Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

175 syf.
·
Puan vermedi
İnek sütü proteinlerini insan vücudu antijen olarak görüyormuş. Binlerce yıldır yenip içilen, Kuran'da bile övülen besin için buna inanalım mı şimdi? Çoruhlu herhalde gerçeğin bir bölümünü ıskalıyor. Belki de bu durum yalnızca GDO'yla beslenen fabrika inekleri için geçerlidir? Laboratuvarda üzerinde "süt" yazan numune yeryüzündeki bütün inek sütlerini temsil edebilir mi? Belki Çoruhlu laboratuvar ve klinik dışına çıkıp tarımla ilgilenmediği için çeşit çeşit sığır ırklarını ve besi yöntemlerini bilmiyordur? Mesela somon yiyin diyor ama çiftlik somonu nere, av somonu nere? Uzman olmak böyle bir şey. Kendi alanına kapanıp kalmak kişiyi o alanın dışı hakkında cahil yapabiliyor. Benzer bir yanılgıya kara hayvanları yerine balık önerirken düşüyor. Binlerce yıldır ağzına balık koymadan yalnızca kara hayvanlarının etiyle beslenen göçebe toplumlar var. Bunların hepsinin damarları mı tıkandı, asitlikten hasta mı oldular? Mümkün değil. Elde ettiğiniz bilimsel bulgunun yaşanan gerçekliğe uyumlu olması gerekiyor. Değilse, yönteminiz doğruysa bile yanlış bir genelleme yapıyor olabilirsiniz. Sözgelimi balıkta civa konusunu araştırın, aynı türün farklı denizlerde, farklı yaştaki örneklerinde çok farklı civa oranları açıklayan raporlar var. Öyle ki, "bu türde civa şu kadardır" dediğinizde yanlış bir genelleme yapmış olursunuz. Beslenme kitaplarında bunlardan bolca bulunuyor ne yazık ki. Bu durum özellikle her bir bilgi parçası için kaynak göstermeyince kötüleşiyor. Asitli içecekleri kötülerken yine kendi koyduğu kuralın dışına çıkıyor ve yalnızca içeceğin asit olmasının kötü olduğunu ima ediyor. Oysa limonlu, sirkeli yani asitli su içmeyi kendisi öğütlemişti. Besinin asitli olmasının önemi olmadığını, içeri girince yarattığı etkinin önemli olduğunu vurgulaması gerekiyor. Kitapta karın yağlarının, kıç ve but (yazar yabancı dildeki "kalça" ve "basen" sözcüklerini kullanmanın daha kibar olduğunu sanıyor) yağlarının çok sık sözü geçiyor. Bu, yazarın sağlık kadar veya sağlıktan çok görünüşe önem verdiğini işaret ediyor. Belki önem vermiyor ama müşteri kitlesi zayıflamaya ve güzelleşmeye çalışan kadınlar ise dili ve düşüncesi de bu yönde bir eğilim kazanmış olabilir. 80 kiloluk birinin günde 4 litre su içmesi gerektiğini söylüyor. Başka bir sayfada yemekle su içmeyin diyor. Üç öğünün önünden yarım, arkasından ikişer saati çıkarırsak su içilmeyecek dört saat var. 8,5 saatte 4 litre. Onu da iki saatte bir için diyor. Yani tek seferde 0.8lt içeceksiniz... Ayrıca sıkışmamış biri 250ml işediğine göre bu, 30 dakikada bir tuvalete gitmek demektir. Yorumu size bırakıyorum... Sebze-meyveye aşırı vurgu yapan diyetlere karşı şu gerçeği hatırlamak gerek: İnsanın bacakları gövdesine göre çok büyüktür. Karnı ise görece küçüktür (otçul primatlarla krş.). Bu biçimde evrilmiş olmamız ancak enerjisi yoğun yiyeceklerle mümkün olmuş olmalıdır. Atalarımız hayvanları, yağlı tohumları ve karbonhidratlı kökleri bol yemiş olmalıdır. Sebze-meyveyi hele ki Çoruhlu'nun önerdiği gibi pişirmeden bol bol yemiş olamaz. Bugün atamız gibi beslenemiyorsak bu doğamıza aykırı olduğu için değil, başka bir nedenden olmalıdır. Sonuçta bu tür beslenme-diyet kitaplarını birer yaklaşım, birer tahminler bütünü olarak görmek gerekir. Her bir kitabın başında "modern yaşamda neyin ters gittiğini tam anlamadık ama elde ettiğimiz bulgular büyük olasılıkla doğru gibi görünüyor" şeklinde bir kayıt olduğunu varsayarak okumalı. Bunun yanında herhangi bir diyet kitabı üç soruya olumlu yanıt verebiliyor olmalı: Bu diyet ömür boyu uygulanabilir mi? Bu diyet ılıman kuşakta her nüfus yoğun coğrafyada uygulanabilir mi (ör.avokadonun yerine başka bir şey koyabiliyor mu)? Bu diyet, yeryüzünde binlerce yıldır sağlıklı biçimde var olduğunu bildiğimiz kültürlerin diyetlerine aykırı doğrular içeriyor mu? Bu sorulara olumlu yanıt veremediği kısmı o diyetin veya dayandığı kuramın yanlış kısmıdır.
Alkali Diyet
Alkali DiyetAyşegül Çoruhlu · Okuyan Us Yayın · 2012651 okunma
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.