Yakın Tarih okumalarına hız kesmeden devam ediyorum. Tuncay Çelen, 68 kuşağından olan Deniz Gezmiş'lerle aynı safta yürümüş devrimci birisi olarak kendi tanıklığı ve tarihin zamanla gün yüzüne çıkardıkları ile 60'lardan başlayıp 80 darbesine giden süreçte halkın mücadelesini anlatıyor. 700 sayfalık kitabı iki günde bitirdim. Bazı bölümleri okurken öylesine konsantre oldum ki; okuduğum her satır film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Geri kalan tüm okumalarda en çok dikkatimi çeken dönem tabi ki iki darbe arası ülkede yaşananlar. Demokrat Parti döneminde siyasi olaylar iki büyük partinin yörüngesinde ve kontrolünde gerçekleşiyor. Ama 60 darbesi sonrası oluşturulan özgürlükçü anayasa ile genişletilen haklar toplumun da aktif olarak siyasete dahil olmasını sağladı. Üniversite gençliği zaten 1960 yılının Mayıs ayında İstanbul Üniversitesi'nde Demokrat Parti'ye karşı duruşunu göstermesiyle Türkiye'de yeni bir dönemin başladığının habercisiydi. Artık öğrencilerde siyaset arenasının bir parçası olacaktı. İki darbe arasında yaşanan o kadar çok olay var ki; bugün Türkiye'nin mevcut anayasal sistemi, ekonomik düzeni, insan hakları konusundaki karnesi, ifade ve düşünce özgürlüğü gibi konulardaki konumunun temelleri işte bu 20 yıllık süreçte atıldı. Fikri Sönmez nam-ı diğer Terzi Fikri'nin politik mirası bugün hâlâ güncelliğini koruyor. Üniversite'yi Trabzon'da okuduğum için Terzi Fikri'nin hikayesini Fatsalı arkadaşlarımdan çok dinledim. Deniz Gezmiş'ler elbetteki benim gibi birçok sol görüşlü insanın kahramınıdır ama benim için aslolan, anlamaya çalıştığım, hayranlık duyduğum kişi her zaman Terzi Fikri olmuştur. Kitapta adım adım 1980 darbesine gidilen süreci okuyorsunuz. Çorum ve Maraş Katliamı, Abdi İpekçi cinayeti, TARİŞ direnişi, İzmir İncialtı Katliamı, Fatsa Operasyonu, 7 TİP'li gencin öldürülmesi, işkenceler ve Milliyetçi Cephe hükümetleri... Ülkenin karanlık tarihinde kaldırdığınız her taşın altında Alparslan Türkeş var. Okuduğum her kitapta mutlaka ülkenin terörize olduğu olayların ardında aynı isim var. 1960 darbesiyle beraber Milliyetçi hareket ülkede yaşanan her katliamın düzenleyicisi durumunda. Peki neden? Tüm dünyada yükselen sol hareketi durdurmak için Amerika her ülkede kendi muhalefeti meydana getirdi. Onları eğitti, finanse etti ve iktidara getirdi. 1980 darbesi ile de maalesef Türkiye'de organize sol hareketin kökü kazınmış oldu. O günden beri her geçen daha da borçlanan, kapitalist ekonomik sisteme göbekten bağlanan, dinci ve milliyetçi hareketlerin egemen olduğu bir Türkiye'ye şahit oluyoruz...

Denizler'den Terzi Fikri'ye TürkiyeTuncay Çelen · İmge Yayınevi · 201110 okunma

·

617 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein