Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

502 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
“Batılı, yasaları sonuna kadar zorlar, yasaların mümkün olan en uç çeperlerinde yaşar. Mesela petrol şirketleri daha ucuz bir enerji türünü satın alıp ortadan kaldırdıklarında, meğer ki ihlal ettikleri açık seçik bir yasa olsun, toplumun esenliğini düşünmemekle suçlanmazlar. Gıda imalatçıları raf ömürlerini uzatmak için ürünlerine muhtelif zehirler kattıklarında, meğer ki ambalajın üstünde belirtmesinler, insan sağlığı ile oynamakla suçlanamazlar. Satın almamak özgürlüğü diye bir hak vardır, isteyen alır, istemeyen almaz ama… “Ama her yasal hak helâl değildir. “Evet, her yasal hak helâl değildir. Her helâl de yasal hak değildir. “ Sayın Alev Alatlı, bu cümleleri 2014 yılında Cumhurbaşkanılığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kürsüsünde; gazeteciler, iş adamları, sanatçılar ve siyasilerin karşısında okumuştu, hepsinin gözlerinin içerisine bakarak. Etkilenmiştim. Ve bu cümlelerle kitapta karşılaştığım an büyük bir mutluluk duydum. Meğer Alev Alatlı, Gogol’un İzinde adlı 4 ciltlik roman serisinin ilk kitabı olan, 2004 doğumlu ‘Aydınlanma Değil, Merhamet!’ kitabında, Ana karakter olan kadın bir Türk akademisyene söyletmiş bu sözleri. Hem de Rus aydını dostlarına karşı… Alev Alatlı okumak zordur. “Gençler yüzyıllarla bilyeler gibi oynayabilmelidir” diyen Alatlı’nın romanları konsantre bilgi içerir. Didaktik değildir ancak yakın tarihi öyle derinlemesine özümsemiştir ki; anlattığı dönem ve coğrafyanın siyasi, dini, iktisadi, felsefi, ticari, edebi ve hatta zirai tüm değişkenlerini bir anda yutup hikayeye girebilmek, okuyucu için çoğu vakit meşakkatlidir. Bu kitabında, daha doğrusu bu serisinde Alev Hoca, Gogol’un izinden gidiyor ve yönünü Batı’ya dönen ya da Sovyetlerin ardından tastamam Batılılaşan Rusya’yı resmediyor bize. Resmetmek demekle halt etmişim. Buna nakış nakış işlemek denir aslında. Zira Alev Alatlı Rus insanın Batıya dönerken içine düştüğü mânâ arayışını kitabın ana karakterinin bir dostunun ölümü üzerinden işlemeye başlıyor. Bunu yaparken nerelere değinmiyor ki; Hz. İsa’nın kayıp yıllarına, Rusya’da açılan ilk Mc Donalds’a ve önündeki sıraya, Rus sinemasının Hollywood’a yaltaklanırcasına kültürüne sırt dönmesine, Rus yaşlılarının anokranizm ile suçlanmasına, Cinsel yönelimlerin değişimine, IMF’nin Rusya’yı soktuğu borç batağına, Rusya’da pek bir popüler olan masonluğa, Sovyet sonrası yoksulluğa sürüklenen Slav kadınının Batı pazarına tüketim mamülü olarak sokulmasına, Gulag’lara ve daha neler neler… Elbette tüm bu saydıklarımı basit fakat kuvvetli bir kurgu ile, çoğu zaman da gerçek karakterlerin (oligarklar, aydınlar, siyasiler, sanatçılar, yönetmenler…) hayatlarına, tarihi belge ve vakıalara istinat ederek anlatıyor, Alev Hoca. İzlediği eksen ise Çarlık Rusya’sında baş gösteren, İmparatorlukla artan, Komünist dönemde duran ancak Ladiniliğin dayatılması sırasında güç toplayan ve Lenin sonrasında da zirve yapan Batılılaşma reformlarının Rusya’yı hep sahip olduğu merhametten uzaklaştırışı. Kitabı okurken Dünyanın en çok boylam kesen, en büyük yüz ölçümüne sahip sınır komşumuzun kadim toprak ve insanların çilelerinin ne kadar da bizimkilerden olduğunu hissettim. * Körü körüne yönünü değiştiren milletlerin, neye uğradığını anlayamaması durumunu en az bizim kadar Rusların da yaşadığını farkettim. * Yaşanan yozlaşmaya karşı kendi tavrını geliştirmeye çalışan aydının bizde olduğu gibi onlarda da nasıl aforoz edildiğini hayretle takip ettim. * İran’ı nasıl halen anlayamadıysak Rusya’yı da o nebze âma bir nazarla izlediğimizi, belki de Rus klasiklerinden hakkıyla istifade edemediğimize inandım. Ve en sonunda kendime şu notu aldım: Unutma! Rusya Şarktır, Garp değil… Dipnot: Özellikle Rusya NATO gerginliği ve Ukrayna savaşına dair daha derinlikli düşüncelere gark olmak istiyorsanız, muhakkak 4 doz ‘Gogol’un İzinde’ almalısınız. Dipnot: Son olarak Alev Alatlı’nın serinin bu kitabı ile 2006 yılında, Moskova’da ‘Mikhail A. Sholokhov 100. Yıl Roman Ödülü’nü kazandığını da belirtmeliyim. Ve ayrıca 2018’de Rusya ile diplomatik ilişkiler sırasında Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’e kitabın koleksiyon baskısını hediye etmiştir.
Aydınlanma Değil, Merhamet!
Aydınlanma Değil, Merhamet!Alev Alatlı · Everest Yayınları · 2005163 okunma
·
253 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.