Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sizi Ne Tedirgin Eder??
Ülkemizde, ilk cildi 2005 yılında inkılap yayınevinden çıktı. Üç ciltten oluşan Rüyalar ve Karabasanlar, King’in birbirinden tuhaf hikayeler ile örülü bir korku gerilim serisi diyebilirim. Gerçi içinde korku gerilimden uzak hikayeler de var ama genel anlamda bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı değerlendirirken zannımca genel değerlendirme yapmaktan ziyade tek tek hikayeleri irdelemek daha doğru olacaktır. Zira bazı hikayeler sadık okur için efsane olabiliyor iken bazıları da maalesef vasat olabiliyor. Bu ilk cildi sekiz hikayeden oluşuyor. 1-) Dolan’ın Cadillacı: Hikayeyi okuyunca öyle pek korku gerilim hissetmiyorsunuz ancak bir adamın öldürülen karısının intikamını alabilmek için neleri göze alabildiğini gerçekçi ve çarpıcı bir şekilde okuyorsunuz. Bu hikayeye puanım on üzerinden yedi. 2-) Küçük Çocuklara Katlanmak Güçtür: Bir okulda öğretmenlik yapan bayan Sidley bir takım halüsinasyonlar ve sanrılar sonrasında öğrencilerden bazılarını “içinde şeytani ve kötü bir varlık olduğu” düşüncesiyle öldürüyor. Yani hikaye fena değil ama çok kısa kalmış, hatta kitaptaki en kısa hikaye bile olabilir. Bu hikayeye puanım on üzerinden yedi. 3-) Gece Pilotu: Dees adındaki muhabir ilginç haberler peşinde koşmaktadır. Katil olduğunu düşündüğü bir gece pilotunu takibe almıştır. Onlarca insan havaalanlarında acımasızca katledilirken kanları da çekilmektedir. En sonunda Dees bu şeytani varlıkla yüzleşir. King’in vampirlere karşı ayrı bir ilgisi olduğunu düşünüyorum, zira “Salem’s Lot” romanından bunu daha iyi anlayabiliyorum. Hatta birkaç hikayesinde de bu türden olaylara değinmiş. Olay örgüsü, hikayenin işlenişi vs fena değil ama ben açıkçası çok beğenmedim. Bilmiyorum belki bana çok klişe geldiği içindir. Bu hikayeye puanım on üzerinden altı. 4-) Cicim ( ya da ilk baskıdaki ismi ile Popsy): Bu kitapta en çok hoşuma giden hikayelerden biri bu oldu. Nedendir bilinmez, her ne kadar hikayede anlatılanlar muazzam denilecek düzeyde olmasa da içinde bir “Türk” ten bahsedilmesi ilgimi cezbetti. Gerçi pek de iyi bir şekilde bahsedildiği söylenemez. Burada da vampirlere rastlıyoruz. Ama sanırım biraz daha masumane diyebilirim. Bu hikayeye puanım on üzerinden sekiz. 5-) İthaf: Bu kitaptaki en değişik hikaye olduğunu düşünüyorum. Hamile bir kadının evli olduğu halde, bebeğin doğal babasının (bunun ne demek olduğunu anlamak zor) evli adam olmadığı başka bir adam olduğu üzerinden ilerleyen, sonu da pek bir ilginç biten enterasan kurguya sahip bu hikayeye puanım on üzerinden altı. 6-) Benim Güzel Tayım: George Banning adında kalp rahatsızlığı bulunan bir ihtiyarın, torununa bazı öğütlerde bulunurken zaman kavramını garip bir şekilde anlatmaya çalışmasını konu alan bu hikaye bence King’in alışageldiğimiz tarzının çok dışında çiziktirdiği bir anlatım olmuş. Okurken sıkıldığım ve en vasat olduğunu düşündüğüm hikaye bu oldu sanırım. Bu hikayeye puanım on üzerinden beş. 7-) Maple Sokağındaki Ev: İşte! Sonunda King’in tarzında bir hikaye. Çok beğendim. Olağanüstülükler, gerilim, heyecan.. Her şey var. Adından anlaşılacağı üzere sıradan olmayan bir evde yaşananlara odaklanan bu hikaye, kesinlikle King tarzında. Bu hikayeye puanım on üzerinden dokuz. 8-) Oynayan Parmak: Sanırım bu kitaptaki en rahatsız edici hikaye bu olmalı. Cidden insanın sinirini bozucu bir durum yaşanıyor. Düşünsenize; bir gün çişinizi yapmak için tuvalete gidiyorsunuz, bir de ne duyasınız! Tık, tık, tık… Kulak tırmalayıcı sesler.. Lavabo giderinden bir parmak… Delirdiğinizi düşünebilirsiniz ya da sanrılar gördüğünüzü… Peki siz olsaydınız ne yapardınız? Neyse, sizi bilmem ama Howard bu parmağı ortadan kaldırmaya kararlı. Bu hikayeye puanım on üzerinden dokuz.
Rüyalar Karabasanlar 1
Rüyalar Karabasanlar 1
Rüyalar ve Karabasanlar 1
Rüyalar ve Karabasanlar 1
Stephen King
Stephen King
Rüyalar Karabasanlar 1
Rüyalar Karabasanlar 1Stephen King · Sayfa 6 · 2017923 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.