Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

183 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Hepimize mutlu, bereketli, sağlıklı; maddi ve manevi zenginliklerle dolu bir kasım ayı diliyorum. Mutlu Sabahlar! İbrahim Peygamber, İslam’i kaynaklara göre bir saygı ifadesi olan ‘Hazret’ kelimesinin de eklenmesi ile bilinen adıyla Hazreti İbrahim’i duymayan çok az kişi vardır. Haliyle kitaba başlarken Hazreti İbrahim adını duyup da ‘Ateş’ hikayesini bilmeyen olur mu diye düşündüm. Kitabın yaklaşımı olarak da Hazreti İbrahim’in acaba arkeolojik buluntular da Sumer yazıtlarında ne gibi bir paylaşımı olabilir, ne katabilir, gerçekten hayret eder miyim düşünceleri bana hakim oldu. Tabi oldukça meraklandığımı ve heyecanlandığımı da belirtmem gerekiyor. En önemli kısım ise bana göre 3 kutsal kitabın birden incelemesinin yapılmasıdır. Kuran’ı Kerim, İncil ve Tevrat incelenmiş; buradaki metinler ile arkeoloji kazılarında ortaya çıkan buluntular ve metinler arasında bir karşılaştırma yapılmış. Burada en önemli ve dikkat çekici soru ise, benim de burada dikkatimi çekti yalan olmasın şimdi biliyorduk gibi havalara girmeyelim, Hazreti İbrahim’in 3 dinde de önemli, kutsal ve saygın birisi olması ve bunun neden olduğu. Giriş bölümündeki sorular bile aslında ilk konu başlığı bittiğinde neler okuyacağımızı bizlere gösterir nitelikte. Adeta hem bilgilendirici hem yol gösterici bir bölüm çıkıyor karşımıza. Tabii biraz komplo teorisyenliği mi var, bana mı öyle geldi, yoksa biraz dindar tarafım mı baskın geldi bilemiyorum ama yazıların teoriden öteye gidemediğini düşündüm. Tabii ki kısıtlı kaynaklar, belge ve bulgular var. Karşılaştırma ve sorular var ama bana göre yetersiz. Tabi bu asla kitabı başarısız yapmaz sonuçta yazar bir sonuca varmasa yahut varsa bile bulgularını aktarıyor. Bakın ben bunları buldum, şunlarla bağdaştırdım sonra bununla tekrar birleştirdim ve sundum diyor. Emeğe saygı duyarak okuyorum ve merak ediyorum çünkü yazarın satır aralarında sorduğu soruların cevabını ben de merak ediyorum. Bir tezat ise hepimizin dikkatimi çekecek. Sumer için aslında Bin Tanrılı ifadesi yapılır tanımlamalarda ama karşımıza çıkan belgelerle desteklenmiş yazılarda adeta ‘inatçı’ bir tek Tanrı anlayışı göze çarpıyor. Ben bunu bir tezat olarak gördüğüm gibi, yazıyı da bu sebeple teori olarak görüyorum. Tabi muazzam bir araştırma ve çalışma olduğunu asla görmezden gelemem. Bu yalnızca saygısızlık olmaz, emeğe ve emeği gösterene de hakaret olur benim nezdimde. Tabi eleştirel olarak devam edeceğiz gibi görünüyor ilerledikçe. Çünkü notlarımda bu kısımda ‘Eksikler’ devam edecek yazmışım. Düzeltme yazımı sürdürdüğümde bazı yanlışlıklar görüyorum. Tevratta geçen şahıs adlarının aslında yer adları olduğu iddiası mesela. Arkeolojik olarak var kabul edilmiyor bu insanlar. Yani şimdi Hazreti Adem ve Havva nerede? Görmediğimiz için yok mu diyeceğiz. Hatta daha basite indirgersek bardak bulunmadan evvel su içen ilk insanlara ait bardak bulunmadığı için, bu insanlar su içmiyor mu diyeceğiz? Biraz saçma gelmiyor mu bu durum? Çaya karışınca görülmediği için şekerin varlığını inkar etmekten farkı kalmaz bu durumun o zaman? Ben burada bir tezat, eksiklik görüyorum. Şahsi fikrimdir. Ayrıca