Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Rahmetli Uğur Mumcu okumayı çok istiyordum. Uğur Mumcu okurken istediklerim arasında en çok kapalı, kasvetli, kitaplarına odaklanabileceğim bir hava olsun istiyorum. O, anlattıkları, hayatı ve yaşadıkları, yaşayamadıkları; bana böyle rengarenk, bir ilkbahar havası sunmuyor. O yüzden okumak için istediğim havalar da haliyle böyle havalar, nasip... 12 Eylül 1980 bizim ülkemiz için çok önemli bir tarihtir. Aradan 40 koca sene geçti hatta daha fazlası. Ancak geçen 40 sene olsa da bizler de en az 40 sene geride kaldık. Darbelerin, yönetimlere el koymaların üçüncü değil beşinci dünya ülkelerine has bir özellik olduğunu söyleyebilir; yalnızca yönetimlerin değil yönetilen halkların her zaman ki gibi olanlardan etkilendiğini söyleyebiliriz. Böyle darbelerin ne kadar anlamsız, saçma ve gereksiz olduğunu biliyoruz. Ülkesini seven A-B-C görüşünden her kim, darbe olsun da şöyle bir 40 sene daha geriye gidelim diyebilir? Mantıksız bir yaklaşım. Her ne kadar darbe bildirilerinde genel olarak yapılan ‘Saçmalığın’ amacı olarak ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel savaş ve kavgaların önüne geçmek, devlet otoritesini sağlamak gibi gerekçeler ‘uydurulsa da’ bunların tamamen sembolik olduğunu düşünüyorum. Gerileyen ve fakirleşen ülkelerde tek sonuç otorite karşıtlığı ve anarşi olarak döner. Bu sebeple bu durumun önüne geçilir ki darbe denen illetin haklı çıkarılabilecek tek yönü siyasilerin bulundukları ülkenin toprakları lehine, daha özelde Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından belirlenen Misak-ı Milli aleyhine faaliyet gösteren siyasi oluşumlarda geçerlidir ki böyle bir şey Türk yurdunda yalnızca bir kere yaşanmış, onda da gereken 100 yıl evvel yapılmıştır. Sayfa sayısı 100 olsa da 1000 sayfalık birikimi içine sığdırmayı başarmış bir kitaptır. Yaşasaydı bugün 80 yaşlarında büyük, duayen bir araştırmacı ve tarihçi olacaktı Uğur Mumcu. Herkesin fikir sahibi olup hiçbir şey bilmediği bir toplumda (benzer açıklama için Slaven Bilic – TR Yönetici yorumu araması yapılabilir) fikir sahibi olabilmek için önce bilgi sahibi olmak gerektiğini savunur. Röportaj, bilgi, belge ve yorumlarla adeta ‘Süslenmiş’ bir kitap olduğunu ekleyelim. Çok iyi bir çalışma ürünü olduğunu, hazırlayanların da büyük emek verdiğini görüyoruz. Hepimize iyi okumalar dilerim..
12 Eylül Adaleti
12 Eylül AdaletiUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997349 okunma
·
241 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.