Metropol ve şehir yaşamının en büyük sorunu, kitabın da değinmiş olduğu konuda yatmakta. Gündelik yaşamımız içinde öyle yüksek bir tempoda her yere ve her şeye yetişme telaşı içindeyiz ki, bırakın yaptığımız işten zevk almayı, işin ruhunu bir kenara bırakıp saf maddi halinden bile bir şey anlamaz hale geliyoruz. Neden? Çünkü aklımız hep bir sonraki adımlarımızda, bir sonraki yapacaklarımızda... Peki böyle bir koşulda-koşullanmada nasıl mutlu olabilir insan? Yolda yürürken bile kulaklığını takıp müzik dinleyen bir insanın, varacağı yeri düşünerek adımlarını atması ve müziğin bu yolda sadece can sıkıntısını gidermek için aparat haline dönüşmesinde nasıl bir mutluluk alanı oluşabilir? Kemal Sayar da bu noktada kalemi eline alarak anda kalınmasının, yapılan işin ruhunu yaşamasının önemini anlatırken, hız çılgınlığıyla kendini unutan ve yabancılaşan insanın psikolojik anlamda kendini yeniden bulmasının yolunu çiziyor bizlere. Biraz daha eleştirel yaklaşalım bu önemli kitaba. Yazarımız genel anlamıyla yavaşlayın diyor. Kitap içeriği de bundan hiç sapmadan çok güzel şekilde işleniyor. Ancak dönüp devam eden metropol yaşamına baktığımız zaman çalışma yaşamı, sosyal çevre, kent yaşamı müthiş derecede bir süreklilik bazlı tüketim yönlü işliyorken birey nasıl yavaşlayabilir? Sistem çarkının en ufak dişlisi olan bir öğrenci bile sabah 9'daki dersine gidebilmek için saat 6'da kalkmak zorunda. Bu bile başlı başına muazzam bir hız. Bu durumda yavaşlamak için insan ve toplum daha etkin çözüm olarak ne yapmalıdır? İsyan dalgası mı başlamalı? Kaçabilenin şehri terk etmesiyle mi? Kitabın yazarı alanında uzman bir psikiyatr olduğu için kitap konusunu, hastaların sorunlarının ortak noktası olarak değerlendirerek kaleme almıştır. Evet, teşhis edildiği üzre bir fight club evreni içinde paslanmış ve işlemez bir çarka dönüşene kadar devirdaim edip duruyoruz. Bu evren içinde kaç nokta size yavaşlamanızı hatırlatıyor? Kemal Sayar'ın da bahsettiği bu hız* sorunu öyle bir boyuttaki, bu incelemenin sonuna kadar okunmasını bile engelleyebilecek bir uzaklaşma ve tüketime aksettirmiş durumda insanları. Yavaşlayabilene ise ne mutlu... Keyifli okumalar.

YavaşlaKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20159,4bin okunma

··

1.572 görüntüleme

Deniz A. Şatır

@grfkdnz ·

23 Eylül 2022 09:15

Yavaşlamak namümkün!

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.