Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Satranç ve Tavlanın Hikayesi
Pers İmparatoru'nun başveziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu, dünyanın en popüler oyunlarından biridir. Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici. "Senenin birliği olarak tavla bir tanedir." Dört köşesi dört mevsimi, tavlanın içindeki karşılıklı altışar hane on iki ayı, pulların toplamı ayın otuz gününü, siyah beyaz pullar gece ve gündüzü, karşılıklı on ikişer hane ise günün 24 saatini simgeler. Eski zamanlarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoru'na, yanında bir mektupla hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiçbir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır. Pers İmparatoru'na; Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır. İşte hayat budur... Pers İmparatoru dönemin en âlim veziri olan Buzur Mehir'le bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesini ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoru'na hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çözer, daha sonra da on günde tavlayı icat eder ve imparatora sunar. Hint İmparatoru'na tav la oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır. Hint İmparatoru'na; Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır. Ama "hayat biraz da şanstır!"6 Ancak dünya şampiyonlarıyla başa baş satranç oynayan bilgisayarlar, buna mukabil tavla şampiyonlarının çırağı bile olamazlar! Zira ihtimallerin sonsuzluğu, tavla konusunda bilgisayarların bile hâlâ kafasını karıştırmaktadır.
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.