Serüvenini ikinci kitaba taşıyan Arife, tüm yaşamı evinin dört duvarı arasında geçiyormuş gibi görünse de okuru farklı bakış açısıyla bambaşka bir yolculuğa çıkarıyor. Daha ilk karelerden insan ilişkilerinin en zor alanı olan aşka dair açılım yapan Arife, bir çoklarımızın "Bu kez neden olmadı?" sorusuna şu tavsiyeyle yanıt veriyor: "Kendini göstermek isteyene değil, seni görmek isteyene aç kapını." Yine kapalı montajlar yoluyla Leon, Çöpçüler Kralı gibi filmlere de atıfta bulunan Arife, Leon'a göndermede bulunduğu karesinde bir güvercin olan Leon'a, "Kuş, hiç aşık oldun mu?" diye sorunca, "O kadar yüksekten uçmak nasip olmadı kardeşim," diye vurucu bir cevap alıyor. İnsanları, insan olmayı oldukça zor bulan Arife'nin zaten kimi başka çizgi hayvan kahramanlar gibi "insanlık taslamakla" da işi yok. Kumunu örtüyor, mamasını yiyor, pencereden bakıyor, ancak zaman zaman giyinip kuşanıp İstanbul sokaklarına çıkarak insan formunda da okuyanları farklı bir yolculuğa çıkarıyor. İnsanoğlunun belki de en zorlu savaşımlarından biri olan pandemi, tam kapanma, karantina günleri de Arife'nin yeni macerasında yerini buluyor. Artık yavaş yavaş hayatımızdan çıkmaya başlayan, ama her sohbette yine de yerini alan Corona 19 pandemisini, Arife ve Rewhat'ın o dönemki günlerini konu alan karelerinde bir kez daha hatırlıyoruz. Hele ki "tam kapanmayı" Arife'nin yanlışlıkla gardropta kapalı kalması ve karantinayı temizlikte kısa süreli olarak odaya kapatılmasıyla eşleştirdiği kareler, bir kedinin metaforlarıyla o dönemi özetliyor. Kitabın "Sürgün Çiçekleri" isimli bir nevi bağımsız bölümünde ise Marika isimli kedi ile Arife, antika pazarında alınmış eski bir vazonun anımsattıklarıyla flash back yaparak geçmişe gidiyor. Bu öykü, hüzünlü bir aşk hikayesini ve İstanbul'da yaşayan bir Rum olan Eleni'nin zorlu yaşamını sayfalara taşıyor. Arife'nin "dünya görüşünü" paylaştığı maceralardan birinde ise eski bir devrimci olan reklamcıya, "Yani solcu reklamcı olmak saçma olurdu zaten. Neyi satacaksınız değil mi? Davanızı mı?" sözleriyle verdiği ince ayar da akıldan çıkmayacaklar arasında... Hemen her konuda arkadaşı kaktüsle dertleşen, ama ona sitemini de "Seninle muhabbetimiz de bir adım öteye gitmiyor. Merhaba-merhaba o kadar. Üstelik o iki merhaba da bana ait," sözleriyle dillendirip insan ilişkilerini özetleyen Arife, tanıdığımız en filozof, en devrimci, en lafı gediğine koyan, bir o kadar da nahif, zeki ve yaratıcı kedi. Bu bakış açısını da elbette çizeri Rewhat'ın hayata farklı bir zaviyeden bakabilen tarzından alıyor. Her karesiyle belki de hayata, ilişkilere, dünyaya bakış açınızı değiştirebilecek ölçüde güçlü metni ve çizgileriyle Arife'nin yeni macerası Tüyler ve Dikenler'i mutlaka edinip okumanızı tavsiye ederim.

Arife - Evde Cat Başına 2Rewhat Arslan · Alfa Yayıncılık · 202275 okunma

·

80 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Burcu Bilgin