Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

568 syf.
·
Puan vermedi
Eserde Cumhuriyet tarihimiz için dönüm noktası olan çok partili siyasal hayata geçişin doğumunu ve emekleme sürecini anlatılmaktadır. İkinci Dünya Savaşının bitmesi ile beraber dünya iki kutba ayrıldı: Batı Bloku ve Doğu Bloku. Türkiye kendisine Batı Blokunda yer edinmeyi hedeflemişti. Ancak bunu tek partili demokrasi ile sağlayamayacağını düşünüyordu. Çünkü Tek Parti rejimi, Doğu Blokundaki Bolşevik Parti rejimini anımsatıyordu. Bu sebeple, Türkiye Cumhuriyetinin siyasi yapısında değişikliklere gidilme kararı alındı. Öncelikle Milli Şef İsmet İnönü'nün Milli Şef ünvanına son verildi ve  CHP içindeki muhaliflere, parti dışında muhalefet yapılmasının önü açıldı. Celal Bayar'ın başını çektiği muhalif grup, 1946 yılında Demokrat Partiyi kurdu. İsmet İnönü hemen seçim kararı alarak yurt çapında seçime gidildi. Literatüre daha sonra ''sopalı seçim'' olarak geçen 1946 seçimleri, açık oy ve gizli sayım ilkesi ile gerçekleştirildi ve CHP oy çoğunluğu ile iktidarına 4 yıl daha devam etti. Geçen dört yıllık süre içinde gizli oy-açık sayım ilkesi kararı alınarak seçim kanununda değişikliği gidildi. 14 Nisan 1950 seçimleri gizli oy-açık sayım-çoğunluk usulü sistem ile yapıldı ve seçimde %55 oyu alan DP iktidara geçti. Kansız bir şekilde iktidar el değiştirdiği için buna Beyaz İhtilal denildi ve  CHP nin 27 yıllık iktidarı sona erdi. Peki halk neden CHP iktidarına son verdi? Değişmesine sebep olan en büyük etmen, ekonomiktir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında halkın refah durumu oldukça kötüdür ve Süleyman Demirel'in dediği gibi "Boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur." DP iktidara gelir gelmez  ülke çapında büyük ekonomik hamleler yapıldı. İnönü'nün Devletçi politikaları yerine daha liberal, serbest teşebbüsü teşvik eden hamleler yapıldı. 1950-1954 yılı arasında yapılan bu atılımlar, vatandaşın refahını arttırdı ve DP bu durumun meyvesini 1954 seçimlerinde günümüze kadar alınmış en büyük oy oranı olan %58 oy oranı ile topladı. Halkın desteğini hisseden DP, bu süreçten sonra daha cüretkar olmaya başlamış ve özellikle Başbakan Adnan Menderes ve Muhalefet Lideri İsmet İnönü arasında TBMM de sert konuşmalar yaşanmıştır. 1955 yılından itibaren ekonomide kırılganlık görülmeye başlanmış ve bu durum DP'nin oy oranını düşürmüştür. 1957 yılında yapılan genel seçimlerde oyların %47 sini alan DP, TBMM de güç kaybetmeye başlamıştı. Ayrıca o dönem uygulanan  listeli tek turlu çoğunluk seçim sistemi eleştiriye uğruyordu ve CHP bunun düzeltilmesini talep ediyordu. Ancak DP bu talebe yanaşmadı. Her ne kadar DP nin oy oranı düşse de halkın çoğu yine DP'yi destekliyordu. Bu durumun karşısında CHP nin destekçisi basın ve üniversitelerdi. DP'nin ilk yılların göre kötü olan ekonomik gidişat 1957 seçimlerinden sonra kendini daha çok hissettirdi. Hükümetin almış olduğu develüasyon kararı ile dolar 2,7 TL den 9 TL ye kısa bir süre içinde yükseldi. Bu durum ise muhalefetin elini kuvvetlendiriyordu. 27 Mayıs 1960 tarihli askeri darbeye kadar hükümet ile muhalefet arasında yaşanan şiddetli tartışmalar daha da artmaya başladı. Üniversite eylemleri, meclis kavgaları, tahkikat komisyonu, hükümet-muhalefetin siyasi olarak uzlaşmaz tutumları ile geçen üç yılın sonunda 27 Mayıs 1960 tarihinde askeri darbe gerçekleştirildi. Askeri darbenin ardından DP'li milletvekili ve hükümet üyelerinin yargılanması için tabii hakim ilkesine aykırı olsa da Yassıada Mahkemeleri kuruldu. Yargılamalar sonucu 15 idam kararı alındı. Ancak bu idam kararları halk nezdinde ve basında tepki çekti. MBK kararı ile idam kararı alan kişi sayısı 4" e indi. Bu isimler Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'dan oluşmaktaydı. Celal Bayar'ın idam kararı yaş haddinden dolayı müebbet hapis cezasına çevrildi. Bu süreçte Adnan Menderes ilaç içerek intihar girişiminde bulundu ve hastaneye kaldırıldı. Adnan Menderes hastanede iken 16 Eylül 1961 tarihinde ilk idam edilen Fatin Rüştü Zorlu oldu. (Fatin Rüştü Zorlu'nun oldukça cesur bir tutum takındığı ve  iskemleyi kendisinin ittiği söylenir.) İdam edilen ikinci kişi ise Hasan Polatkan oldu. (Hasan Polatkan"ın oldukça bitkin ve yorgun olduğu söylenir.) 17 Eylül 1961 tarihinde ise hastaneden ayrılan Başbakan Adnan Menderes idam edildi. Kendisinin son sözü şöyledir: "Hiç küskün değilim. Hiçbir dargınlık duymuyorum."
İkinci Adam Cilt: 3
İkinci Adam Cilt: 3Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 1988322 okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.