Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Karmaşık Duygular
Toplam 256 sayfa ve 7 farklı hikayeden oluşan kitap adını, en uzun anlatıma sahip olan Karmaşık Duygular adlı öyküden alıyor. Zweig'in psikolojik tahlil ve duyguları tasvir etmedeki muazzam anlatı yeteneğini tüm hikayelerde görüyoruz. Bazı hikayelerde olayı, tek bir perspektiften, farklı cümlelerle defalarca betimlemesi belirli bir yerden sonra anlatıma zenginlik katmaktan ziyade okumayı güçleştiriyor. Sonu gün gibi aşikar olan (Alacakaranlık Hikayesi, Karmaşık Duygular) adlı öykülerin çok uzatıldığını düşünüyorum. Gelin daha detaylı inceleyelim. - 1. Ormanın Üzerindeki Yıldız: Sıradan bir garson olan François'in, Polonyalı güzeller güzeli Kontes Ostrowska'ya bir yemek esnasında servis yaparken aşık olmasını anlatıyor. Aralarında bir aşkın yaşanmasını bırakın, bir çift kelam dahi edilmesi imkansız olan Kontes'in otelden ayrılacağını duyan garsonumuz için olaylar içinden çıkılmaz bir hal alıyor. 12 sayfalık platonik aşk hikayesi, çok kısa ve karakterlerin derinliği olmadığı için öyküdeki duygular tam olarak geçmiyor ama yüreğimde ufakta olsa bir sızı bıraktı. - - 2. Erika Ewald'in Aşkı: Yıllar boyunca alay edilen, sözlerine hiç değer verilmeyen Erika Ewald, babası ve kız kardeşiyle, en sıradan alışkanlıkların bile donuk bir şekilde taşlaştığı, kasvet bulutlarının hakim olduğu bir evde yaşar. Şairane ve taşkın bir ruha sahip olsa da utangaçlığı yüzünden asla kendini açamayan karakterimiz, piyano çaldığı bir toplulukta genç keman virtüözüyle tanışır ve birbirlerinden hoşlanırlar. Ancak bu ilişkiden beklentileri tam olarak birbirine uymaz. Ruhsal ve sanatsal betimlemelerin zenginliği sayesinde, hikayenin başından sonuna kadar ki tüm duyguları bütün benliğimde hissettim. - - 3. Unutulmuş Düşler: Gençlik aşkıyla yıllar sonra karşılaşan kadının geçmişiyle ve kendisiyle yüzleşmesini anlatıyor. İdealleri için yaşayan, ince bir ruha sahip olduğunu düşündüğümüz insanların aslında bayağı denilebilecek hırsları ve hazlarının olabileceğini kısa ama etkili bir şekilde görüyoruz. - - 4. Alacakaranlık Hikayesi: Yaz boyunca evli ablasının İskoçya'da yaşadığı şatoda kalan 15 yaşlarındaki gencin, bir gece sık ağaçlarla kaplı bahçede gezerken, uzun boylu, sadece beyaz bir silüet şeklinde görebildiği, karanlık yüzünden kim olduğunu anlayamadığı bir kadınla şehvetli ve genç için olağandışı olan bir deneyim yaşıyorlar. Ertesi günden itibaren bu deneyimi kiminle yaşadığını bütün emarelere dikkat ederek bulmaya çalışıyor. 32 sayfalık bu hikayenin yaklaşık 10. sayfasında kim olduğu anlaşıldığı için sonu şaşırtmadı ve okurken bir parça sıkıldım. - - 5. Zıt İkizler: Sophia ve Helena, dış görünüş olarak eşi benzeri görülmemiş şekilde güzel olsalarda, içlerinde alışılmışın dışında bir kıskançlık, güç merakı ve hırs bulunan ikiz kardeştir. Bulundukları çevrede daha çok konuşulmak için birbirlerinden tam zıt hayatlar yaşamaya başlarlar. Helena zenginliğin sınırlarını aşmış bir fahişe olurken, Sophia ise kibirle gizli alçakgönüllülük maskesi takarak dine yönelir. Ama kader onları tekrar bir araya getirecektir. Zaman bizi soldururken çevrede her zaman yeni çiçekler açacaktır. İnsanlar sizi sadece gençliğiniz ve güzelliğiniz için seviyorsa, güzellik gidince çevrenizde büyük ihtimalle kimse kalmayacak. O