Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Erich Fromm... kendisine daha ne kadar hayran olabilirim bilmiyorum. İnsanın varoluş sorununun yanıtını sevgi olarak gören sevmeyi ise bir sanat olarak gören sanatsal bir ruh... İyi ki bu dünyadan geçmiş ve eylemlerine yansıyan düşünceleri, araştırmaları, üretkenliği ile dünyanın ve insanların daha iyi bir duruma gelmeleri için çabalamış, bize Sevme Sanatı ve Sahip Olmak ya da Olmak başta olmak üzere bu güzel eserlerini bırakmış. Bunu ancak sevmeyi bir sanat olarak gören bir ruh yapabilirdi. Gelelim bu kitabına.. "Bütün bilgeliklerin başlangıcında hayret ve merak vardır. Eğer bu varsayım doğruysa, günümüz insanının bilgeliğine epeyce gölge düşmüş olur. Çünkü çok ileri bir edebiyat bilgisine ve genel eğitime sahip olduğumuzu söyleyebilmemize rağmen, bir olay karşısında hayrete ve merakla düşme yeteneğimizi kaybetmiş olduğumuz da bir gerçektir." (s. 17) Erich Fromm giriş bölümünde yaşın ilerlemesi ile birlikte insanların hayret etme yeteneğinin azaldığını ve en önemli unsurun en doğru cevabı vermek haline geldigini, bu nedenle de rüyaların yeterince hayrete ve soruya yol açmadığını belirterek bu cümleler ile başlıyor. "Modern aydınlanma çağının rüyalar hakkındaki görüşü olumsuzdu. Bu insanlar kendilerine "realist" diyorlardı, çünkü onlar sahip olunacak ve kullanılacak eşyaların realitesinden başka hiçbir realiteyi bilmiyor veya bilmek istemiyorlardı. Bu insanlar öylesine realistlerdir ki, her otomobil için özgün bir isim bulmakta zorluk çekmezlerdi ama çok değişik duygulara neden olan "sevgi"yi ancak bir tek kelime ile açıklayabilirlerdi. çünkü duygusal konulardaki yaratıcılıkları, yalnızca o tek kelimeyle sınırlıydı." (s. 21) Geçmişte Doğunun ve Batının büyük kültürlerinde insanların, rüyalar ve mitleri ruhun kendisini ortaya koyduğu en anlamlı ve en güzel anlatım biçimi olarak gördüklerini, ancak uygarlığın gelişimi ile birlikte 'modern' insanın bunlara bilim öncesi aklın basit ürünleri olarak baktığını söylemiştir. Oysa rüyalar kişiliğimiz ve ruhumuz hakkında önemli iletiler içerir ve anlayabilmemiz için sembol dili hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. "Freud rüyaları, bilinçdışı arzuların yansımaları olarak görüyordu. Nevrotik rahatsızlıklar ve nedensiz unutkanlıklarda olduğu gibi rüyada da ortaya çıkmasını istemediğimiz ve bu yüzden de bilincimizin dışına ittiğimiz arzularımız, kendilerini biçimlerini değiştirmiş olarak göstermektedirler." (s. 71) "Jung'un yorum yöntemiyle, benim rüya yorum yöntemim arasındaki farkı şöyle özetleyebilirim: Uykumuzu, bazen çok daha zeki ve bilgili davrandığımızı kabul ediyorum. Bu konuda Jung ile hemfikiriz. Fakat Jung bu fenomenin, göksel ve ulu bir bilgelikten kaynaklandığını düşünmektedir. Oysa ben, rüyalarımızdaki düşüncelerin tamamen kendimize ait olduğuna inanıyorum. Uyanıkken karşı karşıya kaldığımız birçok etki, bizim zihinsel ve ahlaksal yeteneklerimizi köreltmekte ve kısıtlamaktadır. İşte rüyalarda ortaya çıkan, bu etkilerden bağımsızlaşmış olan gerçek ruhsal yapımızdır." (s. 105) Daha sonraki bölümlerde sembol dilinin özelliklerini, rüyaların özelliklerini ve bunlar hakkındaki görüşleri açıklamaya geçen Erich Fromm, Freud'un rüyalar hakkındaki görüşlerini detaylı olarak ve örneklerle anlatmıştır. Freud rüyaları bilinçdışı arzuların yansımaları olarak görmektedir. Jung ise, bilinçdışının bazen bilincimizi aşan bir zeka ve hedefe yönelme yeteneği gösterdiğini, rüyaların göksel ve ulu bir bilgelikten kaynaklandığını düşünmektedir. Freud ve Jung'un görüşlerini karşılaştırıp daha sonra kendi görüşlerini açıklamıştır. Erich Fromma göre rüya görmek uykudayken, ruhumuzun gösterdiği bütün faaliyetlerin anlamlı ve özellikli bir biçimde yansımasıdır. (s. 44) Rüya yorumculuğunun tarihçesine dair de kapsamlı bir analiz yapan Erich Fromm, ilkel toplumlardan yakındogu kültürlerine, Kitabı Mukaddes, Platon, Sokrates, Aristotales, Daldisli Artemidor, Aquinolu Thomas, Hobbes, Voltaire, Nietzsche, Kant, Goethe, Emerson, Bergson gibi birçok düşünürün rüyalar hakkında görüşlerini derlemiş ve bize bir bilgi şöleni sunmuş. Rüya yorumlamayı da bir 'sanat' olarak değerlendirmiş ve tüm sanatlarda olduğu gibi burada da bilgi, yetenek, tecrübe ve sabrın vazgeçilmez unsurlar olduğuna değinmiş. Rüya örnekleri üzerinde yorumlar yapmış ve anlatmak istediklerini iyice pekiştirmiş. Mit ve Masallar ile ilgili de örnekler var. Odipus Miti, Yaradılış miti, Kırmızı Başlıklı Kız masalı, Şabat Merasimi ile ilgili oldukça şaşırtıcı bilgiler yer alıyor. Son olarak da 2 sene filan önce okuduğum ama pek de anlamadığım Kafkanın Dava romanını inceleyen Erich Fromm'un açıklamalarını okuduğumda Josef K. nın davasının arka planında neler olduğunu daha iyi anladım. Erich Fromm aynı zamanda muhteşem bir okur ve araştırmacı, bunları kendi fikirleri ile sentezleyerek çok güzel aktarmış. Rüyalar insanları eşitleyen bir olgudur, rüyalarımızı anlamak bir nevi kendimizi anlamaktır. Rüyaların özellikleri ve yorumculuğunun tarihi gelişimi, mit ve masalların sembol dili hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bir Erich Fromm kitabını daha müthiş bir aydınlanma hissi ile bitiriyorum. Keyifli okumalar..
Rüyalar, Masallar, Mitler
Rüyalar, Masallar, MitlerErich Fromm · Say Yayınları · 2017563 okunma
·
186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.