Bazı kitapları okumaya adından başlarsın.
Bazı kitapları okumaya adıyla karar verirsin.
Bazı kitaplar adıyla vermeye başlar duygu yükünü.
Bazı kitapların adı anlamlıdır ziyadesiyle...
Su Çürüdü
Her şeyin çürüdüğü, kokuşmaya başladığı, ruhlardaki çürük kokusunun bedenlere yayıldığı bir dönemde oldukça ilgimi çeken bir isim oldu.
Su nasıl çürür?
Yapma hocam! Ruh gibi soyut bir kavramın çürüdüğüne inanırsın da suyun çürüdüğüne nasıl inanmazsın!
"Ölünün bile bir rengi vardır ama derimin rengi yoktu. Belki çürüyen bir kentin rengiydi bu. Çürüyen bir dünyanın...
Adımdan gayrısını bilmiyorum." (s. 71)
Şairin 1982 yılında kaleme aldığı bir eser. Daha önce kendisinden Belki Yine Gelirim, Kalbim Unut Bu Şiiri, Çocuksun Sen ve Hüznün İsyan Olur kitaplarını beğeniyle okumuş, düşüncelerimi buradaki incelemelerimde sizinle paylaşmıştım. Ahmet Telli de bir bağımlılık sanki... Bir doz alınca bırakamıyorsun. Bir süre şiir kitaplarına ara veriyorum dediğim dönemde bile kopamadım kendisinden ve yine beğeniyle okudum eserini...
"Göç başladı bir acıdan bin acıya." (s. 66)
Belki de bundan onun eserlerini bu kadar sevişimiz. Acıdan acıya, duygudan duyguya savruluyor ve yine onun tabiriyle, adımızdan gayrısını unutuyoruz. İnsan çekeceği çileye aşık olurmuş, dizeler de bizi alıp götürüyor farklı duygulara...
Yine şiir aralarında farklı şairlerle de buluşturuyor bizi eser. Bu kimi zaman:
O güzel atlılar
O güzel atlara binip
Çekip gittiler, diyen
Yaşar Kemal oluyor. Kimi zaman:
Sarmış yine afakını bir dud-i muannid
Bir zulmet-i beyza ki peyapey mütezayid, diyen
Tevfik Fikret
Şiirlerin arasına düzyazılar öyle güzel yerleştirilmiş ki bu geçişleri fark dahi etmiyorsunuz okurken.
"Bataklıktaki suyun da bir su yanı vardır. Çürüyen bir bedenin bile dayanılabilir kokusuna. Kutuda kalan son bir yudum su, bu bile değildi artık. Küstü, öldürdü kendini su.
Su çürüdü...
Adımdan gayrısını bilmiyorum." (s. 75)
Bazen bir cümle geçer eserde ama siz o cümleden geçemezsiniz. Sizi anlatıyordur, en yaralı yerinizden vuruyordur. Bir şekilde esir alır sizi. "Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı." (s. 13) Öyle vuruldum bu cümleye. "Ben ne yaralar aldım, hiçbiri öldürmedi," diyemiyoruz Ebru Yaşar gibi. Zira her yangın yaktı, her yara bir parça sakat bıraktı bizi...
Yine de iflah olmaz bir ruhumuz var, denemeye devam eden. "Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
ama atıldı yine de yeni serüvenlere." (s. 24)
"Ne zaman yollara düşse biterdi acılar." (s. 16)
Yolumuz açık olsun o zaman!
Su Çürür mü bilmem ama eseri okuduktan sonra ruhunuzdaki çürüklerin can yakmaya başladığını hissedeceksiniz. Çözümü yolculuk ya da başka bir şey ama bunun bir çözümü olmalı! Dermansız dertlere düşmeyelim!
Duyguyla okunması temennisiyle...
Su ÇürüdüAhmet Telli · Everest Yayınları · 20231,708 okunma
·
1.455 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.