Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
6/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Selamlaaaar :) Spoilerle buradayım! Size
Horace Walpole
Horace Walpole
'e ait olan
Otranto Şatosu
Otranto Şatosu
kitabı ile geldim. İlk olarak kitabın yazarı ve kitap hakkında bilgi vermek istiyorum. Batı edebiyatında gotik edebiyat türünün ilk ve en ünlü örneği, ünlü İngiliz yazar Horace Walpole’un Otranto Şatosu (Castle of Otranto) adlı eseridir. Aşağıya Gökhan Akmaz'ın Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi'nde yayınladığı bir makaleden birkaç cümle ekliyorum; Bu eser o zamana kadar ele alınmış olan diğer tüm eserlerden farklıdır. Bu eserle birlikte alışılagelmiş olan tüm zaman, mekân, karakter algıları yıkılmıştır. İlk ortaya çıktığı yıllarda büyük yankı uyandıran ve günümüzde edebiyat dünyasında çok önemli bir yere sahip olan bu eserin karakterleri devasa boyutlara ulaşabilen bir hayalet, iktidar hırsına kapılmış bir prens, bu prensin hasta oğlu ve şatonun asıl varisi olan genç köylüdür. Gökhan Akmaz'ın yazdığına göre; eserin esasen başka bir yazar tarafından daha öncesinde yazıldığı ve Walpole’un tesadüfen bulduğu bu eseri, İtalyanca dilinden çevirerek ve adını değiştirerek kendi adına yayınlattığı ileri sürülür. 12. veya 13. yüzyılda geçen olayları anlatan bu eser -Walpole’un mektuplarından birinde söylediğine göre- bir düşten kaynaklanmıştır. Walpole düşünde, kendini bir Ortaçağ şatosunda görür. O düşten hatırladığı tek şey mantık kuralları çerçevesinde değerlendirilemeyecek derecede büyük ve zırhlı bir eldir. Şatodaki merdivenin en üst tarafındaki tırabzanını tutan bu el, Walpole’un esin kaynağı olur. Sonrasında Walpole, bu düşteki devasa zırhlı elden esinlenerek “Otranto Şatosu” adlı eseri yazmaya başlar. Neyse kitap hakkında bu kadar bilgi yeterli bence incelemeye geçiyorum. Kitabın baş karakteri Prens Manfred. Kendini kiliseye kapatacak kadar imanlı bir eşi, yine aynı şekilde kendisini kiliseye kapatacak kadar imanlı olan bir kızı ve hasta, güçsüz, çirkin bir oğlu var. Prens diyoruz ama Manfred'in büyükbabası tahtın asıl sahibini zehirleyerek öldürmüş. Tabi siz bunu kitap bitince kendinize geldiğinizde anlıyorsunuz, kitabı okuyanlar bilir ağırlığını. :/ Yani Manfred'in herkese anlattığı şu; tahtın önceki sahibi olan Alfonso eceliyle öldü ve varisi olmadığı için kendisi tahta geçti. Manfred'in hikayesi oğlunun sözü ile başlıyor. Söz günü gelin damadı beklerken, damadın üstüne migfer düşüyor ama öyle bir migfer ki adam orada can veriyor. Bunun suçlusu da migferin Alfonso'nun olduğunu iddia eden bir köylü olduğu iddia ediliyor Manfred tarafından. Köylüler tabi ki koyun olduğu için başları ne derse ona uyuyorlar , migfer bu kez hapishane oluyor, köylüyü altında bırakıyorlar. Manfred, hiç üzülmüyor oğlunun ölümüne ve oğlunun eşi olacak Isabella'nın kendi eşi olmasını istiyor. Isabella bu ahlaksız adamdan kaçarken Theodore ile karşılaşıyor ve benim aklımda "Sen o migferden nasıl kurtuluyorsun?" diye soru işareti oluşuyor. Kimse de cevap vermiyor tabi ki. Neyse Theodore yakalanıyor ve kuleye kapatılıyor. Theodore, Manfred'in kızı prenses Matilda tarafından kurtarılıyor. Matilda Theodore aşık oluyor, Isabella da aynı şekilde. Ama gel gelelim ki Manfred'in eşi o kadar saf ki kızını Isabella'nın kayıp olan sonradan ortaya çıkan babasına vermek istiyor, höst ulan. Bundan sonra ortalık karışıyor zaten. Ölenler mi dersin, evlenenler mi dersin, hiç tahmin etmediğim şeyler oluyor. Tahmin etmediğim kişiler önemli insanlar oluyor. Kitabın sonu manastırda bitiyor. Ama kitapta o kadar doğa üstü olay var ki, çerçevelerdeki kişilerin hareket etmesi mi dersin, heykellerin burnundan kan akması mı dersin, hareket eden kollar, kocaman dev ayaklar, sesli iç çekişler. Ahlaksızlık ve adaletsizlik ne kadar çoğalırsa o kadar kötüleşiyor herşey. En son hortlak yıkıyor şatoyu. :) Dayanamadı tabi adam, haklı. Beğendim ama anlatılanlarla abartılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. Günümüzdeki gotik edebiyatına göre de biraz geri de kalmış yazılma tarihi göz önüne alınırsa. Tek anlaşılan, kiliseye gitmiş olan soyluların, saraylıların ne kadar kötü olabilecekleri, ne kadar ahlaksız olabilecekleri bence. °_° Size keyifli okumalar diliyorum.
Otranto Şatosu
Otranto ŞatosuHorace Walpole · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,717 okunma
·
272 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.