Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
Ben, Kökler Diyarı ve Gecebakan
Varlık Ergen
Varlık Ergen
varlikergen.com adresinde yayımlandı: Ezo Evrim Harsa yazdı: 1981 yılında doğdum, öğrenimimi anne ve babamın meslekleri nedeniyle birkaç farklı şehri gezerek tamamladım. Ortaokul yıllarında başlayan yazma uğraşımı Bornova Anadolu Lisesi’nde okurken okul dergisinde görev alarak sürdürdüm. Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümünü ve aynı bölümün yüksek lisansını bitirdikten sonra sanat ile ilgilenmeye başladım. Kitap süsleme sanatlarından kaatı ve tezhip üzerine eğitim alıp bu alanda uğraşlar verdim. Şu anda Kanada’da yaşıyorum, fantastik maceralar ve bilim kurgu öyküleri yazmaya devam ediyorum. Üç kitaplık fantastik Kökler Diyarı serisi Bu Yayınevi tarafından, Gecebakan isimli fantastik türündeki novellam ise Mantis Kitap tarafından yayımlandı. KÖKLER DİYARI I. KİTAP – KARANLIK KEHANET Kökler Diyarı, özellikle gençler için kaleme alınmış olsa da her yaş grubunun keyifle okuyabileceği bir macera. Kaybettiklerinin sancısıyla kendi içine kapanmış genç bir kızın yapabileceklerini adım adım keşfederken, aynı zamanda Kökler Diyarı’nı tehdit eden karanlığın da perdesini aralıyoruz. Fantastik türün erkek egemen anlatımını kırarak çıktığım bu yolda her türden farklılıklara yer vermeye çalıştım. Böylece ruhum huzurla doldu. Bu anlamda Kökler Diyarı’nda siyahi bir ağaç perisi ya da çekik gözlü bir cin görmeniz gayet mümkün… Arka kapak yazısı: O büyülü güne kadar hayatındaki bütün güzel şeyler Ayda Larson’u bir bir terk ediyordu. Babası ölmüştü. En yakın arkadaşı ondan kaçarcasına uzaklaşıyordu ve annesi onu korumak için eve hapsetmişti. On altı yaşındaki Ayda artık nefes alamadığını hissediyordu. Fakat bir akşam tesadüfen büyülü bir dünyaya açılan bir kapı keşfetti. Kökler Diyarı. Orada sadece bilgeler, periler, cadılar, cinler ve şifacılarla değil, karanlıkla da tanışacaktı. Ve eğer hayatta kalabilirse hayatının aşkıyla da. KÖKLER DİYARI II. KİTAP – KARANLIĞIN UŞAĞI Kökler Diyarı odağına ağaçları alan bir eser olsa da mitolojiye aşina olanların rahatça yakalayabileceği birçok başka fantastik karakteri de bünyesinde barındırıyor. Bu karakterler herkesin bildiği suretlerinin yanı sıra farklı rollere de bürünebiliyor. Aynen başkahramanımız Ayda gibi; gelişiyor, farklılaşıyor ve macerayı bir sonraki adıma taşıyorlar. İkinci kitapta herkesin korktuğu karanlığa dair daha açık bilgiler edinebilsek bile halen aydınlatılması gereken çok nokta var ve Ayda bütün bu düğümün ortasında kalıyor. Arka kapak yazısı: Hayatı hiç olmadığı kadar tepe taklak giderken, Ayda Larson gün be gün karanlığın, sırların ve yalanların içine gömülüyordu. Bir yandan yalnızlaşıyor, bir yandan da hayal bile edemeyeceği bir dünyanın parçası oluyordu. Kökler Diyarı sakinleriyle boyundan büyük maceralara atılırken büyüyor, dönüşüyordu. Gölge yavaş yavaş bütün diyarları sarmaktayken Ayda’nın tek amacı kendini karanlık büyücüyle karşılaşacağı güne hazırlayabilmekti. Peki, her bilgi kırıntısının kalın bir sır perdesinin arkasında olduğu diyarda yolunu bulabilecek miydi? KÖKLER DİYARI III. KİTAP – KUTSAL EMANET Kökler Diyarı, Ayda’nın yardımı ve diğer üç diyarın katılımıyla en baştan beri süregelen karanlığı durdurmayı başarıyor. Karakterleri, mekânları ve olay örgüsüyle çok karmaşık gözükebilen Kökler Diyarı aslında incelikle tasarlanmış bir macera. Öyle ki devamının gelme ihtimali gözetilerek içerisine birçok ipucu saklanmış halde. Böylece aslında macera sonlanmış gibi gözükse de Ayda için bambaşka bir serüvenin kapısı açılıyor. Arka kapak yazısı: Ayda annesinden her gün ondan biraz daha uzaklaşıyor, ona söylediği yalanların içinde boğuluyordu. Genç kız sahip olduğu he şeyi ondan çalan karanlık büyücünün gücünü ve acımasızlığını artık açık seçik görebiliyordu. İlk aşkını daha onu tanıyamadan kaybeden Ayda bunu karanlık büyücünün yanına bırakmamaya kararlıydı. Ölümsüz Kralı bulacak, bütün sırları aydınlatacak ve karanlığı dağıtacaktı. Peki, bunu yaparken ne kadar ileri gidebilir, nelerden vaz geçebilirdi? Ve en önemlisi de sağ kalabilir miydi? GECEBAKAN Gecebakan, sade bir dille kaleme alınmış, okuyucuyu kendi gerçekliğinden koparmayı başaran ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir novella. Bu eser ile alışılmışın dışına çıkıp olağanüstü güçlere sahip fantastik kahramanların suretlerini değiştirip, görmezden gelinenleri, toplumun dışına itilmişleri odağıma aldım. “Sizin kusur dediğiniz bizim için armağandır. Sizin eksik gördüğünüz bizim için tamdır. Sizin lanetiniz bizim nimetimizdir.” Novella bir bebeğin doğumunu haber veren çanın sesiyle başlıyor. İsim Ayini için hazırlanmakta olan keşişler istemeden de olsa bebeği tapınağa getiriyor ve binlerce yıldır vaktini bekleyen olayların fitilini ateşliyorlar. “Bebek kusurlu veya hasta değil. Anlamıyorsunuz. O bir insan bile değil. O Zaman Tanrısı!” Üç bölümden oluşan novella, bebeğin doğumundan tapınağa geri döndüğü ana kadar geçen on altı senenin kaydını tutuyor. Sadece fantastik edebiyatta değil hayatın her alanında engelli insanlara daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünen yazar bu çabasına ortak olacak okurları hiç karşılaşmadıkları türde bir maceraya davet ediyor. Arka kapak yazısı: 1247 yılının İsim Ayini günü, tapınağın çanı sabaha karşı iki defa çaldı; bir bebeği müjdeleyen iki vuruş. İnsanlar arasında Gecebakan olarak bilinecek kâhinin gözlerini hep kirli bir çaputla gizleyeceği hayatı böyle başladı. Doğaya hizmet eden keşişler, zamana tapanlar, Garipler ve Yabanıllar arasında sürüklenen, ait olduğu yeri bilmeyen, bulunduğu yere ait olmayan genç kâhinin yolu en sonunda tekrar tapınağa çıkacaktı. Gecebakan’ın yuvasına dönüş macerası, korkusuz savaşçıların ya da her şeye muktedir büyücülerin değil, dışlanmışların, lanetlilerin, istenmeyenlerin hikâyesidir. Kendini “öteki” hisseden herkese ithaf edilmiştir.
Gecebakan
GecebakanEzo Evrim Harsa · Mantis Kitap · 20214 okunma
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.