Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Gönderi
Herkese Selamlar kitabı bitirdim tek solukta bitireceğiz en güzel anlamlı kitaplardan biri tavsiye ederim gerçekten
Kitabının özeti bu şekilde:
İnsanların kendini tanıyor olması hayattaki en büyük avantajlarındandır. İyi ve kötüyü seçebilmek, farkında olmak insanların her iki duruma da yatkınlığının olduğunu ifade eder. İnsanların yüreğinin hissizleşmesi, yaşama karşı isteksiz ve heyecanlarını yitirmiş olmaları veya iyiliği seçemeyeceklerini düşünecek kadar karamsar olmalarından dolayı bazen bu farkındalıkların bir yararı olamayabilir. Bu sebeple de insanların yaşamları ellerinden kayıp gidiyor. Erich Fromm eserinde bu gibi düşüncelere yer vererek ölüm sevgisi, kandaşla cinsel ilişki içinde yaşama, narsisizmden doğan çürüme belirtilerini inceleyerek psikoloji alanında bir kitap yazmıştır. Klinik deneylerin sonuçları ve geçmişteki sorunların yanı sıra özellikle “ruh çözümleme” konusundaki görüşlerinin, Freud’un kuramları ile bağlantısını açıklığa kavuşturmak amacı ile yazmış olduğu bu eserin “Sevme Sanatı” kitabının bir tamamlayıcısı olduğunu belirtmiştir. İki kitap arasındaki konu karşılaştırması ise “Sevme Sanatı” eserindeki konu “yok etme yetisi” iken bu eserinde “narsisizm ve kandaşla ilişki saplantıları” konuları ağır basmaktadır. Fromm bu kitabındaki amacına ulaşarak hedef kitlesine istediği mesajı vermiş bulunmaktadır. Ve şöyledir ki kitap çok eski yıllarda yazılmış olmasına rağmen günümüzdeki olaylara ve bakış açısına halen uyum sağlamaktadır. İnsan hayatının bir aynası olarak kaleme alınmış olan eser, psikoloji alanına ait birden fazla terimin varlığından dolayı akademik bir dil kullanılarak ve ele aldığı sorunları geniş açıdan inceleyerek yazılmıştır. Örneğin sevgi sorununu, yaşam sevgisi açısından ele alarak kaleme döken Fromm, kitabın daha kapsamlı ve açıklayıcı olmasını sağlayarak eserini altı bölümden oluşturmuştur.
İlk bölümü “İnsan Kurt mu Kuzu mu?” başlığı ile oluşturmuş, bölüme insanın davranışlarından, düşüncelerinden ve tercihlerinden doğan sonuçlar ile farklı kuramcıların, dinlerin ve yüce kişilerin bu sonuçlar hakkındaki düşüncelerini ele alarak, örnekler vermiştir. Ve bu düşüncelere kendi fikirlerini de ekleyerek sürükleyici bir ilk bölüm oluşturmuştur. Fromm’un bölümün sonunda ki “her insanın kendi seçtiği yolda, yaşam ya da ölüm, iyilik ya da kötülük yolunda ilerlediği yadsınamaz” cümlesi hem etkileyici hem de bölümün özeti şeklinde olmuştur.
İkinci bölüm ise bir önceki bölüme göre daha sürükleyici bir anlatıma sahiptir. Kitabın ana başlığının bir parçası olan “Şiddetin Kaynağı” kelimesini açıklayan değişik şiddet biçimlerinden bahseden bir bölümdür. Şiddet biçimlerini anlatan birden çok tanım cümlesi vardır ve tanım cümlelerinin fazla olması bölümü sıkıcı bir hale sokmamıştır. Şiddet biçimlerinin karşılaştırılarak kaleme dökülmüş olması okurun daha iyi kavrayabilmesine neden olmuştur. İlerleyen satırlarda hangi şiddet biçimlerinin kaleme alındığı, merak duygusunu uyandırdığından bölümün akıcılığı sağlanmıştır. Aynı zamanda Fromm; deney ve gözlemlerine, Freud’un düşüncelerine satırlarında yer vermiştir. Fromm’un şiddet biçimlerine vermiş olduğu örnekler hayatla bağlantılı ya da kişilerin öyküleri olduğundan okurun zihninde daha iyi şekillenebilmesini sağlayacak düzeydedir.
Üçüncü bölümün başında Fromm, bu bölüm ve sonraki bölümlerde hangi konuları ele alacağından bahsetmiştir. Bölümün başlığından (Ölüm Sevgisi-Yaşam Sevgisi) da anlaşılabileceği gibi ele alınan konular ölüm sevgisi (ölümseverlik), yaşam sevgisi, narsisizm ve anne ile ortak yaşama saplantısıdır. Freud’un sözlerine, düşüncelerine bu bölümde çok fazla yer verilmiştir. Ve bu görüşlere Erich Fromm olumlu veya olumsuz eleştiriler yaparak kendi düşüncelerini de eklemiştir. Bölümün konusu olan ölüm sevgisi ile ilgili Jung ve Freud arasında geçen olaylardan, diğer kuramcıların konuşmalarından, kitapları ve şiirlerindeki kesitlerden, türkü sözlerinden örnekler vermiştir.
