1836 Avusturya doğumlu yazar, dünyaya geldiğinde hiçbir gereği olmadığı halde Rutenyalı bir süt anneye terk edilmiş,onunla ilişkisi, onun yanındayken yaşadıkları, şahit oldukları iç dünyasında silinmeyecek izler bırakmıştır.Süt annesi sadece Rusça konuşan Leopold ana dili Almanca'yı 12 yaşından sonra öğrenmiştir.Hukuk Doktoru ve Tarih Dç. Unvanlarına sahip yazarın akademik hayatıda çocukluk yılları gibi birçok pürüz ile devam eder.Daha sonra kendini tamamen roman ve novella yazmaya adamak için nihai olarak üniversiteyi bırakır.Hayata karışır, birçok insanla özellikle kadınlarla tanışır. Sık sık aşık olur.Eserlerinde yer yer kadın düşmanı denebilecek ifadelere yer versede,onun hayatını ilişki kurduğu kadınlar üzerinden okumak yanlış olmaz.Mazoşizmin isim babası olan yazar, bu rahatsızlığını hayatındaki kadınlar ile kurduğu birlikteliklerde yüksek haz noktalarında yaşar. Üniversite yıllarında tanışıp 4 yıl birlikte olduğu evli ve üç çocuk annesi Anna, Kürklü Venüs'teki kadın imgesine model olmuştur.Romanın ilk versiyonunu bu dönemde yazan yazar, kısa bir süre sonra aldatılmış,ve bundan büyük bir haz duymuştur.Kitaptaki "Yunan" figürünün kaynağı bu hazdır.İlerleyen yıllarda mazoşist özlemlerinin doyuma ulaşmasıyla birlikte yaratıcılığı ciddi oranda azalmıştır. Cinsel nevrozların köklerinin ilk çocukluk dönemine uzandığını belirten Freud, sevilme özleminin mazoşistin zihninde cezalandırılma isteğiyle yer değiştirdiğini söyler.Çocukluk yaşantısının etkisiyle sevilmeye layık olmadığını düşünen mazoşist, sevgi açlığını cezalandırılarak doyurmaya çalışır.Gözlerini ebediyen kapamadan önceki son sözlerinin "SEVİN BENİ" olması çok anlamlı Hayattaki her ilişkinin yeni bir kişi katılır katılmaz farklı bir yüze bürünmesi ne tuhaf.

Kürklü VenüsLeopold von Sacher-Masoch · Ayrıntı Yayınları · 2019578 okunma

·

127 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

NuRu