Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

117 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Matematiğin Felsefesi Üzerine
Söz konusu eseri detaylı bir şekilde dikkat çekici yönlerini ele alarak incelemeye çalışacağım ancak bu benim ilk inceleme yazım olacak. Bu sebepten ötürü ilk incelememi günlük hayatta da iç içe olduğum ve uğraştığım matematik alanı üzerine yapmak istedim. Faydalı ve kayda değer olmasını umut ederek başlamak istiyorum. Öncelikle burada ünlü matematikçi tarafından matematik birçok soru altında tartışılmış ve sorgulanmıştır. Ancak temel matematik dışında okuyucuya yönelttiği birtakım sorular da içermektedir. Öncelikle matematikçi tarafından saptanan dikkatimi çeken yaklaşımlardan bahsedeceğim: Yazar bir matematikçinin birçok kişiden çalışma konusunun merak uyandırıcılığı bakımından daha şanslı olduğunu söyler. Bunun temel sebebinin matematiğin birçok alandan daha gerçekçi problemler ortaya koyması olduğundan bahseder. Hatta ona göre bu gerçek değerler ne olursa olsun diğerlerinden daha kalıcıdır. Bu görüşünü de günümüzde hala kullandığımız Babil matematiği ve Yunan matematiği ile örneklendirmiştir. Hardy sonrasında ele aldığı eserinde matematikçinin de bir ressam ve bir şair gibi kalıplar ürettiğini ancak bu kalıpların diğerlerinden daha kalıcı oluşu savını, onun düşüncelerden oluşmuş olmasına bağlar. Bunun üzerine ise şunu ekler: “Gerçekte matematikten daha popüler çok az şey vardır.” Hardy aynı zamanda matematik ile satranç arasındaki kuvvetli olan bağa da dikkat çeker. Satranç problemlerinin gerçek bir matematik olduğunu ancak satrançtaki hamleler ne kadar şaşırtıcı ve karmaşık olursa olsun satranç problemlerinin daha önemli olmadığını iddia eder. Bunun nedeni ise ona göre matematiğin güzel ve şaşırtıcı olduğu kadar ciddi oluşudur. Sonrasında ise yazar Hardy birçok okura hitap edecek şekilde basit düzeye indirgeyerek okurun matematiksel teoremlere ilgisini artırmak için Yunan matematiğinin iki ünlü teoremini gösterip ispatlar. Bu ispatlar ise tahmin edebileceğiniz üzere birinci olarak Euclid’ in sonsuz sayıda asal sayının varlığı ile ilgili teoremin ispatıdır. İkinci olarak ise Pythagoras’ın kök 2’nin irrasyonel bir sayı olduğunun ispatıdır. Bu iki teoremin ispatını yaptıktan sonra matematiğin teoremlerinin kendi açısından çok daha ciddi olduğu görüşünü bir kez daha vurgular. Kitabın belki de benim açımdan en dikkat çekici ve oldukça vurgulanan tartışma konusu ise gerçekte matematiğin yararlı olup olmadığı sorusudur. Burada açıkçası kendimce ilginç bulduğum birtakım savunmalara rastladım. Hardy burada faydayı sadece ‘mutluluk' ve ‘refah’ olarak tanımlar. Hatta yararlı bilgi insanlığın maddi refahına katkısı olan bilgi ise yüksek matematiğin büyük bir bölümünün yararlı olmadığını savunur. Kitabın sonunda Hardy, vardığı sonuçları kişisel bir biçimde özetleyerek savunmasını tamamlar. Sonuç olarak kitap benim açımdan matematik ve felsefenin kesişim alanında yer alması nedeniyle oldukça kapsayıcı ve merak uyandırıcı olmuştur. Bu bağlamda yapılan savunma iki alanın da ilgililerine oldukça faydalı ve öğretici olacaktır.
Bir Matematikçinin Savunması
Bir Matematikçinin SavunmasıG. H. Hardy · Tübitak Yayınları · 2019562 okunma
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.