değildi benim için. şimdiyse kitabı ağlayarak bitirdim. rumların ne kadar ileri gidebileceklerini öğrendim. enosis düşüncesi uğruna ne kadar canavar olabilecekleri, bir soykırıma imza atabilecek kadar gözlerini kan bürüdügünü öğrendim.rumların zulümlerini okumak beni kahrederken, yaşayanlar neler çekti kimbilir? küvette üç çocuğu ile kurşuna dizilen anne, dağda koyun otlatırken parçalanan türk çoban, işkence ile öldürülen hava pilot cengiz topel ve niceleri... ismet inönü ile baslayan hazırlıklar, süleyman demirel ile devam ediyor, bülent ecevit başbakanlığı ve necmettin erbakan başbakan yardımcılığı ile nihayete eriyor. eski türkiye'de sağ ve sol milli bir ülkü için tek yürek olabiliyor. biz ne güzel bir ülkeymişiz? iktidarlar değişirmiş ama dış politikamız birmiş. batı görmüş ki kıbrıs bizim için onur meselesiymiş. "sizler, türk silahlı kuvvetlerinin cumhuriyet döneminde, istiklal savaşı'ndan sonra vatanı için dövüşecek ilk savaşçılarısınız. üç buçuk palikaryanın karşısında hüsrana uğrarsanız, istiklal savaşı şehitleri mezarlarından kalkar, yüzünüze tükürür!" diye askerlerine konuşan komutanlarimizdan allah razı olsun. dünyanın en korkusuz askerlerine sahip olmak belki de en büyük şansımızdı. silahli kuvvetlerimize bir kez daha hayran oldum. kitapta sonu bilmeme rağmen bu kez kaybettik dediğim o kadar çok an oldu ki, ve o kadar çok küllerimizden doğduk ki. emeği geçenlerin hepsine minnet ve rahmetle... haklarını bizlere helal etsinler.

Çılgın Türkler - KıbrısTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2012882 okunma

·

212 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.