Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

59 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bitse ne olur, bitmese ne?" Kitapla ilgili düşüncelerim yukarıdaki gibidir koçum, varsa bir itirazın kes tıraşı, arıza çıkarmadan ikile.(Sakin olun ironidir.) Eğer bu incelemeyi kitabın kahramanı yazıyor olsaydı galiba böyle şeyler söylerdi. Kitap boyunca konuşma şekli böyle olunca ben de bu duruma dikkat çekmek için, bu şekilde başladım. Kitabı sevdim mi, sevemedim mi anlayamadım. Ben ne okudum, onu da pek anlayamadım. Anladığım kadarıyla düşüncelerimi aktarayım. Kitap sokak jargonuyla yazılmış, bol miktarda argo ve küfür içermekte. Tam diyorum ki galiba edebi anlamda güzel bir cümle geliyor, pat diye bir argo kelime çıkıyor karşıma. Örnek; "Uzaklaşan şeylerin gözden yitişini görmemek için, gözlerimizi başka yöne çevirsek bile, yine de ne bok yemeye bir taraflarımızla geyik gibi bakardık?" Sayfa:40 Kitap varoşlardaki bir karakteri gerçekçi bir şekilde yansıtmış olabilir, orada yaşayan birçok insan bu şekilde konuşuyor olabilir. Ama ben edebiyat ve kitap gibi güzelliklerde, şiirde, romanda küfür ve argoyu sevemiyorum. Bir araya getiremiyorum. Kahvenin yanında çikolata yerine soğan yemek gibi geliyor :) Kitapta argo sevmiyorum demişken malum yeraltı edebiyatı eserleri argo barındırır ve bu eserlerden biri sayılan Kinyas ve Kayra'yı beğenip de bu kitabı neden beğenemedim? Birçok şeyde olduğu gibi ölçü konusu önemli. Bir noktaya kadar argo bu kadar göze batmazsa çok rahatsız edici olmuyor. Ve Kinyas ve Kayra'da karakterlerin içsel konuşmalarının akışını takip etmek zor değildi.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
'da ise kopukluk vardı ne anlatıyor, ne oluyor çok anlayamadım, kitapla bağ kuramadım. Biraz konusundan bahsedeyim: Kitap bir ayrılığı anlatıyor. Bir film montajcısı olan ve bir hikâye yazmak isteyen karakterin, hikayesine odaklanmaktan yanındaki kadının yani Müzeyyen'in gidişini çok geç fark etmesini anlatıyor. "İç itiraf sistemleri, “Abi farkında mısın, iç hattan Müzeyyen ile konuşuyorsun,” dediler. Doğruydu. Evden çıkıp Tophane’ye saptığımdan beri, Müzeyyenle konuşuyor." S:22 Kitap çoğunlukla içsel konuşmalardan oluşuyor ve bu konuşmaların muhatabı Müzeyyen. Ama gel gör ki içsel olarak sürekli Müzeyyen'le konuşan karakterimiz gerçek bir konuşma yapamıyor çoğu zaman...Oysa konuşmak gereklidir. Konuşulmadığında mesafeler büyür, yollar ayrılır. Neyse çok da uzatmayayım, kitap da çok uzatmadan bitti. Kitaptan bir alıntı ile bitireyim: “Gidene güle güle denir, canımın içi.”S:76 Keyifli okumalar diliyorum.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,3bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
7,2bin görüntüleme
Saliha okurunun profil resmi
Sevdiklerime kuzum yerine koçum demeye başlamadan bitti neyse ki🤭😂
Saliha okurunun profil resmi
🤷🏻‍♀️ Kitaba karşı tam olarak bu emojideki gibiyim😄
Bu yorum görüntülenemiyor
Tuğçe okurunun profil resmi
Hahhah 😂 derin bir tutku mu ? Değil mi? Bende bilememistim ama çok eğlenceli bir kitaptı. Emeğine sağlık Saliham 💕
Saliha okurunun profil resmi
Aynen Tuğçem insanı arada bırakıyor, ben bu kitabı sevdim mi sevmedim mi, anladım mı anlamadım mı, cevap yok😅O yüzden tam orta 5 puan verdim ☺️ Eğlence kısmı evet dalgaya alınacak epey söz vardı güldüm ben de😅 Teşekkür ederim canım 🥰💜
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.