Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sitem içerebilir!
Öncelikle İncelemeye KUTLU’dan başlamak istiyorum. Yazar, Erzincan doğumludur. Türk hikayeciliğinde yarım asırdır önemli bir yer tutmuş, önde gelen isimlerdendir. Hikayelerinde daha çok köy, kasaba insanını, bireysel ve toplumsal sorunları, bireyin iç dünyasını, geleneksellikten uzaklaşıp modaya olan yönelimlere sitemlerini, kendine has yerli üslubuyla işlemiş, seçtiği mekanlarda ise İstanbul ve Anadolu’yu ön planda tutmuştur. İnsanların geçmişiyle, tarihiyle, kültürüyle, gelenekleriyle olan bağlarını koparmalarını istememiş dolayısıyla eserlerinde geçmiş ile bir bağ kurmaya oldukça önem vermiştir. Kitaba gelecek olursak; Küçük bir kasabada kurulacak bir tesis üzerine dönen siyasetin kirli yüzünü anlatmış yazar. Konudan ziyade başkahramandan bahsetmeyi arzu ederim. Hikayenin başkahramanı Şemsettin Bilen; evli ve beş kız çocuğu var. Kasabanın belediye başkanıdır. İdealist, ileri görüşlü, iyi kalpli, samimi, işini layıkıyla yerine getiren Bilen, devlete hizmet etmeyi boyun borcu bilmiş, bundan mütevellit işini; evinin, aşının, aşkının, çocuklarının önünde tutmuştur. Bunun farkındadır, hatta bu durumdan kendisi dahi rahatsız olmaktadır. Karısı Şadiye ile yaşadığı çatışmalar onu üzse de, içindeki o meclise geçme arzusu onu hep ikilemde bırakır. İşte tam bu sırada da halk devreye girer. Sevenleri tarafından sürekli pohpohlanır ve buna binaen tercihini siyasetten yana kullanır. Kitapta odaklandığım tek şey başkahraman oldu. Yazarın büründürdüğü bu şahsiyet beni oldukça düşündürdü diyebilirim. Şemsettin Bilen’de Yeri geldi kendimi gördüm, yeri geldi sevdiklerimi ve bazen de sitem ettiklerimi… Aslında hepimiz hayatımızın bir bölümünde Bilen’in düştüğü duruma düşeriz; ikilemde kalmak. Vazgeçmek istediğimiz şeyler bazen en çok da arzu ettiğimiz şeyler olur. Bu durumda ise ihtiyacımız olan tek şey karşı taraftan bir övgü veya sövgüdür. Vazgeçmemiz mi gerekir yoksa devam mı etmemiz? İşte bunu da karşıdan aldığımız tepkileri sonucu belirleriz. Bu duruma düştüğüm çok sık olur ve bu kitapta da aslında bu durumu dışardan seyretmiş oldum ve şu sonuca vardım; Benim mutluluk duygumu tatmin eden şey, eğer mutlu olmalarını istediğim kişileri tatmin etmiyorsa, aksine ters tepiyorsa, vazgeçmek en doğru karardır, diye düşünüyorum. Şemsettin Bilen, başkanlığında çok güzel yerlere gelebilir, meclise üye olup kariyerini üst seviyelere taşıyabilir ancak onun yanında olan ve daima da olacak olan kişi ailesidir. Bu durumdan hoşnut olmayan ailesini görmezden gelmesi veya bi şekilde kendini pohpohlamalarla tatmin etmesi beni oldukça üzdü diyebilirim. Ah Şemsettin, sana daha söyleyecek çok sözüm var ama sözü tekrardan kitaba getirsem iyi olacak : Dili oldukça sade ve samimi ancak mesajı da bi o kadar gizli iletmeye çalışmış.( her ne kadaR bi sonuç çıkaramasam da ) Buna da klasik bir KUTLU anlatımı diyebiliriz. Okuduğum diğer birçok öyküsüne nazaran bu oldukça aşağıda kaldı benim için. Siyaset ve KUTLU’yu aynı kalemde düşünmek beklentilerimi oldukça yükseltmişti ve çarpıcı da bir mesaj bekliyordum. Ancak yazar bu öyküsünde yalnızca bir olay aktarmış, bir mesaj iletememiş diye düşünüyorum. Kitabın diğer incelemelerinde okurların siyasete dair çıkardıkları mesajı da oldukça merak ediyorum. Siyasetin kirli yüzünü ifade etmesi, bir mesaj iletebildiğini anlamına mı geliyor? Muamma. Ben tereddütte kaldım desem yeridir. Kitap 208 sayfa. İlk 195 sayfası açılacak tesis üzerine dönen siyaset oyunlarını, sonraki 5 sayfa tesisin açılış töreni, sonraki 1-2 sayfa ise açılış töreninde vuku bulan sel hadisesi sonucu darmadağın olan bir kasaba… Bunca sayfayı bunun için mi okudum diye düşünürken üstüne bir de kalan sayfalarda yaşanan bu tufandan sonra kahramanların geldikleri konumu kısa bir paragraf ile anlatması beni büyüüüük bir hayal kırıklığına uğrattı. Son olarak şunu söylemek ne kadar tabiri caiz bilmiyorum ama Mustafa Kutlu’ya yakıştıramadığım bir hikaye oldu. :( 5/10
Tufandan Önce
Tufandan ÖnceMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20061,335 okunma
·
1 artı 1'leme
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.