#Okudum #LEOPAR #GiuseppeTomasiDiLampedusa #ÇevirmenSeminSayıt #CanYayınları #278sayfa Merhaba arkadaşlar. Yine harika bir kitapla karşınızdayım. Giuseppe Tomasi Di Lampedusa'ın yazmış olduğu LEOPAR isimli romanı tanıtmaya çalışacağım. Sanki Brezilyalı bir futbolcu ismi gibi değil mi? Şimdi, Kısaca yazardan bahsetmek isterim: 1896'da Palermo'da doğdu.Nüfuzlu ailelerinden gelen Lampedusa;Parma Dükü,Lampedusa Prensi ve Baron oldu.Hukuk fakültesne yazıldı.Aynı yıl orduya çağrıldı.Birinci Dünya Savaşı'nda esir düştüğü kamptan kaçmayı başardı ve İtalya'ya yürüyerek döndü.Hayatının son üç yılını yazmaya adadı.Dünya çapında başarı elde etti.Bir yıl Leopar'ı bastırmaya uğraştı 1957'de Roma'da öldü. Kitap kapağından bahsetmek isterim: Kitap deyince hep içeriğinden söz ederiz, Oysa içerik kadar cildi de, harfleri de, sayfa düzeni de önemlidir. Bir grafiker kitap tasarımını şöyle özetliyor:Yayıncı kararı ve parayı verir, yazar ile tasarımcı kitaba hayatiyet!’ Leopar kapak resmi de roman'a hayat vermiş. Küçük bir alıntı; ''Bütün güçlükleri ortadan kaldıran Leopar'ın boyun eğmek zorunda kaldığı binlerce dolap, düzen bütün bunlar ne oluyordu?'' ''Bütün küçük Leopar hanımların ellerinden öperim.'' ve Leopar'ın asaletiyle Don Fabrizio ve ailesine bir çok yerde hayat verdiğini göreceksiniz. Ve sarı renge gelirsek; Parlak ve enerjik!... Kitabın konusundan bahsetmek isterim: 1860 yılının Sicilya'sı Roman, Sicilya'da Bourbon Krallığının çöküş yıllarında soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina'nın yaşam öyküsünü anlatır. Kişilik olarak Prens sert yapısının altında çocuk saflığı ve merhameti olan biridir. Değişik ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio gökbilimle de ilgilidir. Prens Salina yaşadığı dönemin getirdiği değişimler yüzünden dehşet içindedir. Yaşamındaki farklılıklar kaygı vericidir ve reformlar her geçen gün kendini hissettirmesi sonunun başlangıcını hazırlar. İtalya'nın birleşme sorunu da Prens'i rahatsız eder...Soylu ailelerin çöküşüyle birlikte kendi çöküşünü de hüzünle yaşar.Prens bir yolculuk sonrası rahatsızlandı. Galiba beni de Prens kadar etkileyen yeğeni Tancredi'nin sözleri olur ; "Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz," cümlesi. Bu cümle Salina Prensi'nin hayat muhasebesidir artık. Ayrıca ;"Leopar", 60'lı yıllarda Lucsino Visconti tarafından beyaz perdeye aktarılmış. Filmde Burt Lancester, Claudia Cardinale ve Alain Delon rol almışlardı. Bazı eleştirmenler, "Leopar"ın yalnız İtalyan değil, dünya edebiyatının bir başyapıtı, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olduğunu ileri sürer. Son tahlilde bendeki izdüşümü: Aşk'ı, mücadeleyi, değişimin soylular sınıfındaki tezahürünün yaşamlarındaki gelişim,değişim ve çöküşün asaletten fire vermeden eski gelenekçi yapıları çerçevesinde hayatlarına yansımasını bu kitapta bulabilirsiniz. İlk sayfalar okuyucuyu kitapla kaynaştırması zayıf olmakla beraber; betimlemeleri yoğun olup ilginç benzetmelerle hem düşünüp hem de gülümseyebilirsiniz.Kitap Kitap sekiz bölümden oluşmakta. Sanırım ikinci bölümlerin sonlarına doğru kitapla; kaynaşma oluşuyor. Tavsiyem; 1800'lü yıllar, betimlemeler,tarih ve kitap uyarlamalı filmi de olması ilginizi çekiyorsa buyrun okuyun derim.

LeoparTomasi Di Lampedusa · Can Yayınları · 201893 okunma

·

177 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Işıl Işık