Peki neden Avustralya işgal eden, Aborijinlerin topraklarını ele geçiren ve onların az kalsın soyunu kurutanların İngilizler olduğunu ve bunun tersinin yaşanmadığını hiç düşündün mü? Neden aborjin savaşçılar da Daver’da karaya çıkıp hızla Londra’ya yürüyerek kraliçe dahil direnen tüm İngilizleri öldürmediler? Bahse girerim okulundaki tek bir öğretmen bu soruyu sormaya cesaret edememiştir. Batı refahı denen saksıda, yetişkinlerin çoğu sana yoksul ülkelerin “ekonomileri“ zayıf olduğu için yoksul olduğunu söyleyeceklerdir, bu ne demekse… Kendi toplumunun içindeki yoksulların ise başkalarından talep görüp satabilecekleri bir şeye sahip olmadıkları için yoksul olduklarını söyleyeceklerdir; kısaca “piyasaya” arz edebilecekleri hiçbir şeyleri yoktur. Oscar Wilde,”çıkarcı her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir diye yazmıştı. Piyasalar artık genlerin bile bir değişim değerinin olduğu noktaya kadar gelişti. Bu Emtialaşma ya da metalaşma, adım adım her yere ulaşıyor: bir annenin rahmi bile başka şekilde çocuk sahibi olamayacak bir çift tarafından yapay döllenme ile üretilmiş embriyolarının büyümesi için kiralandığında değişim değeri kazanıyor. Yakında değişim değerinin üstünlüğünü ve piyasanın hükümranlığını mikrokozmostan sonsuza kadar yayarak, dış uzaydaki astroidleri alıp satacağız. Girişimciler zamanda seyahat eden fırsatçılarsa, bankacılar da onların iflah olmaz seyahat acenteleridir. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey ne biliyor musun? “Çaresizlikten ruhunu şeytana satacak hale geliyorsun ama şeytan bile ilgilenmiyor.” Sevelim sevmeyelim, devlet organize suça karşı insanların tek sigortasıdır. Gerçekten de bazen bir kaç adım geri çekilmek, onları dışarıda inceleme fırsatı yaratmak, aslında ne kadar kusurlu ve gülünç olduklarını fark etmemizi sağlar. Bu farkındalık da bizi gerçekle temas halinde tutar.

Kızımla Ekonomi SohbetleriYanis Varoufakis · Epsilon Yayınevi · 2019534 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Lâyetezelzel…