Efendimiz'in Havarisi ve İhlas Abidesiالسلام عليكم و رحمة الله و بركاته
Hayat defterinde seyahat edeceğimiz Zübeyr b. Avvam (ra)yiğit mi yiğit bir iman insanıdır.
**Zübeyr b. Avvam Aşere-i mübeşşere'nin 4 raşit halifesinden geriye kalan 6 güzide sahâbînin en başına alınmasının bir sebebi olmalıdır. Sebebi şu; bu 6 sahabîden biri olan Zübeyr, diğer beş bahtiyardan önce iman dairesine girmiş, Hz. Ebû Bekir'in(ra) vesilesi ile" La ilahe illallah" sözünü söyleyerek ,diğerlerinin önüne geçmiştir.
**Zübeyr b. Avvam Safiye annemizin oğlu,
Hz. Hamza Dayısı,
Hz. Hatice Halası,
Hz. Ebû Bekir Kayınbabası,
Rasulullah ﷺ bacanağıdır. Bu Yiğidin efendimiz ile bu kadar yakın olup yiğitligi imana yakınlığı olmaz mı?
Zübeyr gibi ihlas ve aşk ile donanmış yiğit bilekler var oldukça Rasulullah ﷺ in risalet davasının sırtı yere gelmezdi. İnsanlık tarihinin medar-ı iftiharı olan Asr -ı Saadet bunun en canlı numunesi olarak karşımızda durmakta değil midir?
**Rasulullah ﷺ Zübeyr b. Avvam "'Havarim'" diyerek , Eşi Esma b. Ebû Bekir 'e de Zatü'n- Nitakayn yani "'çift kuşaklı"' diyordu.
**Medine Hicretinden sonra müslümanlar iklim değişikliği nedeni ile hasta oldular . Yahudiler müslümanların hastalığını fırsat bilip artık çocukları olmayacak olursa da sakat olucak diye propaganda yaptılar. Ama 2 ay sonra müslümanların ilk çocuğu Zübeyr ve Esmanın olmuştu. Sağlıkla dünyaya gelen erkek çocuğuna Efendimiz Abdullah ismini verdi. Çünkü ; Abdullah , Allahın kulu demekti.**Bedir'de Zübeyr sarı sarık ile yiğitliğini gösterdi . Efendimiz'de savaşın sonunda " Bedir'de Meleklerin sarı sarıklarla Zübeyr'in suretinde bize yardım etmek maksadı ile indiklerini gördüm" dedi.
**Bedir ' de ,Uhud'da ve Hendek'te hep kendisine biçilen role layık bir duruş oraya koymuştu. Hemde hiçbir beklentiye girmeden bunu yapmıştı. Onun beklentisi, hesabı yoktu; ama hayırlı amelleri unutmayan, ilahi bir otorite ve yine o otoritenin vazifenledirdiği vefalı bir elçi vardı .
**İşte o elçi karşısında ihlas ve aşk ile abideleşmiş yiğidine sen artık Avvam'ın oğlu Zübeyr değil ,benim Havarim Zübeyrsin diyordu.
Zübeyr b. Avvam , bu lakabı almanın sevinci ile tekar Kurayzaoğulları'na gitti, annesi Safiyye'nin yapmış olduğu o yiğitliğinden de haberdar oldu ve Yahudilerdeki şaşkınlığı haber alarak tüm bilgileri birkez daha Rasulullah ﷺ e getirdi . Safiyye validemiz Hendek savaşında medine de kadınların yanında kalarak gelen düşmana haddini bildirip Yahudiler teslim etmiş. Safiyye Validemiz o gün ortaya koyduğu bu yiğitligi ile büyük bir saldırıyı önlemiş, adeta savaşın kaderini Müslümanların lehine neticelenmesine mühim bir rol oynamıştı.
**Abdullah b. Zübeyr'in verdiği bilgi ile öğreniyoruz ki Zübeyr b. Avvam, Hendek Gazvesi'nde , hem Rasulullah a ﷺ havari olma şerefini elde etmiş, hem de , Rasûlullah'ın ﷺ hayatı boyunca sadece iki kişi için kullandığı: "Anam babam sana feda olsun " iltifatının muhatabı olmuştu.
**Diğeri de Sab b. Vakkas'tır.
**Hayber , başta Hz. Ali ve Hz. Zübeyr olmak üzere ,İslâm'ın yiğit askerlerinin kılıçları ile fethedildi.
** Zalim ve cahil bir müşriğin elinden şehadete ulaşan Zübeyr b. Avvam kılıcı Hz. Ali nin eline verildi. Hz. Ali kılıcı havaya kaldırdı ve şunları haykırdı, tüm ümmete:
-islam uğruna çekilen ilk kılıç
-Bedir'de müşriklerin korkulu rüyası
-Uhud'da Allah Resulü'nü savunan bir bileğin elindeydi
-Hendek'te Ahzab ordularını dağıtmak için havadaydı
-Hayber'de Yahudi kalelerini deviren bir Yiğidin elindeydi .
Hz. Ali saatlerce Zübeyr'in kılıcı ve eşyaları üzerine gözyaşı döktü ve onu kaybetmenin hüznünü derinden yaşadı.