kıyası yapılan İslamiyet adına araştırmalar bana göre yüzeysel yapılmıştır. Yalnızca o da değil. Torah mesela. Tevrat demektir ama Keçi Tepesi şeklinde dahi çevrilmiş. Biraz zorlama değil mi bunlar şimdi. Til ise yer ismidir, Tel şeklinde kullanılır ve tepe anlamına gelir. Tel Abyad bir örnektir. Subay arkadaşlar biraz daha derin düşüncelere dalabilir burada. Büyük ihtimalle oralarda yürüdüler, bilirler. Baklıldığı zaman pek çok eksik görmek mümkündür. Gene de emek verilmiş bir çalışmadır, asla kötülemeyiz. Kötülemekten kastım “boş kitap, anlamsız yazılar” gibi hakaretvari ve insana yakışmayacak yorumlardır. En karşıt olduğum kısım ise yazarın Kur’an ayetlerinde çelişki olduğunu iddia etmesi, bunun için genelde İslam ve Müslüman fobisi olanların başvurduğu 2 ayeti kullanmasıdır. Ali İmran Suresi 85. Ayet ile Maide Suresi 69. Ayet kıyaslamasıyla bunu deniyor. Çünkü Ali İmran Suresinde “Kim İslamdan başka din ararsa bilsin ki, kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve ahirette de ziyan edenlerden olacak” şeklinde bir ayetimiz var. Maide Suresinde ise “İman edenler ile Yahudiler, Sabîler ve Hristiyanlardan Allah’a ve ahiret gününe inanıp iyi işler yapanlara asla korku yoktur” deniliyor. Şimdi burada neden tezat yok diyor ve karşı çıkıyoruz? Nasıl ki kitap tek başına çocuğa bir şey öğretmez ve kitabın açıklamasını da yapacak bir öğretmene ihtiyaç duyulur. Kur’an’ı Kerim de böyledir. Yani herkes okuyunca aynı şeyi anlayamaz. Bir anlatana ihtiyaç olur. Peygamberimiz başta olmak üzere pek çok insan günümüze kadar bu işe ömrünü adamış ve insanların anlaması için çaba göstermiştir. İki ayetin böyle çelişkili gösterilmesi sapkınlıktan başka bir şey değildir. İkinci verdiğimiz örnek ayette ise verilen mana şöyle: Peygamberimiz öncesi Allah’a inanan yok muydu? Vardı. Kitabın adını da aldığı İbrahim Peygamber de bunlardan biridir. Kuran’da geçen 28 peygamberi de hesaba katarsak her devirde isyan eden, sapkın inanışların etkisinde olanlar kadar Allah’a inananlar da vardı. Buradaki ayetin anlamı da İslam öncesi Allah’a iman etmiş ve Allah yolundan gitmiş olanlara verilen müjdedir işte. İslam’a kadar Allah’ın emrettiklerini yapan, onun yolundan ayrılmayan insanlar için. Peygamberimizden sonra İslamiyet tek yol olarak gösterildiği için İslam harici bir inanış kabul edilmiyor. Yani burada çelişki değil, ayet yalanlama değil aslında düşünen ve inananlar için harika bir anlatım, harika bir mantık görüyoruz. İnancımıza göre Kur’an’ın yanılmazlığı yine kanıtlanıyor. Kur’an’ı Kerim’in bir bilim kitabı olduğunu, bilime olan katkısını, kafası çalışmayanların kendi lehlerinde insanları nasıl yanıltabildiklerini de başka bir eserde elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım. Değerli bilgilerin ve belgelerin olduğunu düşünüyor, ilmi olarak çok büyük etkisi bulunmadığına inanıyorum. Bir başkası için bu durum değişir, tamamen bilimsel bir kitap olduğu fikri olabilir. Bu da kitaba ve okurlarına değer katar zaten. Çok kısa olduğu için sıkıcı olduğunu da düşünmüyor, hepimize iyi okumalar diliyorum..
İbrahim Peygamber
İbrahim PeygamberMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2019626 okunma
·
303 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.