"Mahcubiyet ve Haysiyet, yükte hafif pahada ağır." Kitabın tanıtım bülteninde böyle bir cümle geçiyordu ve gerçekten bu sözü hak ediyor. Bugün sizlere Norveç edebiyatından bir isim ile geldim. Edebiyat öğretmeni Elias Rukla derste öğrencilerine Henrik Ibsen'in (Norveçli oyun yazarı ve şair) Yaban ördeği adlı eserini anlatırken eserdeki karakterin yaptığı jeste takıyor kafayı, yazar ona bunu neden yaptırdı neden ona böyle bir rol verdi diye sorgularken buluyor kendini. Daha sonra sonra kitapta karşılaştığı bir paragraf ile "Bir insanın elinden hayatı boyunca kendisini kandırdığı şeyi aldığınız anda mutluluğunu da bitirirsiniz." türlü anlamlar çıkarıp, bir anlam bulma arayışındayken kendi hayatına, geçmişine sıçrıyor bu sorgulama yaşadığı bir olay sonrasında, varoluş krizi tetikleniyor. Kitapta geçen cümle aslında kitabın ana teması diyebilirim, bu sözle Elias'ın yalanı elinden alınmıştır, bunun farkına varması onun mutluluğunu yıkmıştır ve mutluluğu tekrar yakalamak kolay olmayacaktır Elias için. Yağmurlu bir günde, derin sorgulamalar içinde okulun bahçesine inen Elias şemsiyesini açmaya çalışır, lakin bir türlü açılmaz ve Elias şemsiyesini defalarca yere vurarak parçalar. O an yanında olan bir öğrencisine söylediği ağza alınmayacak küfürle kariyeri de büyük tehlikeye girer, zira öğretmenlikten atılabilir. Şemsiye olayı Elias'ın hayatında bir kriz patlamasıdır. Sonrasında yaşadığı içe dönüşle hayatını mercek altına alıyor. Geçmişe yönelik bu hesaplaşmalarda evliliğini, dostluğunu, yaşadığı toplumu, olduğu kişiyi, seçimlerini sorguluyor. En yaķın arkadaşı Johan ve eşi Eva ile nasıl tanıştığını anlatmaya başlar. Johan, Eva'yı terkeder . Karısını ve kızını ona emanet eder. Elinde kırık şemsiyesiyle yürürken hayatını irdelemeye başlar. Kitap kısa fakat etkilidir, tanıtımında dediği gibi yükte hafif pahada ağır bir eser. Kitabı okumak isteyenler için önemli bir hususa değinmek istiyorum. Kitabın ilk 30 sayfası inanılmaz sıkıcı, sakın bırakmayın devam edin sonrasında akıyor olaylar. Kişinin toplum, aile ve işi ile yabancılaşması, çelişkileri çok güzel bir şekilde aktarılmış. Elias'ın öğretmenler odasında Thomas Mann'in Büyülü Dağ romanındaki karakterin adını duyunca deli gibi seviniyor. Burada yazar öğretmenlere eleştiri getiriyor, çünkü öğretmenler odasında konuşulan tek şey monoton hayat koşturmacasıdır, (ev, geçim sıkıntısı vs.) tabi bunda öğretmenlerin hakkını vermeyen devlete gönderme de yapıyor. Yazarın diğer eserlerini de listeme ekledim. Ayrıca bana göre yazar o düşüşü, Camus'un Yabancısından daha iyi veriyor. Tavsiyemdir okuyunuz.

Mahcubiyet ve HaysiyetDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 20192,499 okunma

·

178 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ᗅᒪᓿ ᖽᐸᗅᕼᖇᗅᙢᗅN