Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

486 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Delilikle dâhilik arasında gidip gelen bir adam... Dünyadaki matematikçilerinin çözülmez dediği problemleri diğerlerinin izlediği çok farklı bir yoldan çözen böylelikle diğer matematikçilere fark atan,kalem kullanmadan en zor denklemleri zihinden çözen,sürekli yeni fikirlerin peşinde olan "Yeni Matematiğin" en parlak yıldızı,birçok başarılara imza atan üstün bir zeka... Kitap John Nash'in sıradışı hayatını ve akademik kariyerindeki gelişimini anlatan bir biyografi. Ayrıca Nash'le aynı dönemde yaşayan bilim adamları hakkında da bilgiler verip Amerika'nın 2. dünya savaşıyla birlikte nasıl kendi beyin takımını kurduğunu bizlere anlatıyor. Nash için zor bir hayat,bir deha ama bazı duygulardan yoksun,tutarsiz davranışlar sergilyen,kafasında kurduklarıyla hareket eden,egoist,narsist ve ağır paranoid şizofren. "Araştırmacılar günümüzde şizofreninin genlerden kaynaklandığına inanmaktadırlar. Fakat psikolojik gerginlikler arttırıcı rol oynayabilir... Olaylar birikerek büyük olayları meydana getirir,bunun sonucunda derin düşüncelere dalınır. Çocukluğunda ve ergenlik döneminde maruz kaldığı sataşmalar gibi...."(s:238) 1954 yazinda tutuklanma olayının etkileri de zaman içinde Nash'te kendini gösterecekti. Öncelikle daha da agresifleşmeye,sinirleri zayıfllamaya,mantıksız davranışlar sergilemeye,dünyayı uzaylılardan kurtaracağına ve onlardan şifreli mesajlar aldığına inanmaya başlıyor. Ülkelerin konsolosluklarına ve Fbı'a dünyanın tehtit altında olduğuna dair mektuplar yazıyor.(Bazı şizofren hastaları da devlete çalıştıklarını hatta devletin özel bir biriminde önemli görevde olduklarını idda etmişlerdir.) Ve karısı onu hastaneye yatırmak zorunda kalıyor. Bir süre sonra hastaneden çıkıyor fakat durumunun kötüye gittiği görülünce tekrar hastahaneye yatırılıyor ve bu böyle sürüp gidiyor. Onun için acı veren şey ise bir yetişkinken haklarından vazgeçip çocuk muamelesi görmek. En son yattıği hastaneden 1970 yılında çıkıyor iyileşmesine çok yardımcı olan Princeton Üniversitesinde çalışmalarını sürdürmeye ve orada yaşamaya başlıyor. Matematiğin dahisi bu kez de ön plana çıkıyor birçok başarıya imza atıyor. Davranışları tamamiyle olumlu yönde değişiyor. Arkadaşları onu çok nazik ve kibar bir adam olarak tanımlıyor. Kitabı okudukça onun bakış açısıyla dünyaya bakıyor ve onu anlamaya çalışıyorsunuz ve bu hastalığın ne kadar ağır olduğunu ,hızla ilerlediğini görüyorsunuz. Nash'in hastalığını anlaması,kabul etmesi ,hastalıkla mücadelesi ve aradan geçen 30 yıldan sonra iyileşmesi takdire şayan çünkü günümüzde çoğu kişi bu hastalığı saklayıp tüm sorun sanki karşı taraftaymış gibi davranıyor. Kitabı bitirdikten sonra Nash eğer şizofren olmasaydı daha neler yapabilirdi demekten kendimi alamadım ve onun azmine hayran kaldım. O bir Nobel ödülünden fazlasını hak ediyor.
Akıl Oyunları
Akıl OyunlarıSylvia Nasar · Altın Kitaplar · 2002573 okunma
·
254 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.