Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şapkayı eline alıp kendine özgü araştırmacı gözleriyle incelemeye başladı. “Belki göründüğü kadar çok ipucu vermiyor,” diye lafa girdi. “Fakat çok net olarak gözüken birkaç nokta var; bazı özellikleri de en azından güçlü bir ihtimali destekliyor. Sahibinin çok entelektüel bir adam olduğu ve geçen üç yılda mali durumunun gayet iyi olduğu açıkça anlaşılıyor. Ne var ki son zamanlarda zor günler geçirmiş. Vaktiyle tedbirli bir adammış ama şimdi bu özelliği biraz zayıflamış. Bu da ahlaki bir bozulmaya işaret ediyor; malvarlığının azaldığını da hesaba katarsak, kötü bir alışkanlığa, muhtemelen içkiye kapıldığını söyleyebiliriz. Bundan yola çıkarak, karısının artık onu sevmediğini kesinkes söyleyebiliriz.” “Azizim Holmes!” “Ancak hâlâ kendine biraz saygısı kalmış,” diye devam etti bana aldırmadan. “Sakin bir hayat sürüyor, dışarı pek çıkmıyor, ne zamandır spor da yapmıyor, genellikle limon kremi sürdüğü kır saçlarını son birkaç gün içinde kestirmiş orta yaşlı bir adam. Şapkaya bakıp bu gerçekleri açıkça görebiliyoruz. Ha unutmadan, evine havagazı bağlanmamış olma ihtimali de çok yüksek.” “Holmes şaka mı yapıyorsun?” “Asla. Sana çıkarımları söyledim işte. Yoksa onlara nasıl ulaştığımı hâlâ anlamadın mı?” “İtiraf etmeliyim ki, seni takip edemiyorum. Örneğin, bu adamın entelektüel biri olduğunu nasıl anladın?” Cevap vermek yerine şapkayı başına taktı. Şapka burun kemiğiyle alnının buluştuğu hizaya kadar iniyordu. “Hacim meselesi,” dedi, “bu kadar büyük bir kafanın içinde bir şeyler olmalı.” “Peki, adamın maddi durumunun kötüye gittiğini nereden çıkardın?” “Bu şapka üç yıllık. Çok kaliteli; ipek kuşağa ve astara baksana! Bu adam üç yıl önce böylesine pahalı bir şapka alabilmiş ama o zamandan beri başka şapka almamış; demek ki mali durumu kötüleşmiş.” “Evet, olabilir. Ya tedbirli oluşu ve ahlaki yozlaşması?” “İşte tedbir,” dedi Holmes, parmağıyla, şapkanın kenarındaki deliği göstererek. “Şapkalarda ilk alındığı zaman böyle bir delik olmaz. Adam rüzgârda başından şapka uçmasın diye böyle bir delik açmış. Bu da bir ölçüde tedbiri gösterir. Ama ip kopmuş ve onu yeniden taktırma ihtiyacı duymamış. Bu da, tedbiri elden bıraktığını, yani karakterinde bir zayıflama olduğunu gösterir. Ne var ki şapkanın üzerindeki bazı lekeleri mürekkeple kapatmaya çalışması, kendine olan saygısını büsbütün kaybetmediğini gösteriyor.” “Gayet makul görünüyor söylediklerin.” “Astarın altını dikkatlice incelediğimizde, orta yaşlı olduğu, saçının kırlaştığı ve son zamanlarda kesildiği ve limon kremi kullandığı gibi başka önemli ipuçlarına ulaşıyoruz. Büyüteçle baktığımızda, berberin kesmiş olduğu birçok saç kılını kolayca görülebiliyoruz. Hepsi şapkanın içine yapışmış. Limon kreminin ayrıksı kokusunu da alabiliyoruz. Şapkanın üzerindeki tozlar sokaktan gelen tozlar değil de, evin içinden gelen kahverengi yumuşak tozlar; bu da bize zamanının çoğunu evde geçirdiğini gösteriyor. Astar üzerindeki nem izleri, adamın çok terlediğini, dolayısıyla epeydir spor yapmadığını ispatlıyor.” “Peki ya karısı? Adamı artık sevmediğini söylemiştin.” “Bu şapka haftalardır fırçalanmamış. Sevgili Watson, seni de şapkanda bir haftalık tozla görseydim, karının bu halde dışarı çıkmana izin verdiğini düşünerek, sana karşı sevgisini artık ne yazık ki kaybetmiş olduğunu söylerdim.” “İyi de adam bekâr olabilir.” “Hayır, kazı eve aralarını düzeltmek için götürüyordu. Kazın bacağına asılı notu unutma.” “Her şeye bir cevabın var. Fakat evinde havagazı olmadığını nereden çıkarıyorsun, kuzum?” “Şapkada kazara bir iki mum lekesi olabilir; ama en az beş mum lekesi görünce sürekli mumlarla haşır neşir olduğunu düşündüm. Muhtemelen geceleyin, bir elinde şapkası, diğerinde mumla üst kata çıkıyordu. Ee, havagazı lambasından mum lekesi olmayacağına göre... Tatmin oldun mu?” “Dâhice,” dedim gülerek
··
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.