Fromm dördüncü bölüme bir önceki bölümlerde neleri vurguladığını hatırlatarak ve bu bölümde nelerden bahsedeceğini ve amacının neler olduğunu belirterek başlamıştır. Fromm narsisizm kavramının diğer kuramcılar tarafından ele alınmadığını veya gereken önemin çok fazla verilmediğinden yakınarak burada narsisizm kavramının önemini vurgulamaya çalışmıştır. Ayrıca Freud’un teknik diline alışık olmayanların narsisizm teriminin ne denli gerçek ve güçlü olduğunu göremeyeceklerini düşünerek terimler ile ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Erich Fromm, narsisizm konusunda ki örneklerini güncel konular üzerinden oluşturarak daha etkileyici olmasını sağlamış ve narsisizm çeşitlerinden bahsederek aralarındaki farkların neler olduğunu vurgulamış, neleri açıkladığını ara ara hatırlatarak devam etmiştir. Diğer bölümlerde olduğu gibi kendi düşüncelerine yer vererek ayrıca tavsiyelerde de bulunarak bölümün öğretici olmasını kılmıştır.
Beşinci bölüm bu kitaptaki en sürükleyici bölümlerden birisi olabilir. Dikkat çekici bir konu olan “Kandaşla Cinsel İlişki Bağlılıkları” bölümün başlığını oluşturmaktadır. Bu bölümde anlam bütünlüğü pek fazla sağlanamamış, akıcılık bozulmuştur. Eserdeki bölümlerin içerisinde sadece bu bölümde şema kullanılmıştır. İncelediğimizde de şema, tablo kullanımı sadece bu bölüme uygun olmaktadır. Fakat Fromm, şemanın açıklamasını direkt bir şekilde yapmayıp birkaç satır sonrasında yapmıştır. Bu sebep ile aralara farklı konuların girmesi, sonrasında tekrar geride kalan konunun açıklanması anlam bütünlüğünün bozulmasına sebep olmuştur. Bölümde çok fazla söz edilen “Oedipus ve Hellenizm” terimleri ve bunlar gibi farklı terimlerin ne anlama geldiği açıklanmamış bundan dolayı okurun zihninde soru işaretlerinin oluşmasına sebep olmuştur. Konu ile ilgili verilen örnekler üst düzeyde olup, bölümün daha da etkileyici olmasını sağlamıştır. Yine diğer bölümlerde olduğu gibi Fromm Freud’un düşüncelerinden çok fazla bahsetmiş ve kendi düşüncelerini de eklemiştir. Bölümün bazı kısımlarında “özetlersek veya anlatmaya çalıştığım” terimlerini kullanan Fromm, vermek istediği mesajı daha iyi bir şekilde belirterek okura sunmuştur.
Kitabın son bölümünü oluşturan altıncı bölüm “Özgürlük, Gerekircilik, Seçenekçilik” den bahseden bir bölümdür. Öz ve yaratılıştan söz edilebilir mi? Bölümdeki asıl soruyu oluşturmaktadır. Fromm özgürlük konusuna giriş kısmını anlam bütünlüğünü bozmadan ele almış, seçme özgürlüğünün açıklamasını ve örneklerini oldukça iyi anlatmış, istenç özgürlükten de bahsetmiş fakat anlamını açıklamamıştır. Bunun aksine diğer terimlerin anlamlarını iyi bir şekilde açıklamış, öğretici bir kısım oluşturmuştur. Ancak açıklama kısmından sonra varsayımla devam etmiş olması, örneklerde de anlam bütünlüğünü sağlayamaması “din, kitap, günah” terimlerinden bahsederken bir anda sigara örneğine geçiş yaparak anlam kopukluğuna sebep olmuştur. Bu bölümde özellikle bazı cümleler okuru derin düşüncelere itmiş ve sorgulamalar yapmaya sevk etmiştir. Örneğin;
“Başka her türlü yaşamın ötesindedir insan. Çünkü yeryüzünde ilk kez kendinin farkına varan yaşamdır.”
“Yanlış kararlar vermeyi ne denli uzun sürdürürsek yüreğimiz o ölçüde katılaşır, ne denli çok doğru karar verirsek yüreğimiz o ölçüde yumuşar.”
Fromm bu gibi cümleler kullanarak son bölümün daha akıcı ve eğitici olmasını, özellikle de son sayfalarında bu bölüme kadar anlatılanları maddeler halinde özetleyerek bir sonuca varmış olması okuma sürecinde öğreticiliğe katkı sağlamıştır.
Genel olarak Fromm, alanına katkı sağlayan, insan hayatına dokunan güncel konulardan örnekler vererek hem okurun düşünmesini hem de anlatılmış olan terimlerle eserinin öğretici olmasını kılmıştır. Etkileyici bir dil kullanarak, eserini özellikle Freud’un ve diğer kuramcıların düşünceleri, sözleri veya kitaplarındaki alıntıları ile renklendirerek zengin içerikli bir eser kaleme almıştır. Son olarak Erich Fromm’un bu eseri ele alınan konular açısından öğreticiliğe katkı sağlamış aynı zamanda da her okurun, hayatına ufak dokunuşlarda bulunabilecek olması açısından okunacak kitaplar listesinde yerini almalıdır...
·
569 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.