yüzden gençliğe aldanıp, para hırsı ve güç merakı için, haz peşinde koşup, doğru kişileri ve ortamları görmezden gelirsek, her şeyin sonunda gerçek suratımıza bir tokat gibi inecektir. - - 6. Bir Yüreğin (Kalbin) Çöküşü: Karısı ve kızı, kaliteli ve refah bir hayat sürsün diye yıllardır adeta tükenene kadar çalışan Salomonsohn, ailesi için sadece bir para kaynağı olduğunu, değersiz bir paçavra gibi görmezden gelindiğini , ailesinin kendisinden utandığını acı bir şekilde öğrenir. Sözlerine kıymet verilmez. Ailesi sokaktan geçen bir yabancıdan farksızdır. Onları asla tanımadığını ve yapayalnız olduğunu fark eder. Her şeyi acı verici bir netlikte kavrayıp öfkeden ve acıdan kendi kendini yiyip bitirir. Umursamaz, tepkisiz ve hissiz bir yaşam sürmeye başlar. Bir Yüreğin (Kalbin) Çöküşü, Stefan Zweig'in en sevdiğim ve herkese önerdiğim eserlerinden biridir. Mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Düşüncelerim ise şöyle: Karakter yıllar boyu para kazanmak uğruna kendine hiç önem göstermediği, kendini her zaman ikinci plana attığı için zamanla; öz sevgi, öz saygı ve özgüvenini yitirmiş. Sürekli kendini eleştirip, alaya alındığını düşünmesinin nedeni tam olarak kendine saygı duymamasından kaynaklanıyor. Bundan dolayı sürekli içine atıp, öfkelenip, asla faaliyete geçemiyor. Yıllar önce ilk okuduğumda Salomonsohn karakterine çok üzülmüş, kendimle ve benzer yaşadıklarımla özdeşleştirmiştim. Ama şuan tekrar okuduğumda yukarıda saydığım (öz saygı vs.) eksiklikler çok bariz belliymiş diyorum. Bir kitabı yıllar sonra tekrar okuduğunda olayları bambaşka görmek, bakış açının ne kadar değiştiğini duyumsamak çok etkileyici bir durum. - - 7. Karmaşık Duygular: Kitabın en uzun soluklu hikayesi. Eğitimiyle ilgilenmek yerine, çapkınlık yapan, dünyevi hazların peşinde koşan, hovarda üniversite öğrencisi karakterimiz babasıyla yaşadığı bir yüzleşme sonrasında ziyan ettiği potansiyelini gerçekleştirmek için derslerine disiplinle bağlanma kararı alır ve kendisini çok etkileyen bir profesörle tanışır. Profesörü daha ilk gördüğü gün anlatımlarındaki coşku ve tutku karşısında adeta büyülenir. Profesörün konuşmasından ve tavırlarından o kadar etkilenir ki onu etkilemek, varlığını fark ettirmek, takdirini almak yegane amacı haline gelir. Zamanla da bunu başarır. Geçen günlerle beraber daha fazla yakınlaşan ikilinin arasındaki ilişki yoğunluğu artmaya başlar. Öyle ki birbirlerine evlerinin anahtarlarını veriyor, tüm günleri neredeyse beraber çalışarak geçiyor ve dış dünyadan kendilerini soyutluyorlardır. Hocasının özel hayatına bu kadar yakından bakma fırsatı yakalayan genç, onun bir sır sakladığını, bu sırrın altında ezildiğini ve kendini tam anlamıyla açamadığını fark eder. Aslında profesörün sırrı kendisiyle çok yakından ilgilidir. Profesörün bir sıcak bir soğuk davranışları, sevindirici bir yakınlığın ardından öfkeli, uzaklaştıran tavırlarının asıl kaynağının, yıllarca kendi benliğini gizleyebilmek için taktığı maskesinin altındaki dile gelmek isteyen ama aynı zamanda yargılanırım korkusuyla dizginlediği, ruhunun derinliklerinde ona acı veren sırrı olduğunu öğrenmek kendimi kötü hissettirdi.
Karmaşık Duygular
Karmaşık DuygularStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 202110,5bin okunma
·
1.207 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.