Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
Yazar çevrecilik adına sosyal sorumluluk çalışmalarına katılan bir gazeteci ancak bu kitabı yazarken bilimsel araştırma tesisleri bünyesinde ve saha gezilerinde birçok farklı bilim insanı nezaretinde katıldığı çalışmalardan elde ettiği verileri bir bilim insanı titizliği ile bizimle paylaşıyor. Bahsedilen türler ya da alanlar ile ilgili fotoğraflar ve grafikler ile de görsel olarak anlatımı güçlendirmiş yazar. Elizabeth Kolbert kitabın ön sözüne şöyle başlıyor: “Derler ki başlangıçlar belirsizdir.” İki yüz bin yıl öncesinde ortaya çıkan türümüzün –Homo sapiens- hikayesinden başlıyor yazar. Ortaya çıkışımız, nüfusumuzun yavaş yavaş ama ortama son derece uyum sağlayacak başarı ile artış göstermesi, giderek yayılmamız, yayılırken bizden güçlü birçok tür ile karşı karşıya gelmemiz, sahip olduğumuz el becerileri ve zihinsel beceriler ile bizden çok daha güçlü fiziksel özelliklere ve belki üreme hızına sahip türlere karşı ortamda baskın hale gelmeye başlamamız, gittiğimiz her yerde bir değişim süreci başlatmamız ve adım adım biyosferi tekrar şekillendiriyor oluşumuzun kısa bir hikayesini veriyor önsözde yazar. İşte bu peşimizden sürüklediğimiz değişim süreci de kitabın konusunun ana teması oluyor. Bilim insanları gezegenimizin tarihinde 5 kitlesel yok oluş belirledi, dünyada yaşam çeşitliliği aniden azaldı. Peki gezegenimiz şimdiye kadar doğal yollarla gerçekleşen bu kitlesel yok oluşların acaba bir yenisine mi hazırlanıyor? 6. yok oluşun nedeni dünyada varlık gösteren bir türün yarattığı değişimler mi olacak? Kendi bindiğimiz dalı kesiyor olabilir miyiz? Kitap 13 bölümden oluşuyor. İlk birkaç bölümü içeren birinci kısım geçmişte yaşanan yok oluşları, bunların keşfini, yok olan türleri bize anlatıyor. İkinci kısım ise günümüze ışık tutuyor. Araştırma sonuçları, yaşanan değişimler, çoktan yitirdiğimiz türler ve risk altındaki türler ile yaşanmakta olan durumun dramatikliğini gözler önüne seriyor. Soyu tükenmiş pek çok canlı; Mamutlar, dinozorlar, Neandarteller, Denisovalılar, Auk kuşları, deniz yumuşakçaları. Onlara ne oldu? Ya şu an neler oluyor? Panama Altın Kurbağası’nın bir anda ortadan kaybolmaya başlaması, iklimde yaşanan değişimler, fosil yakıtların kullanımının etkileri, orman yok oluşları, resiflerin trajik hale gelen durumu, yarasaların burunlarında pudralı bir görünümle yığınlar halinde ölü bulunmaları, yaşam alanları daralan memeliler, nesli kritik seviyelere inen türler… Okurken etkilenmemek mümkün değil. Birçok tür ve ekosistem için geç kalmış olsak da şu an hala var olanlar için artık harekete geçmezsek hepimiz için çok geç olacak. Umarım hepimizin aynı gemide olduğumuzun farkına geç olmadan varabiliriz!
Altıncı Yok Oluş
Altıncı Yok OluşElizabeth Kolbert · Okuyan Us Yayınları · 2016188 okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.