Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bell çeşitli roketler ve rotorlarla (kanat benzeri yüzeyleri bir eksen etrafında döndüren sistemler) deneyler yaparken, gerçek anlamda bir ilerleme kaydetmemesine rağmen duyduğu coşku giderek artıyordu. Bir aşamada, sekreterine "1892'de tasarlandığı şekliyle, Geleceğin Uçan Makinesi"ne ilişkin fikirlerini dikte ettirdi: bu tasarıda, elli yıl sonra kullanılmaya başlanacak olan bir helikopter tipi de yer alıyordu. Bell, roket motorları konusunda çeşitli çalışmalar yaptı ve uygun bir yakıt üretmek için çok uğraştı. Notlarında yer alan bir çizim, de neylerinden bazılarının tehlikeli niteliği konusunda komik bir ipucu vermektedir: bu çizimde bir kişi bir ağacın arkasına saklanmış, dönmekte olan bir pervane kanadına bakmakta, başka bir kişi de (acaba Bell'in ken disi mi?) not tutmaktadır. Bell jet motoruyla ilgili deneyler de yaptı: oluşturduğu kuram, ancak İkinci Dünya Savaşından sonra genel olarak uygulandı. Bell, bir motorun, arkasından akışkan bir madde veya ısıtılmış hava ya da gaz fışkırtarak öne doğru hareket edebileceğini kavrayan ilk kişilerdendi. Bu araştırmada birçok başarısızlıkla karşı karşıya kalmasına rağmen, 1893 yılında, "Ne kadar çok deney yaparsam, uçan makinelerin yapılabileceğine olan inancım o kadar güçleniyor." diye yazdı. 1896 yılında Langley, içinde insan olmayan, havadan ağır ilk uçan makineyi yaptı. Aynı yılın Mayıs ayında, Bell'i, Virginia eyaletine bağlı Quantico'da Potomac Nehri üzerindeki yüzer evine davet etti. Orada Bell, buhar gücüyle çalışan ve pervaneyle hareket eden bir uçan makineyle yapılan ilk deneylere tanık oldu. 1907 yılında, bu deneme uçuşlarına tanık oluşunun, kendi ilgi alanları üzerindeki etkisini şöyle anlatıyordu: "Langley'in buharla çalışan aerodrome'unu gökyüzünde daireler çizerken gördüğümde, uçan makine devrinin yakın olduğuna iyice inandım. Hayranlık uyandıran bu başarıyı gördükten sonra cesaretlenerek, dünyanın bu çok önemli konudaki bilgisine benim de ufak bir katkım olabilir umuduyla, Nova Scotia'daki laboratuvarımda sessizce deneylerimi sürdürdüm." Langley, uçan makineye en uygun kelimeyi seçmek amacıyla bir klasik diller profesörüyle görüşmüş, kendisine, Yunanca "hava ve "koşucu" kelimelerinden oluşan "aerodrome" kelimesi tavsiye edilmişti. Dünyanın geri kalan kısmının kısa zamanda airplane [uçak] kelimesi üzerinde uzlaşmasına rağmen Bell, arkadaşına bağlılığından ötürü diğer terime sadık kaldı. (Benzer şekilde, telefonun babası, telefona cevap verirken yaygın söylenen "Alo" kelimesini kullanmayı reddetmiş, onun yerine "Hoy! Hoy!" demekte israr etmişti; sözlük anlamıyla hoy, dikkat çekmek için kullanılan bir ünlemdir.
Tübitak Yayınları - VII. Bölüm - "Uçan Makine Devri Yakındı"
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.