Veronika ölmek istiyor. Peki ama neden ölmek istiyor? Veronika'nın ölmek istemesi için aslında çok önemli bir sebep yok. 24 yaşında genç ve güzel bir kız. Kendisini seven bir ailesi var. Yani sevgi sorunu da yok. Yaşadığı sorun basit; hayatı çok monoton geçiyor, sıkılmış. Anladığım kadarıyla Veronika'nın hayata yüklediği anlamda sıkıntı var. Başkalarının ona olan sevgisini ve verdiği değeri rutin bir görev olarak görüyor. Hayata hangi anlamı yüklerseniz onu yaşarsanız. Veronika'nın hayata bakışına yüklediği anlam tamamen sorunlu. Yazar bunun sebebini korkuya bağlarken şöyle bir tespit yapıyor; ...Dış tehditlere karşı insanlar kendilerine abartılı yüksek duvarlar örerler. Bu da onların kendi içsel gelişimini sınırlar... Acaba çevremdeki insanlar ne der korkusu Veronika'nın içsel gelişimini sınırlaması onda isterik bir durum yaratmış. Veronika klinikte tedavi gördüğü süre içinde bu korkusunun yersiz olduğunu farkediyor ve zamanla bunu aşıyor. Kitabın baş kahramanı Veronika olmakla birlikte benzer sorunlardan muzdarip olan birkaç karakter de var. Kitap oldukça akıcı ve öğretici. Birçok şeyi sorgulatıyor. Kitapta yazarın bu gibi konularda sahsi görüşlerine yer verilmiş. Madem öyle ben de şahsi görüşümü aşağıda paylaşayım. Bizim bir hayatımız var, herşeye rağmen mutlu olmak zorundayız. Hata yapmaktan korkmamak ve doğrusu da benim yanlışı da benim demek, yüksek duvarlar örmeden insanları olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Sevgi kavramı ise çok istismar edilebilen bir konudur. Sevginin en hası, karşılık beklemeden menfaasiz duyulan sevgidir. Bunun aksi durum ikiyüzlü bir sevgiye dönüşür. Bir insan hakkında neyin doğru neyin yanlış olduğunu en iyi kendisi bilir. O kişi hakkında karar vermek için o kişiyi çok iyi tanımak gerekiyor. Hatta öyle ki, aileler dahi çocukları hakkında neyin doğru neyin yanlış olduğunu tam olarak bilemeyebilir. Çünkü çocuklarını tanımıyorlardır, daha doğrusu tanıdıklarını zannediyorlardır. Tıpkı olayın diğer kahramanı Eduard'ın ailesi gibi. Beğendiğim bir alıntı ile yorumumu bitireyim. ...Her insan tektir, her bireyin kendi Özellikleri, içgüdüleri, farklı beğenileri, istekleri,serüven biçimleri vardır. Ancak, toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir, tek tek insanlar ise neden bu kurallara uymak zorunda olduklarını merak etmezler. Bunları kabullenirler, tıpkı yazı makinesi kullananların belirli bir klavyeyi en doğrusudur sanarak benimsedikleri gibi: QWERTY.

Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 201078bin okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuncay Elyay