Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
9/10 puan verdi
Özünde ırkçılık ve sömürgeciliği ele alan bir politik alegori Barbarları Beklemek. Fakat, Coetzee karakterlerin psikolojik tahlillerini o kadar derinlikli işlemiş, gerek olayların aktarımında gerekse içsel monologlarda öyle bir anlatım dili kullanmış ki, roman postkolonyal edebiyat eseri olmanın yanında sırf edebi lezzeti için de okunabilecek, enfes bir psikolojik roman da denebilecek bir eser halini almış. Belirsiz bir zamanda, adı bilinmeyen, ‘İmparatorluk’ olarak anılan, yerli halkın topraklarından kovulmasıyla sömürgecilik anlayışıyla inşa edilmiş bir ülkede, bir sulh hakimi olan isimsiz anlatıcının ağzından, onun başından geçenleri okuyoruz. Ülkenin sınır bölgesinde, sömürgeciler tarafından ‘barbarlar’ olarak anılan, ülkedeki toprakların eski sahiplerinin ayaklanacağı şüphesi üzerine yaşananlar ve bu esnada sulh hakimi anlatıcımızın bu ‘barbarlar’dan biri olan bir kızla yakın ilişkisiyle beraber hem iç dünyasında yaşadığı çatışmalar hem de başına gelenler üzerine inşa etmiş Coetzee kurguyu. Eserin ilk yarısında olay ağırlıklı ilerleyen kurguyla beraber, Coetzee’nin ülkesi Güney Afrika’ya çokça benzeyen hayali ülkesine konuk oluyoruz ve ırkçılık ve sömürgeciliğin, hukuktan ticarete, kültürel farklılıklardan coğrafi koşulların etkisine, pek çok boyutuyla ele alınmasına tanıklık ediyoruz. Romanın, benim daha da çok bayıldığım ikinci yarısı ise ağırlıklı olarak baş karakterin içsel hesaplaşmasından oluşuyor ve böyle bir sömürge ülkesinde bir hakimin vicdani hesaplaşması ekseninde muazzam bir adalet, hukuk ve tarih sorgulaması sunuyor Coetzee. Böyle bir sistem içindeki insanı ve insani halleri anlatımı çok filtresiz ve samimi. Aynı zamanda anlatım dili de çok etkileyici. İnsanın şiddetle olan ilişkisi, ‘diğerleri’ olarak gördüğü düşmanını soyutlaştırmada gelebileceği nokta ve bunun sonuçları, ‘öteki’ bellediğini kendinden ve insanlıktan uzak, kopuk, bağımsız tahayyül edebilmesi ve nefret ve düşmanlığın ancak böyle beslenebilmesi, en ufak bir yakınlık doğduğunda, insani bağ kurulduğunda empati, sorgulama gibi mekanizmaların devreye girmesine dair muhteşem bir roman. Daha önce Coetzee’den Utanç’ı okuyup sevmiştim ama Barbarları Beklerken bambaşka. Coetzee okumaya Michael K ve Romancının Romanı ile devam edeceğim.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20191,551 okunma
·
1.470 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.