Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

258 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Öyküler ve film hakkında içerik bilgisi olabilitesi bulunabilir. Pek emin değilim yine de... Susuz Yaz, Necati Cumalı'nın üçüncü öykü kitabıdır. Benimse okuduğum ilk Necati Cumalı eseri. Genelde bir yazarı tanımaya başlarken ilk önce yazarın öykü ya da şiir kitaplarını okumayı kendime alışkanlık ediniyorum. Büyük eserlerini okurken yazarın diline, kurgusuna ve karakterlerine daha kolay adapte oluyor, güzel bir bağ oluşturuyorum. Keza Orhan Kemal, Aziz Nesin, Kemal Tahir'e de bu şekilde başlamıştım. Neyse efenim, kitabın içeriğine gelecek olursak, kitap toplam 8 öyküden oluşuyor. Tabii daha sonraki baskılarda eklemeler olmuş fakat ben orijinaline sadık kalarak ilk çıktığı baskılı şekliyle okudum. (Eklemesiz-8li) Bende ki 1983 baskılı. İçinde bulunan öyküler şöyle: "Esma ile İsmail", "Dağlı ile Muharrem", "Öç", "Selim'i Anarken", "Kaatil", "Bıçak", Gülsüm Kıza Ağıt" ve kitaba da ismini veren "Susuz Yaz" Bütün öyküler güzel olmakla beraber, favorilerim "Susuz Yaz" ve "Selim'i Anarken oldu. Bölgenin(Ege) suyunu içip, ekmeğini yiyen Necati Cumalı'nın müthiş gözlem gücünün yazıya dökümüdür Susuz Yaz. Toplumsal gerçekçi edebiyatın Ege şubesidir Cumalı. (Çukurova şubeleri Orhan Kemal ve Yaşar Kemal, İç Anadolu şubesi Kemal Tahir bittabi.) Hikayelerde genel olarak Ege köylüsünün çektiği sıkıntılar, intikam, kadınların aşağılanıp hor görülmeleri, kıskançlık, köy insanın bastırılmış cinselliği, çalışkanlık, üretkenlik, haksız kazanç gibi birbirinden tamamen uzak konular üzerinde yoğunlaşılmış. Selim'i Anarken ve Susuz Yaz ile ilgili bir şeyler söylemem gerekecek olursa: Selim'i Anarken'de Selim'in çalışkanlığı, üretkenliği öyküde avukat karakteri gözünden dile getirilmiştir. Cumalı'nın mesleği yazarlık dışında avukat olduğu için belki de Selim'i anlatan bize Cumalı'nın ta kendisidir, ha ne dersiniz? Selim çalışkandır, çok çalışır, sürekli bir şeyler üretir. Ona atasından, dedesinden hazır mal kalmamış, çalışarak meydana getirmiştir. Selim çok çalıştığı için adı deliye çıkmıştır, deli derler, gülerler Selim'e. Milletin ağzı torba değil ki büzesin. Varsın deli desinler, varsın gülsünler. Kimsenin yüzüne bakmadığı, beğenmediği, yanından geçmeye tenezzül ettiği yerleri Selim çalışarak cennete çevirir. Huyudur, çalışmadan edemez, para da pul da gözü de yoktur ha. Selim aynı zamanda zarif adamdır, incedir, çiçek sevdalısıdır. Ortanca, katmer, şebboy, aslanağzı, gül gibi farklı farklı çiçek türleri de yetiştirir. Avukata da <<Bir adam çiçek, hayvan sevmedi mi at öylesini... Çok denenmiştir bu bizde... Sen çiçek seversin belli...>> diyerekten mesajını da iletir. Yurdumuzda Selim gibi yurttaşlardan fazla olsa. Öyküler de romanlarda olduğu kadar reelde de olsa keşke! #17323124 Susuz Yaz'da ise Cumalı, iki kardeşin hikayesini sunar bizlere. Hasan ile Osman, birbirinin zıttı iki kardeş. Birisi iyiliği, diğeri kötülüğün temsilcisi. Öykünün teması su olsa da arka planda kardeşler üzerinden kıskançlık ve köy insanının üzerindeki bastırılmış cinsellik işlenir. Hasan ile Osman, Habil ile Kabil... Zaten öykünün ilk adı da Susuz Yaz değil, Habil ile Kabil'dir. Cumalı'ya dönelim: "Ayhan Işık'la iyi arkadaşlığımız vardı. Bir akşam Koço'da içerken 'Susuz Yaz'ın konusunu anlattım. O zaman adı 'Susuz Yaz' değil, 'Habil ile Kabil' idi. Tevrat'taki gibi iki kardeşin çekişmesinin hikayesi. Susuz Yaz'ın konusu Tevrat'taki 'Habil ile Kabil'den beri devam eden bir konu. Kardeş çekememezliği, su problemi. "Susuz Yaz' 1956'da yazıldı ama sit problemini 1950'den beri Urla'da görüyorum." Susuz Yaz öyküsü filme de uyarlanır, Metin Erksan tarafından. Hülya Koçyiğit'in Türk sinemasında ilk filmidir, Koçyiğit 15-16 yaşlarında henüz..Ve Erol Taş'ın da karakter oyunculuğundan çıkıp ilk başrol oynadığı filmdir. Film, 1964 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazanır ve bu ödül Türkiye'nin sinema sektöründe aldığı ilk uluslararası ödülü olur. Filmin ödül hikayesi