Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

143 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sait Faik okumaya başladığım günden beri ne zaman bir kitabını elime alsam ya da adını duysam içimde dışarı çıkmaya bekleyen, ani bir sarsıntısıyla beni baştan aşağı titretmeye yetecek sıkıntılar silsilesi oluşuyor. Bu kesinlikle normal bir sıkıntı değil. Anlattıkları, tahayyül ettirdikleri, seçtiği kişiler, konular, mekânlar hatta kelimeler, içimdeki duyguları aşındıran o umudu, aylaklığı, kadirşinaslığı, ortalığı velveleye vermeye yetecek gerçekçiliği sıkıntı veriyor. Aslında bu şeyleri her kitabında görüyorum. Henüz hiçbir kitabını, öyküsünü okumasaydım sadece ismi kitapla aynı olan ilk hikaye Havuz Başı’nı okusaydım da bunları yine yazardım. Sait Faik’in öykülerini “1 hikâye 1 insan(lık)” mantığıyla yazdığını iyice düşünmeye başladım. Her hikayesinde farklı farklı insanlardan birer parça bulup bir karaktere yansıtıyor. Sait Faik’in insanları genelde aynı kişiler. Adalılar, balıkçılar, dilenciler, aylaklar, sevdalılar, orda burda kalmışlar, itilmişler vb. kişiler. Kişiler aynı, hatta ortamlar da, ama anlatış hep farklı farklı farklı. Kendini öyküye adamamış bu adam bu kişilere adamış. Bu kişilerin umutları kendi umudu, üzüntüleri, kederleri, yoksullukları, gönül zenginlikleri, sevinçleri hepsi Sait Faik’in. Hep gerçekler korkunçtur, deriz ama aslında bilinmezlik, belirsizlik kadar hiçbir şey insan ruhunu bunaltmaz. Sait Faik burada o usta kalemini konuşturarak bilinmezliği adeta normal bir normmuş gibi bizlere sunuyor. Evet, o bilinmeze aşık. Kimi zaman bilinmez bir kadına, kimi zaman sadece sevdanın adına aşık. Bu bilinmezliklerin içinde bir kıvılcımla alevlendiği Sait Faik, bunu bize kitabın ilk hikayesinde, Havuz Başı’nda, gösteriyor. “Sizi bekliyorum. Sizi göreceğim; içimde bir şey koşacak. Siz görmeden geçeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacağım istediğim âleme. Dünyayı yeniden kederlerle kuracağım...Herkes geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu. Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem.” Bilinmeyen bir kadın gelir mi bilmem ama Sait Faik’in her zaman beklediğine eminim. Şimdiye kadar hep öyküleri deyip durdum. Ama aslında Sait Faik öykü yazmıyor; bir fotoğrafçı doğallığıyla bizlere kıyıda köşede kalmış şeylerin fotoğrafını çekiyor, elindeki çekiçle örsün üzerindeki demiri döverek şekil veren usta gibi bir şeylere şekil veriyor, madenci gibi karanlıklardan bizlere görünmeyen o güzellikleri çıkarıyor. Saydıklarım emek, hayal gücü, dikkat, görme yeteneği gerektiren şeyler. Sait Faik bunların hepsini bir araya getirerek bize kendi işçiliğini gösteriyor. Ama iş için bunları yazmadığını tahmin edebiliyorum. Neden yazdı ki peki bu öyküleri? Bizim gözümüzde sadece bir kareye sıkışmış insanları anlatmak için mi? Aylakları, sarhoşları, kumarbazları, bilinmezleri kendine daha yakın bulduğu için mi? Yoksa adına hayat denen tiyatro sahnesinde kendine böyle rol kapmak için mi? Ben bu sorulara cevap veremiyorum. Ama her kitabında aramaya devam ediyorum bu soruların cevabını. Kitaptan çok Sait Faik hakkında bir yazı oldu. Sait Faik okudukça açılan bir yazar değil bana göre o yüzden Sait Faik’i anlamadan öykülerini anlamak o kadar kolay değil. Tabii öykülerini okumadan da nasıl anlayacaksın diye sorarlar adama. Bu adamın kendisi de öyküleri de paradoks, kısırdöngü. Öyle ki Russell Paradoksu’ndan daha karmaşık. Sırf bu karmaşıklığı tatmak için, çözmek için her kitabını okuyacağım. Ve en önemlisi Adalıları; Adalı balıkçıları, kumarbazları, aylakları, dilencileri, garipleri tanımak için, dışarda tanışma cesareti gösteremediğim bu kişilerle üç dört sayfalık arkadaş olmak için okuyacağım. Öneririm mi derseniz bilemiyorum. Kimi durum hikayesi olay yok diye sıkılacak kimi ne saçma hikayeler bunlar diye dudak bükecek. İşte bir kitabı böyle okuyanlara, yanlış anlaşılmasın kimsenin okuma anlayışına laf etmiyorum burada, önermiyorum Sait Faik’i. İyi okumalar.
Havuz Başı
Havuz BaşıSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,836 okunma
··1 alıntı·
732 görüntüleme
Aurora okurunun profil resmi
Sevgili Murat, çok objektif bir inceleme olmuş. Mina Urgan'da dostu Sait Faik'i anlatırken, değişik ve kimseye benzemez diye anlatıyordu. Kalemine sağlık.
Murat Sezgin okurunun profil resmi
İlerde, kitaplarını okuduğumda, Sait Faik hakkında ya da ondan bahsedilen kitapları okuyacağım. Mine Urgan'ı da ekliyorum şimdi listeme. Çok teşekkür ediyorum.
Bu yorum görüntülenemiyor
pınar okurunun profil resmi
harika bir değerlendirme olmuş, emeğine sağlık...
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.