Yalnızlığın Do Minör Konçertosu
Aşk ilk nerede başlar kalpte mi, beyinde mi ve gökyüzü neden mavi?
Hatırlıyor musun beraber içtiğimiz ilk çayı? Hani o çay bahçesinde, hani deniz en mavisindeyken yaşamanın, hani gözlerin gözlerime en dik açıyla düşerken… Senden sonra çok gittim o çay bahçesine, deniz belki yine maviydi ama içtiğim hiçbir çay beraber içtiğimiz o çay kadar güzel değildi.
Seni seviyorum sensiz geçen her saniye bir çivi ekliyor yatağıma. Yastığımda Üçüncü Dünya Savaşı var. Gitme, yanımda kal. Gitme n’olur!.. Sen, ben sonra ikimiz ve diğerleri yokluğun bir nevi soykırım, iç organlarım paramparça. N’olur gitme!...
Yürüyordu, sonra bir vapurun gürültüsünde gözden kayboldu. Oysa hiç vapur geçmezdi bu şehirden.
YORUMUM;
Açık ara yazarın en sevdiğim eseri oldu. O kadar güzel sorguladım ki kitabı tek solukta bitti. Yorumu için uzun bir süre bende iç sesimle tartıştım ne kadar cümlelerle savaşırsam savaşayım eksik kalacağını hissettim. Karşılayamıyordu kafamdaki cümleler kitabın güzelliğini.
Öyle herkes sever mi bilmiyorum anlamak için biraz üzerinde düşünmek gerekiyor bu adam burada ne anlatmaya çalışmış?
Kimdi kaybeden bu hikayede kimdi eksik kalan kimdi haklı olan ya da kimdi haksız olan?
Ne kadar çok soru var dimi? Evet çok soru var ve hepsi kitabın içerisinde barınmakta. Hangi şarkı çalıyor kitabın arka fonunda Kayahan Emrin Olur mu?
Yoksa Edip Akbayram Aldırma Gönül mü? Daha mı farklı bir şarkı çalıyor.
Ağladı duyulmadı...
Herkes kulak astı kitaba da bir o sessiz kaldı belki haklıydı sessiz kalmakta. Kadın o duvarları aşmak için ne kadar çabaladı da vazgeçti.
Adam kelime aradı, kadın binlerce kelimeye ev sahipliği yaptı.
Göremedi adam göremedi. Sonra kadın gitti adam gördü... artık sevmek yetmedi.
Yalnızlığın Do Minör Konçertosu 
Murat Efe Çelik
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.