Evvela tarihi bir eseri gerek saklayarak gerekse koruyacak günümüze ulaşmasının en büyük değil tek büyük payının sahibi Bedri Rahmi Eyüboğlu, tarihi vesikalara verdiği önem nedeniyle teşekkürü hak ediyor. Nazım Hikmet’in 1963 yılında vefat ettiğini düşündüğümüzde o günün teknolojisi ile makara banda alınmış ses kayıtları ve bunların korunması önemli bir noktadır kanımca.
Eser 1961 yılına ait. Yazarın vefatının iki sene öncesine. Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Nazım Hikmet, Paris’te görüşüyorlar. Kayıtlara geçen tarih ise 25 Nisan. Şiirlerin düzenlemesi çok güzel yapılmış ki 100 sayfalık kitap için de iyi bir düzen kolaylıkla yapılırdı diye düşünüyorum. Gene de emeği görmezden gelmiyorum. Burada şiirler ve ikilinin ara konuşmalarının dışında bir kadın ve erkek sesinin duyulduğu sahneler de kitabın sonuna eklenmiş. KS ve ES olarak da bu kişiler belirtilmiş.
Sanırım biz bazı şeylerin nankörü ya da değer bilmezleriyiz. Kendimizi kötülemek adına söylemiyorum bunu. Mesela gün içi konuşmalarımızda kaçar tane ses kaydı attığımızı düşünelim. Yalan yok benim de hiç aklıma gelmemişti aslında bu zamana kadar. Düşünelim ki sevdiklerimizle özellikle, konuşurken olsun ses atarken olsun dikkatimizi ne çekebilir? Nazım Hikmet, Vera için şöyle söylüyor. Sadece onun söylediklerini yazacağım ve daha açmayacağım meseleyi.
“Sana tüm şiirlerimi banda kaydedeceğim,
Yaşamımın tüm sesi seninle kalsın.”
Elinde CD olanların daha büyük zevk alacağına eminim kitaptan ama ikisinin yani hem dinleme hem okumanın kolay olmadığını söyleyeyim. Mutlak karışacaktır. Anca takip edersiniz satırlardan lakin ben önce sakin kafayla dinleyip sonra okumanın taraftarıyım. Çok haklı bir noktaya da değiniliyor, rakamları güncelleyebilirsiniz lakin anlamının değişeceğini zannetmiyorum. Ayrıca bu şiiri kendi sesinden Youtube da bulabilirsiniz:
“Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
Tirende üçüncü mevki
Şosede yayan
Büyük insanlık
Büyük insanlık sekizinde işe gider
Yirmisinde evlenir
Kırkında ölür
Büyük insanlık
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
Pirinç de öyle
Şeker de öyle
Kumaş da öyle
Kitap da öyle
Büyük insanlıktan başka herkese yeter
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
Sokağında fener
Penceresinde cam
Ama umudu var büyük insanlığın
Umutsuz yaşanmıyor.”
İyi bir kitap, iyi bir çalışma, başta da teşekkür ettiğimiz gibi asla görmezden gelinmeyecek bir emek. Hepimize iyi okumalar dilerim..