Agatha Christie'den sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitapla geldim. Kitap çok akıcı ilerliyor. Kitap adını bir çocuk şarkısından almış. Hikayede Poirot'nun da aklından çıkmayan şarkı şöyle: Bu küçük domuz pazara gitti küçük domuz evde kaldı Bu küçük domuz pirzola yedi Bu küçük domuza hiçbir şey verilmedi Bu küçük domuz vii vii vii diye ağladı... Carla Lemarchant'ın 16 sene önce işlenen bir cinayeti aydınlatması için Hercule Poirot’tan yardım istemesiyle başlıyor. Carla henüz 5 yaşındayken, ressam babası Amyas Crale cinayete kurban gidiyor. Evde, az kişi varken işlenen bu cinayet, kızın annesi tarafından itiraf edilince Caroline Crale soruşturma yapılmadan hapse atılıyor. Kadın,hapse girdikten kısa bir süre sonra vefat ettiğinde ardında kızına yazmış olduğu birkaç satırlık mektup kalıyor. Babasının ölümü sonrası akrabalarının yanına gönderilen ve yeni bir isimle hayata adeta sıfırdan başlayan Carla, mektubun eline geçtiği 21 yaşına kadar, küçükken yaşadığı evdeki dramatik olaylardan bir haber yaşamış. Poirot bu cinayeti aydınlatmak için olay günü evde bulunan beş kişiyle konuşur. Bir borsacı olan Philp Blake, çeşitli bitkilerden ilaçlar yapan Meredith Blake, evdeki mürebbiye Miss Cecilia Williams, Caroline Crale'in üvey kız kardeşi Angela Warren ve ressamın genç sevgilisi Elsa Greer. Bu kişilerden biri cinayeti işlemiş olabilir mi? Yoksa söylenildiği gibi ressamın karısı Caroline Crale gerçekten suçlu mu? Zaman aşımına uğramış bir davayı ustaca çözümleyen Dedektif Poirot ile birlikte sır perdesini aralamak ve tahminlerde bulunmak oldukça heyecanlıydı. Katili tahmin ettiğimi düşündüğüm sırada ise yazar bir ters köşe ile beni şaşırttı. Agatha Christie'nin tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitabını da şiddetle tavsiye ediyorum.

Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20232,907 okunma

·

347 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.