Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
Kör Olası Stalker'lar, Aşkımı Süpürmüşler...
Strugatski kardeşlerden okuduğum üçüncü kitap. Sıralama yapacak olursak bu kitap en bilineni olduğu halde, benim için en fazla ikinci olabilir. Tanrı Olmak Zor İş'i geçen hala çıkmadı. Bu arada, bir fırsatını bulduğumda Tarkovski yapımı "Stalker" filmini de izlemek şart oldu. Yok Feridun Abi, senden öğrendiklerimle kız tavlamaya çalışmıyorum, cidden filmi merak ettiğimden izleyeceğim :P Sadece bu aralar dizi modundayım o kadar... Theodore Sturgeon'un Sunuş'u kısa ve öz. ABD'de 1500'ün üzerinde (ki bu sunuş, 1976 yılına ait. Şimdilerde bu sayı kim bilir kaçtır...) bilimkurgu üzerine ders veren öğretmen olduğu ve o dönemde en yaygın okunan bilimkurgu yazarının Stanislaw Lem olduğu (tahminimce bu değişmiştir) hakkında bizi bilgilendirmesi gayet hoştu bence. Bu arada, Feridun abimiz Stanislaw Lem'in Solaris'ine bayılır ;) Onun da filmini izlemek lazım, epey Tarkovski biriktirdik sanırım... Eveeet... Şimdi şöyle düşünelim bakalım. Bir yere pikniğe gidiyoruz. Gün boyunca piknik denilen aktivitenin gerektirdiği her şey için gerekli tüm ekipmanlarımız yanımızda. Keyfimizce yiyor, içiyor, eğleniyor ve günün sonunda mutlu mesut bir şekilde ayrılıyoruz piknik alanından. Ama o da ne? Ardımızda birçok şey bırakmışız. Yiyecek artıkları, çöpler, henüz söndürülmüş ateşten kalan köz (bunu sakın yapmayın), birkaç çatal kaşık vs vs... Bizim için ne kadar da unutulası şeyler değil mi? Peki ya piknik alanının gerçek sahipleri için bu unutulası şeyler, bambaşka anlamlar ifade ediyorsa? Hikayenin benim adıma ana fikri bu oldu. Zaten bu ana fikir de, Noonan ile Valentine'in fikir teatisinde irdelenmekte. Kitaba dair hayran kaldığım kısımların başında da bu ikilinin sohbeti geliyordu, söylemeden geçmek istemem doğrusu. Özellikle "Ziyaret" olarak adlandırılan bu "piknik" olayı hakkında yapılan çıkarımlar gayet mantıklıydı. Böylesi konuların felsefesinin yapılmasına ayrıca hayranım. Bunun yanında, seriye dair sorduğum soru, burada da olumlu yanıt verdi bana. Ziyaret'ten kalan zamazingolar, bilimkurguya dair anekdotlar sunuyor bize: "Budur" adlı tükenmeyen aküler, "Galoş" adlı uçan araçlar ve dahası. Bu kitap da bilimkurgunun hakkını verdi bana kalırsa. Bilimkurgunun hakkını vermek demişken, bilimkurgunun hakkının verildiği yerleri bir kenara bırakırsak, kurgu tam bir Amerikan sineması örneği sergiliyor gibiydi bana kalırsa. Redrick adlı kaçakçımız, son işinde kötü bir olay yaşar, sonrasında bir süre ortadan kayboluş ve akabinde "one last fucking job" şeysi... Tabii zamanla her iş gibi bu işler de dönüşüme uğruyor, old school tayfanın yerini kravatlılar alıyor falan. Yine de bu zımbırtıların piyasasının dönmesinin yanında, bilime de katkıda bulunması hadisesi güzeldi. Bu da kitabı bilimkurgu yapıyor işte. İçerik olarak daha fazla bir şey söylemem yersiz. Kitabı tavsiye ederim. Bunun yanında, ara ara rast gelinen yazım hatalarına da göz yumulabilirdi herhalde. Her ne kadar falso verse de seviyoruz seriyi ve yayınevini ne edelim... :)
Uzayda Piknik
Uzayda PiknikArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 20181,187 okunma
·
440 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.