Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Bir gün her okurun yolunun düşeceği o yazar.. Beckett ve Üçlemesi'
1969 yılının Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Samuel Beckett'tan modern edebiyat için bir dönüm noktası olan "Üçleme" Molloy, Malone Ölüyor ve Adlandırılamayan Eğer Godot'yu Beklerken'i okuduysanız Vladimir ve Estragon'un diyalogları arasındaki belirsizliği çok net bir biçimde fark edersiniz. Sürekli Godot'yu beklerler. Lakin bu Godot kimdir, nedir, neden onu bekleyip dururlar belirsizdir işte... Beckett'ın Üçleme'sinde de büyük oranda belirsizlik hakim. Zaten bu belirsizlik yazarı yüceltiyor benim nezdimde. Beckett'ın sıradan roman karakterleri veya sıradan konularla işi olmaz. Üçleme'deki karakterlerin tamamı bir nebze sakattır. Üstelik sadece bedenen değil, zihnen ve ruhen de. Böylece yarattığı karakterler üzerinden kalemini konuşturan Beckett okura güllük gülistanlık şeylerden bahsetmez. O sakat karakterlerle nasıl bahsedebilir ki? Yani ortama kasvet ve müthiş bir rahatsız edicilik hakimdir ve bu rahatsız edicilik adeta satır satır okurun zihnine işler. Molloy sakattır lakin bacakları vardır ve bisikleti de. Bir amaç uğruna devinip duran Molloy'un amacı nedir pek anlaşılmaz. Yalnızca ölmüş annesiyle ilgili olduğu sezdirilir o kadar. İlerleyen sayfalarda Molloy'un Moran karakterine dönüşümüne tanık oluruz. Moran olarak Molloy'un bu değişimi pek de göze batmaz yalnız. Malone Ölüyor'da Molloy'un bir üst boyutudur. Beckett burada daha ileri gider lakin Malone Molloy'dan ziyade tamamen yatağa bağlıdır ve ölmeyi bekler. Beklerken de içine düşmüş olduğu boşluğu doldurmak adına bir takım hikayeler kaleme aldığı görülür. Zamana yenik düşmemek adına. Adlandırılamayan'da ise anlatıcı pek de insani bir belirti göstermez aslında. Düpedüz "Adlandırılamayan"dır o ve konuşur durur işte. Konuşur durur. Kendi kendine konuşur, dinleyeni yoktur. İşte bu yüzden susturulamaz ve bitmez. Yani iki arada bir derede kalan "Benlik" gibi. Beckett dostu olan sözcüklerle öyle iyi oynar ki bu üç kitabında da, okura sadece hayran olmak kalır. O çok farklı ve özel bir yazardır. Öyle ki okuyan ne zırvalıyor bu adam ya da saçmalığın daniskası bu kitaplar diyebilir. Lakin Beckett'ın bu karanlık sözcükleri ile içimizdeki farklı bir "ben"e seslendiği kaçınılmazdır. Asıl rahatsız eden ise bu kaçınılmazlıktır. Yaz yaz bitmez aslında, çok seviyorum. Kalben öneriyorum, çeviri muazzam zaten. Ama sadece öneriyle kalıyorum çünkü sevmeyeni de çok olacaktır.
Üçleme
ÜçlemeSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2011148 okunma
·
576 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.