de ilginçtir. Türkiye'yi temsil etmek niteliğinden yoksun gerekçesi ile veto yer, festivale katılamaz. Bir şekilde yurtdışına kaçırılır ve Berlin'de ödülün sahibi olur. Filmi ben de beğendim, hele Erol Taş'ın oyunculuğuna. Her filmin, kitaplara sadık kalarak çekilmediği, bütünselliği bozduğunun farkında olmamıza rağmen biz izleyiciler, yazarı kadar sorun etmiyoruz. Belki de işimize geliyor! Necati Cumalı'da filmi izlemeyenlerden. Hatta ateş püskürüyor, öykülere sadık kalınmadığı için. Cumalı'nın veryansınıyla bitiriyorum: "Ses dergisini aldım elime, filmden 60 kadar kare var orta sayfada. Karelerin bir tanesinde korkuluklar var. Kadın(Hülya Koçyiğit) gidiyor, korkulukların önünde, kaynının saldırısından korusun diye 'Beni koru yarabbim' diyor. Korkuluk belki bir imaj ama işlevi başka. Şimdi 20. yüzyılda bir insan korkuluğun önünde diz çöküp Tanrı'ya yakarması anlamsız ve gülünç. Realitenin ne olduğunu bilenlere gösterdiğinizde, yaptığınız şeyin itibarı düşer. Başka bir yerde kadının bacağını yılan sokuyor. Onu öğrenmiş rejisör. Ağzında yara olmayan biri yılanın ya da akrebin soktuğu yeri kanatıp emerse, o kişi zehirlenmez, iyileşir. Erol Taş'ta emiyor. Şaşıracaksınız ama ben Susuz Yaz'ı hiç görmedim, çünkü üzüntüden verem olmaya niyetim yok! Dergide gördüğüm bu kareler yetti bana. Emiyor, kadın da teslim oluyor. Burada Bahar'ın karakterinin hiçbir değeri kalmıyor. Eğer baldırına dokunana verecekse kendini, o benim çizdiğim, benim anlattığım Bahar değil. Kendi kendime, "Allah Allah" dedim, 'Ben bu filme nasıl tahammül edeceğim."
Susuz Yaz
Susuz YazNecati Cumalı · Cumhuriyet Kitapları · 2013955 okunma
··
239 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
Kalemine sağlık Zagor. Harika bir inceleme yapmışsın. "Selim'i Anarım"dı bizdeki versiyonu galiba. Öykü kitaplarıyla çok oynuyor yayınevleri sanki. Yeni yeni kitaplar türetiyorlar. Ah bu ticaret yok mu? Susuz Yaz'ın filminde E.Taş hakikaten destan yazıyor.
GBB okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Metin abi. Kitap sitede 250 küsür sayfa, normali 163. Yeni baskıda hangi öyküler eklenmiş, onu da merak ediyorum. Film konusunda hemfikiriz abi, her ne kadar yazar bizimle aynı görüşte olmasa da :) Saygılar
GBB okurunun profil resmi
Susuz Yaz'ın kardeşleri Hasan ile Osman'a Kabil'in Habil'i öldürdüğü Günden beri hiç dinmedi acılar Çünkü insanların insanlar için Koymuş olduğu bütün yasalar Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi Taneyi eleyip samanı tutar.
Oscar Wilde
Oscar Wilde
Reading Hapishanesi Baladı
Reading Hapishanesi Baladı
Cem okurunun profil resmi
Güzel inceleme ve evde Ay Büyürken Uyuyamam adlı kitabı var, hemen okumak için bir vesile olsun.. Anlatımın samimi:)
GBB okurunun profil resmi
Aslında Ay Büyürken Uyuyamam'la başlamıştım Cumalı'ya. Askerdeydim, o da zaman kısıtlamasından yarım kalmıştı. :) Çok teşekkürler hocam
Hayriye Gül okurunun profil resmi
O zaman Viran Dağlar' ı da şuraya iliştireyim :)
GBB okurunun profil resmi
Hmm bol ödüllü roman. Orhan Kemal ödülünü de almış :) Yanılmıyorsam bu eseri kendi ailesinden izler taşıyordu? Listeme alıyorum, teşekkür ederim.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
GBB okurunun profil resmi
Martin Scorsese 45 yıl sonra restore edilen Metin Erksan’ın Susuz Yaz filmi hakkında konuşuyor. twitter.com/eskiokul27/stat...
Bu yorum görüntülenemiyor
GBB okurunun profil resmi
Merhaba https://1000kitap.com/Zehraca3 Öncelikle çok teşekkür ederim. Filmi ben kitabı okumadan çok önce (yaklaşık 4-5 yıl) izledim. Kitapla film birbirlerinden çok bağımsız olmasına rağmen filmi çok beğenmiştim. Yakın zamanda tekrar izlemeyi düşünüyorum hatta. Erol Taş'ın performansı zaten su götürmez bir gerçek.:) Filme bir uyarlama daha oldu ama Metin Erksan'ın ki kült şeklini aldı. Zaten Sevmek Zamanı'nın yönetmeninden sıradan film bekleyemezdim :) Film ile ilgili ilginç bilgiler de var, ne kadar gerçek ne kadar şehir efsanesi bilemiyorum :)
Bu yorum görüntülenemiyor
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.