Geçmiş çoğu insan tarafından her ne kadar ötelense de onsuz var olamayacağımız inkâr edilemez bir gerçektir. Aynı şekilde genel bir tabirle geçmişi kapsayan Tarih bilimi yeteri kadar kıymet görmese de, her zaman ihtiyaç duyacağımız bir alan olarak karşımıza çıkacaktır. Hele ki bizler gibi şanlı bir geçmişe sahip milletler için Tarih bilimi kıymetsizleştirilmek yerine el üstünde tutulmalı ve bu şanlı geçmişe yönelik araştırmalar yapılmalıdır. Günümüzde tarihi geçmişimize yönelik kıymetli araştırmalar yapılmasına rağmen geçmişe dair olayların tahrif edilmesi, çarpıtılması daha ön plândadır. Televizyonlarda her gün bir yenisini gördüğümüz tarihi diziler bu bozulmanın en iyi örneğidir. En acı yönü de tarihini bilmeyen bizlerin televizyonda seyrettiğimiz bu görüntüleri tarihimizin bir parçasıymış gibi kabul etmemiz olsa gerek. Halbuki bu kadar zengin bir geçmişe sahipken yapılan kıymetli çalışmaları okuyup, alanında uzman tarihçilerimize kulak versek daha fazla yol katedeceğimiz şüphesiz. Günümüzde yaşayan değerlerden İlber Ortaylı da halkı biraz olsun popüler tarihten sıyırmak adına kitabında değerli bilgiler paylaşmış bizlerle. Eserde geçmiş dönemlerde İstanbul'un zengin kültüründen, güzel İstanbul'a değer katan mimari eserlere imza atan Mimar Sinan'dan, devşirme usulünde dikkate alınan kaidelerden, mahalle ve aile yapısından, Fatih Sultan Mehmed ve İstanbul'un fethinden, binbir çeşit tad ile süslü Osmanlı mutfağından, Batı menşeli seyahatnamelerde Osmanlı hakkında neler yazıldığından, en çok merak konusu olan Harem hayatından, Osmanlı padişahları ve paşalarından tutun da müstesna şahsiyetler yetiştiren Enderun'a dek birbirinden güzel ve zengin bilgiler yer alıyor. Bu bilgilerin güvenilir kaynaklardan derlenmiş olması apayrı bir güzellik. Kitabın içerisinde yer alan pek çok konu hakkında daha evvel bilgi sahibi olmama rağmen okurken hiç sıkılmadım. Yeri geldi yeni şeyler de öğrendim. Her bir konu ayrı bir başlık altında ele alındığından kitap hızlı bir şekilde ilerliyor. Osmanlı'yı tanımak isteyip kalın kalın kitapları okumaktan kaçanlar için faydalı bir giriş kitabı. :) Keyifli okumalar. "V. Murad çok iyi bir piyanisttir, besteleri vardır ve aynı zamanda ressamdır. Sultan Abdülaziz'in şehzadelerinden Seyfeddin Efendi'nin mesleği daha ilginçtir; bu iri cüsseli prens o dar minare merdivenlerini süratle inip çıkar ve Ramazan mahyalarını hazırlardı. Mahyacılıkta ismi geçecek kadar bu işi bilirdi. İyi bir bestekârdı."

Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmekİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20192,980 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.