Cemil Meriç, bitti. Biraz canım sıkıldı açıkçası bu kitap bitince. Henüz ilk sayfada çok dikkat çekici bir paragraf vardı. Bu paragraf aslında günümüzde de en temel bilinmesi gereken konuyu özetler nitelikte. Yani bunun farkında olmak bile o kadar önemli ki. Şöyle eklemek isterim: “Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın!” Şu satırlara baktığımızda dahi nasıl bir kitapla karşılaşacağımızı görmekle beraber işlenecek konuyla da alakalı olarak dikkatimizin ilk satırlarda kitaba çekildiğini anlıyoruz aslında. Doğru bir noktaya parmak basılıyor çünkü varsa yoksa Batı diyenlere inat, onlara özenenlere inat Cemil Meriç’in neden bu duruma karşı koyduğunu neden bu durumla mücadele ettiğini ve özenilen, iyi tarafları alınmaksızın yalnızca özenilen o toplumların bizlere bakış açıları ve bunun -İLGİNÇTİR- günümüzde dahi nasıl değişmediğini pek çok bilgiyle beraber hayretle okuduk. Bir yanı adeta pek çok yazarın sözlerinin birleştirilerek oluşturup ‘Aforizmalar’ adıyla yayımlanan eserleri gibi cümlelerle dolu; diğer yanı bol bol bilgi birikimle bezenmiş bir eser. Eleştiri olduğu kadar övgü de var kitapta. Şu belli ki bu adam yolundan sapmıyor. Araştırıyor, araştırdığını aktarıyor ve illa ki birilerinin işine gelmiyor. Çünkü Cemil Meriç kitaplarında esas olarak UYGARLIK üzerine konuşuyor. Uygarlıktan rahatsız olan ve yalnızca cebini düşünen insanların da kendisinden, fikirlerinden ve yazılarından uzak durup rahatsız oldukları bellidir. Yoksa insanlar, işin özünde halklar, kendilerini düşünen, kendileri için çabalayan insanlardan asla rahatsız olmazlar. Rahatsız oluyorlarsa kendi rahatsızlıklarındandır zaten o durum. Eski Yunan, Avrupa, Osmanlı ve Türkiye konumlandırmalarında geniş bir zaman dilimi içerisinde anlatım yapılan bu eserin kültür, medeniyet ve batılılaşma üçgenine getirdiği eleştirilerin akabinde bir söz geldi aklıma. Yani bu nasıl bir benzerlik oldu bunu da garipsedim ama. Olimpos Dağının Çocukları Hira Dağının Evlatlarını Asla Kabullenmeyecektir sözüne kulak aşinalığı olanlar çoktur. Bakara Suresi 120. Ayete baktığımızda ise bizleri Türkçe olarak şu ayet karşılar: Yahudiler de Hristiyanlar da kendi dinlerine uymadığın sürece senden asla hoşnut olmayacaklardır. Bu iki cümle aslında birbirini tamamlar gibi durmuyor mu? İlk örneklediğimiz paragraf da adeta bu satırları açıklar nitelikte değil mi? Yani oldukça dikkat etmemiz gerekiyor. Hayranlıkla okuduğum, yazarı saygıyla andığım bir eser ve aynı zamanda son eser de böylelikle bitmiş oldu. Müthiş bir ziyafetti tabi benim adıma. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Umrandan UygarlığaCemil Meriç · İletişim Yayınları · 20111,708 okunma

·

360 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.