Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Okumaktan daha ötesi...
Düşünebilen varlıklar olarak kendimizi ifade edebilmek için kullanabileceğimiz olduķça fazla seçeneğimiz var. Kimimiz sözle, kimimiz müzikle, kimilerimiz fırça darbeleriyle oldukça rahat kendini ifade edebilecek yeteneklere sahip. Her ifade etme becerisini kendi kulvarında ayrıca değerlendirmek gerekir ama benim daha çok kelimeleri, dili, yazıyı ustaca kullanabilen kişilere karşı ayrı bir sempatim, saygım var. Bu sebepten midir nedir, Tiamat' ı okuduğum şu kısa süre boyunca, bir inceleme yazısı değilde, aklımdan geçenleri yazmayı uygun gördüm. Edebiyat düşündüklerini yazmak için insana inanılmaz fırsatlar sunuyor ve İhsan Oktay Anar' da bunu sonuna kadar Tiamat' ta kullanmış. Peki nedir bu Tiamat? Tiamat, antik Babil inanışına göre daha genç tanrılar üretmek için tatlı su tanrısı Apsû ile çiftleşen tuz denizinin ilkel tanrıçasıdır. İlkel yaratılıştaki kaosunun sembolüdür. Kadın olarak anılır ve “parıldayan" olarak tanımlanır. Hiyadeki tahtelbahir gemisinin de telsiz iletişim kodudur. İhsan Oktay Anar Tiamat' ta öyle bir kurgu oluşturmuş ki, salt okuduğu metne bağlı kalıp, düşünme becerisi kurgununun dışına çıkamayan bir okuyucunun edinebileceği deneyimle, din, felsefe, varoluş, bilim konularında bilgisi olup, aynı kitabı okuyan kişilerin edinebileceği okuma deneyimi asla eşit değil. İhsan Oktay Anar bu kitabı okuyan her kitlenin kitaptan elinin boş dönmemesi için çok katmanlı incelenmesi gereken bir anlatıma yer vermiş. “ Ben istediklerimi, düşündüklerimi yazarım, yeterli bilgi ve becerisi olan, algısı yeten beni anlar.” demiş sanırım. Kitabın çoğu yerinde din, bilim, felsefe, düşünce konularında yaptığı göndermeler, bir nevi okuyucu kurguya bağlı kalmadan daha geniş, daha evrensel düşünmeye itiyor. Kimi yerler bir serzeniş, kimi yerler kendimizi sorgulama yönünde biraz eleştiriydi. Birde ayrıca şunu da belirtmek isterim, kitaptaki hiçbir detay boşa değildi, bunun için kitabın başından sonuna dikkati elden bırakmadan okumak gerekiyor. Öyle okuması kolay, bir solukta okunup geçilebilecek bir kitapta değil zaten. Denizcilikle ilgili bir çok terim çıkıyor karşınıza. Ben işi kolaylaştırmak adına , en baştan bir kağıt ve kalemi elime alıp, bilmediğim sözcüklerle ilgili küçük bir okuma sözlüğü oluşturdum. Bu ilerleyen sayfalarda işimi kolaylaştırdı. “ Tabii ve tabiatüstü diye bir şey yok. İlmi ve ilim dışı var. “, sen korkma ilerle, “ Akıl bize korkmayı öğretir.” sen sorgula, yoluna devam et diyor İhsan Oktay Anar. Yoksa sırf okuduğu metin dışına çıkmayan birinin hissedeceği, benim gibi gecenin içinde sessiz bir köy evinde bu kitabı okuyorsa eğer, biraz da hayal gücünün desteğiyle geceyi rahat bir uykuyla geçirmemek olur. Nefes nefese okunan, okurkende çokça düşündüren bir inanılmaz keyif aldığım bir okumaydı. İyi ki İhsan Oktay Anar gibi kalemi ve anlatımı güçlü yazarlarımız var.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
··
296 görüntüleme
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
Puslu Kıtalar Atlası güzeldi Amat ise beni sıktı. Denizcilik terimleri, dil dağarcığına katkı vb gibi faydalı yönleri olsa da bu seri romanların tümünü okumak bana göre değil. Paylaşımlarınızdan yazarın bir romanı hakkında daha fikir sahibi oldum.
Sibel okurunun profil resmi
Puslu Kıtalar Atlası' ndan sonra herhangi bir kitabını okumamıştım. Uzun süredir okuduklarımın dışında, farklı bir deneyim oldu benim için. Kitaplar hakkında genellikle okumaya teşvik edici cümleler kullanmak isterim, zira bu toplumun geneline yayınca çok büyük bir eksiklik. Benim ya da başka bir diğerinin herhangi bir okumadan farkĺi kazanımlar edinebileceği düşüncesi daima aklımdadır. Bu sebepten herhangi bir genellemeye gitmek istemem. Değer verip, okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.