Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

180 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karanlıktan sonra?
Öncelikle: Kitap değil ama yorumlar tam bir hayal kırıklığı... İncelememe geçmeden önce bunu belirtmek istiyorum. Okuduğum üçüncü Murakami kitabı olmasından ötürü az çok yazarın tarzına bir aşinalığım vardı. Ondan kitabı okurken "Eee? Noldu şimdi?" tarzı bir yorumla bitirebileceğimi düşünerek okudum, yani bir sonuca bağlanmasını beklemiyordum. Sadece olayların akışına bıraktım kendimi ve bir beklentiye girmeden bitirdim kitabı. Böyle yaptığım için aşırı zevk aldım belki de. Çoğu kişi beğenmemiş ama nedense ben çok fazla şey anlattığını düşünüyorum. -------- İncelemeye geçebiliriz. Çok boyutlu bir hikaye bu. Uyku ve uyanıklık arasında. Suç ve masumiyet arasında belki. Karanlık ve sakladıklarıyla, dalgalar gibi gidip geliyor, kıyıya vuruyor sürekli. Bir gece düşünün, öyle bir gece ki sizi bu uçlarda sürükleyecek sürekli. Evet gece. Sadece uyumak için midir peki? Yoksa gece uyanan bir şeyler de var mı? Karanlıkta yaşamını sürdüren? Mari, uyanık kalmak için kendini dışarı atan kız kardeş. Onunla şekilleniyor hikaye. Eri ile olan zıtlıklarıyla karşımıza çıkıyor Mari. Eri, ablası, uykuya bırakmış kendini. Mari'nin deyişiyle uyanamak istemiyor. Ya da uyanamıyor. Gece. Karanlığı sundu bize. Uyanık kalmak için yeterince güvenli mi? Çinli kız, Mari'ye kendi yaşamını sorgulatıyor. Neredeyse aynı yaştalar. Kız fahişelik yapıyor. Karanlıkta. Dövülüyor ve çıplak bir şekilde otel odasında, kanlar içinde, terk ediliyor. Ve gece. Suçu aklıyor sanki. Hayır saklıyor. Karanlığında. Ya suçlular? Takahaşi, Eri'nin arkadaşı, Mari'ye eşlik ediyor o gece, suçlu olmaya farklı yaklaşıyor ve bu yüzden hukuk okumak, avukat olmak istediğini açıklıyor Mari'ye. Biz de onunla düşünüyoruz suçluluk kavramını. Ama gece. Bir farklı kimliğe bürüyor insanları. Ve insanlığı. Belki de oldukları şeye dönüştürüyor sadece. Peki yeterince karanlık mı karanlık taraflarını gizlemek için? Şirakava, Çinli kızı döven beyaz yakalı, sıradan bir aile babası, ama onun bir sırrı var. İnsanların sırlarını da kapatıyor gecenin karanlığı. Peki yeterince karanlık mı? Onları da saklamak için? Korogi, Çinli kızın dövüldüğü aşk otelinde bir çalışan, o da karanlık dünyaya sığınmış, çünkü kaçtığı şeyler var. Saklanması gerek. Onunla anlıyoruz yine karanlığın gizleyiciliğini. Ve sayamadığım birkaç karakter daha... Murakami bize, karanlığın yalnız ışıkla ilgili olmadığını, insanların da karanlık olabileceğini ya da belki de bir kısmımızın insanların bu karanlığına yem olduğunu, hatta bazılarımızın da saklanmak için bu karanlığı kullandığını ve belki daha birçok şeyi anlatıyor. Karanlıktan sonra peki? Güneş doğar. Gün başlar. Kimse geceyi düşünmez. Karanlığı sorgulamaz. Kara gecede hiçbir şey yaşanmamış, yaşanmıyormuş gibi beyaz düşlerimizden uyanırız ve devam eder hayat olağan akışında. Karanlıkta hiçbir şey olmamış, olmuyormuş gibi... ---- (Kitapta değinilecek farklı temalar da işleniyordu ve sonu bence çok önemliydi. Ama ben çok uzatmamak adına sadece bu kısmlarına değindim.) Okuduğunuz için teşekkür ederim...
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,168 okunma
··1 alıntı·
1.557 görüntüleme
Silva okurunun profil resmi
Ay eksik paylaşmışım, neyse düzelttim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.