Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu sorunun bendeki cevabında yaşamın, varoluşun amacını anlamak yatıyor. Yaşamımızda iki ana temel var. Biri herşey zıddıyla kaimdir. Yani acı varsa mutluluk vardır gibi..çünkü değer denilen şey ancak böyle ortaya çıkar. Bu açıdan baktığımda Cesur Yeni Dünya'da acı yok dolayısıyla mutluluk da yok. Var olan olarak gösterilen şey kesinlikle haz ya da mutluluk değil. Her şey yapay, tıpkı bir plastik gibi. İşe yaramaz. Bu yüzden ikisi arasından yapılacak kıyasta acı, mutluluk, korkunçluk ve istemediğim bir yaşam tarzı bakımından kesinlikle CYD' nin içinde olmak istemezdim. Bana çok daha derin düşündüren bir kitap gibi geldiği için ve tıpkı kitaptaki gibi günümüz insanlarının birçok şeyin farkında olmaması, kendi dünyamızda bize yapılanlar veya kendi elimizle yaptıklarımızın kitap ile benzerliği beni fazlasıyla düşündürttü. Oysa 1984'te yaşamın ikinci temeli olan mücadele var en azından. Yani yaşam var demektir bu da. Fakat CYD'de mücadeleye dair hiçbir şey yok .Ve de mücadele edenleri, bu uğurda acı çeken ayrıbölgeyi eleştirme, hor görme, ötekleştirme var. Ölüm bile birşey ifade etmiyor, tıpkı şu an bizlerin hayatında olduğu gibi. Küçük bir acı, yas sonrası hayatlarımıza hiç ölüm yokmuş gibi devam etmek..kesinlikle bana daha düşündürücü geldi CYD bu yüzden. Yaşama dair ne varsa hepsinin fıtrattan olmasına ve bizi biraz daha insan yapmaktan ibaret olan herşeye daha çok üzerinde durmama, şükretmeme vesile oldu. Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Kafamdaki bu düşünceyi doğru ifade etmekte zorlanacağım fakat ifade etmem gerekirse sanki CYD'de olacaklara izin verirsek ve mutluluğun, hazzın, eğlencenin sarhoşluğu ile kendimizi avutmaya devam edersek kaçınılmaz sonumuz 1984 gibi olacak.Ve maalesef ki galiba artık her ikisinin de biraz biraz içindeyiz..Ama umut her daim vardır..yaşamın gereklerinden biridir çünkü umut.
Oğuz Aktürk

Oğuz Aktürk

@distopikokur
·
17 Ekim 2020 19:47
1984 mü Cesur Yeni Dünya mı?
YouTube kitap kanalımda Cesur Yeni Dünya kitabını önerip distopya türünü anlattım: ytbe.one/DNo1wRTFR1g Vedat Milor'un Twitter'da yaptığı "Menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı?" anketinden sonra 1000kitap'ta bugüne kadar yaptığım ilk anketli incelemeye hoşgeldiniz. Bu incelemenin yorumlar kısmında şu sorunun cevabını vermenizi istiyorum: "1984 mü yoksa Cesur Yeni Dünya mı?" 1000kitap'taki kullanıcı adım "distopikokur" olmasına rağmen bugüne kadar arada kaldığım en büyük ikilemlerden biridir herhalde bu. Huxley'in kendisi 1984'ün daha acımasız bir distopya olduğunu söylerken, benim düşüncelerim Cesur Yeni Dünya kitabındaki mutluluğun kaçınılmaz bir şey olarak dayatılmasının daha tehlikeli bir şey olduğu yönünde. Kendi kitap okuma grubumda haftaya bu iki kitabı siyaset, mimarlık, sosyoloji, psikoloji, pedagoji, cinsellik ve etimoloji gibi pek çok yönden karşılaştıracağımız için sizin yorumlarınızı da bu yüzden merak ediyorum. Çünkü 1984, acı ve cezalandırma yoluyla halkı kontrol etmeyi