Tuhaf, belirsiz, enteresan ve bilmukabele ifadeler:) Kefaret ile ilgili daha önce yorumlara denk gelmiştim, sevilip sevilmemesinden ziyade okurların kitaba verdiği tepkiler ilgimi çekmişti. Kısacık bir kitap, nasıl kolay okunuyor ve anlaşılmıyor? Tüm belirsizlikleri çözeceğimden emin olarak başladım kitaba, okurken de çözüyor gibiydim. Çözemedi Kısaca konusundan bahsedip, teorimi yazacağım. Bolca spoiler️Hala tam netleşemedim, bu kitaba zaman zaman döneceğim:) Kitaba dair farklı yaklaşımlar olduğunu da ekleyeyim. Yirmi yıl sonra yetimhanede müzik öğretmenliği yaptığı kasabaya, kefaret ödemek için dönen Louis’in hikayesi. Kefaret ödemek istediği olay belirsiz, ipuçlarından okura kalıyor çıkarmak. Birçok insanla karşılaşıyor, bir de karda kaybolmuş bir kız var. Bir taraftan onu arıyor kasabalılar. Louis geçmişten insanlarla karşılaşıyor, ama kim oldukları ya da olaydaki rolleri biraz muğlak, kafa karışırıcı. Hikayenin başında bellekle ilgili alıntı ve giriş bize bir yol haritası sunuyor. Sevdiklerini kaybetmiş bir kişi. Ve bellek zaten güvenilmezdir, boşluklar oluşur, boşluklar yanılsamalarla doldurulur. Hatırlama eylemi her zaman eksiktir. Bunları düşünürken İskenderiye Dörtlüsü de çok geldi aklıma. Lawrence, görelilik kuramını dörtlüye uyarlamasından bahsediyordu. Bu kurama hakim olsam sanırım bu kitabın oyunlarını da daha iyi kavrardım. Neyse belleğin güvenilmezliğiden bahsediyordum. Ayrıca Louis bir rüya görüyor (3.f.), çocukluğu ve yetişkinliği aynı zaman-mekanda. Bu verilerden yola çıkarak söyleyebileceklerim Lousi’in zihninde bir geçmişe dönüş yaşadığımız. Karşılaştığı onbeş yaşındaki Maurice çocukluğu. Şimdiki zaman ve geçmiş zaman bir arada. Yolda karşılaştığı subay ise kaybettiği oğlu ve bir hayali karşılaşmayı okuyoruz burada. Anılar, sanrılar bir arada. Bir kadın ölümü var, Louis’in eşi diye düşündüm. Onu sarsan bu olay geçmişi anımsamasında da kurduğu hayallerde de peşini bırakmıyor. Genel çerçeve böyle ️Tamamen Louis’in zihnindeyiz, onun kendi içinde hesaplaşmaları. Şimdi, geçmiş, olası gelecek ile birlikte anılar, sanrılar, yanılsamalar. Zaten hikayenin sonunda ‘hiçbir şey gerçek değil’ mesajını alıyoruz.

KefaretGaetan Soucy · Can Yayınları · 2014211 okunma

·

877 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Vox Nihili