Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

318 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Büyük Allah'a yemin olsun ki biz asla köle olmayacağız!
Yol gösterici, eğitici, öğretici, lider insan Aliya İzzetbegoviç'in 1990-1995 yılları arasındaki konuşmalarını içeren bir eser. Dik duruşuna, samimiyetine hayran kalmamak elde değil. Olduğu gibi çağına ayna tutuyor. Yapacaklarını değil de yaptığını ve yapamadığını açık şekilde izah eden açık sözlü bir lider. İç savaş gibi gösterilmeye çalışılan bir soykırımın taraflarını ve ayrıntısını İzzetbegoviç'in aktarması ile kıyaslayalım. Bir tarafta Yugoslav ordusunun kalıntısı olan Sırplar ki hırsla ve bilinçle 40 yıl boyunca haddinden fazla silah biriktirerek saldırmaya hazırdılar. Diğer tarafta ise silahsız eli-kolu bağlanmış Bosnalılar. BM eski Yugoslavya topraklarına silah ithal edilmesine yönelik meşhur ambargo kararını kimin için ve tek taraflı olarak vermişti gün gibi ortadaydı. Yani silah ambargosu sadece mağdurlaraydı. Çok fazla silah vardı ancak canilerin elinde bulunuyordu. Bosnalılar, tank ve toplara karşı ellerinde ki kısıtlı imkanlarla savaşıyorlardı. İnsanların %90'ı tank ve toplardan atılan bombalarla öldürülüyor. Sadece Saraybosna'da bir hastanenin kasıtlı olarak 160 defa bombalandığını düşünelim. Soykırımdan iz bırakmamak için mezarların bile bombalandığı, milyondan fazla bombanın atıldığı, 200.000' den fazla masumun öldürüldüğü bir soykırım. Bosnalı müslümanların ne müslümanlardan ne de Avrupa'dan destek bulamaması. Bütün kuralların onlar tarafından ihlal edildiği bir savaş. Eğer bir kimse ibadethaneleri, köprüleri, kültür abidelerini yıkacak, kadın ve çocukları öldürecekse, Avrupa bunu Boşnaklardan beklerdi. Çünkü onların kitaplarında böyle yazılıydı. Onların gözünde bizler, doğudan gelmiş Asyalılar, yarı vahşi insanlarız. Ancak onların medeniyet bekledikleri Avrupa kültürüyle yoğrulmuş insanlar, zayıf insanları katlediyordu, camileri, köprüleri yıkıyordu. Biz bunları yapmadık. Dedelerimiz, insanlar arasındaki bağlar güçlensin diye köprüler inşa ediyorlardı. Bugün bu köprüler kargaşa ve zulüm yıllarında bizim yok edilişimizin mekanları oldu. Onların üzerinde analarımız, kız kardeşlerimiz, dedelerimiz, amcalarımız ve dayılarımız öldü! Yine biz, bu köprüyü yapan asil kimselerin torunları olduğumuzu da unutamayız. Dedelerimiz bu ülke için mücadele ettiler. Onlar bu ülke için hayatlarını veriyorlardı. Ancak dedelerimiz hiçbir zaman, ülkelerinde sadece Müslümanlar yaşasın diye mücadele etmediler. Onlar her zaman ülkelerini Müslüman, Sırp, Hırvat ve iyi niyetli bütün insanların ortak vatanı olarak gördüler... Ayrıca vatan için mücadelede önemli bir gerçekte ortaya çıkıyor. Sıradan insanların kahramanlaştığı, büyük kelimeleri, büyük sloganları seven, sesleri gür çıkan insanların ise ne kadar küçük insan oldukları gösteriliyor. Ve sessizce düşürülmeye çalışılan Bosna'nın sesi bu kahraman insanlar sayesinde yerde ve gökte yankılanmaktadır. Bizi biz yapan değerleri, her koşulda ki İslami duruşu, düşünüşü, barışı ve direnişi onlar gibi tek taraflı, tek dişi kalmış canavarlara ve bizler gibi özde değil sözde müsmanlara gösteren direnişin sembolü bilge insanı ve şehitleri rahmetle anıyoruz.Toprakları hoş olsun...
Köle Olmayacağız
Köle OlmayacağızAliya İzzetbegoviç · Yarın Yayınları · 2018656 okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.