seçmişken, Cesur Yeni Dünya haz ve ödül yoluyla halkı kontrol etmeyi seçmiş bir distopya. Sizce hangi kitabın toplumu içerisinde yaşamak daha acımasız? Aile ve anne-baba gibi kavramların ortadan kalkmadığı 1984 mü, yoksa anne-baba-ebeveyn gibi kavramların ortadan kalktığı, şartlandırılma sistemiyle insanların birileri tarafından üretildiği Cesur Yeni Dünya mı? İnsanlar mutsuz olmalarına rağmen onlara sürekli olumlu ve pozitif sayıların dayatıldığı 1984 mü, yoksa mutsuzluğun insanların aklına bile gelmemesi için Soma adlı bir hap aracılığıyla mutsuzluk, kötülük, hastalık gibi şeylerin düşüncesinin bile ortadan kalktığı Cesur Yeni Dünya mı? Kitap okuma düşüncesinin bile yasak olduğu 1984 mü, yoksa insanların bebekliklerinden itibaren bir kitaplığa yürütülüp kitaplığa ulaşacakları sırada onlara elektrik verildiği ve böylece kitapların kötü bir şey olduğu yönünde şartlandırıldıkları Cesur Yeni Dünya mı? Teleekranlarla dolu bir dünyada sürekli izlendiğinizi ve gözetlendiğinizi bildiğiniz 1984 mü, yoksa iktidarın sizi gözetlemeye ihtiyacı olmayan, çünkü zaten küçüklüğünüzden beri iktidara karşı gelmemeye şartlandırıldığınız için iktidarı devirmeye yönelik bir devrim düşüncesinin oluşamayacağı Cesur Yeni Dünya mı? 2x2'nin iktidarın istekleri yönünde bazen 5 bazen 3 bazen 4 ettiği 1984 mü, yoksa 2x2 sorusunun sürünün selameti nasıl sağlanıyorsa cevabının da o olduğu Cesur Yeni Dünya mı? Savaşın barış, özgürlüğün kölelik ve cahilliğin güç olduğu 1984 mü, yoksa savaşın ya da barışın olmadığı, kölelik ve cahillik gibi kavramların düşünülmesine bile ihtiyaç olmayan, acıların ve hayal kırıklıklarının insanı kişisel olarak geliştirdiği bir dünyada bu kötü kelimelerin akla bile getirilemeyeceği Cesur Yeni Dünya mı? Sadece Parti içerisindeki insanların arasında izin verilen cinsel eylemleri konu alan 1984 mü, yoksa cinselliğin her zaman ve herkes arasında özgürce yapılabileceği olağanüstü genişlikte bir cinsellik ihtimali sunan, mahremiyet denen kavramın hiçe sayıldığı bir Cesur Yeni Dünya mı? İktidarların ağzıyla "Sen bir hainsin. Sen bir düşüncesuçlususun! Seni vururum, buharlaştırırım, seni tuz madenlerine yollarım" diyen çocukların olduğu bir 1984 mü, yoksa bebekliklerinden beri şartlandırıldıkları için bunu söyleyemeyecek kadar düşüncesi oluşamayan çocukların olduğu bir Cesur Yeni Dünya mı? İktidarın devamlılığı uğruna insanlarının beynini yıkayan ve kendi saraylarında mutlu mesut hayatlarına devam edip halkının iyiliğini umursamayan liderlerin olduğu 1984 mü, yoksa kendi halkının bilinçsizce üremesini durdurmayı hedefleyip de şartlandırma ve telkin sistemiyle insanları standartlaştırmayı hedefleyen Cesur Yeni Dünya mı? Nefret ettiğimiz şeyin bizi yıkmasından korktuğumuz 1984 mü, yoksa sevdiğimiz şeyin bizi yıkmasından korktuğumuz Cesur Yeni Dünya mı? Hayatımda en çok kararsız olduğum konu hakkında sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. Hangi distopya daha etkileyici ve vurucu... 1984 mü Cesur Yeni Dünya mı?
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.